Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Susuz Köyü, yakın zamanda Alp Kırşan ile Bir Yolculuk Hikayesi programının çekimlerine ev sahipliği yaptı. NTV’de yayınlanacak bu programda, köyde bulunan tarihi Susuz Han’ın çekimleri yapılırken yaşananlar, Burdur insanının misafirperverliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Çekimler sırasında ekibi gören köyün emektar ve güler yüzlü kadınları, vakit kaybetmeden bir sofra kurarak, ellerinde ne varsa paylaşmak için seferber oldu. Zeytinyağlılardan tahinli ekmeklere kadar hazırladıkları birbirinden lezzetli yiyeceklerle, adeta Anadolu kültürünün en güzel örneklerinden birini sergilediler.

Program ekibi her ne kadar yoğun bir çekim programına sahip olsa da, böylesine samimi ve gönülden yapılan bir daveti geri çeviremedi. Ekiple birlikte sofraya oturup bu lezzetleri paylaşmak, sadece bir yemek değil, aynı zamanda bir dostluk ve sevgi anıydı.

Image-19

Burdur insanının bu içten davranışı, sadece program ekibinin değil, Anadolu’yu dolaşan ve bu toprakların kültürünü yakından tanıyan herkesin gözünde “Türkiye budur, Anadolu budur” dedirten bir tablo oluşturdu. Çünkü Anadolu, misafiri sevmek, ekmeğini bölmek ve paylaşmak demektir.

Günümüzde modern hayatın getirdiği koşuşturma, teknolojinin ve kentleşmenin etkisiyle bu değerler yavaş yavaş unutulsa da, Burdur gibi yerlerde bu sıcaklık ve samimiyet hâlâ ilk günkü gibi korunuyor. Anadolu’nun misafirperver ruhunu yaşatan Susuz Köyü’nün fedakâr kadınlarına teşekkür ederken, bu güzel davranışın hepimize hatırlattığı önemli bir ders var:

Sofralarınızı açın, kimse aç kalmaz. Ama paylaşmazsanız gönlünüz, ruhunuz aç kalır.

Burdur insanının cömertliği ve misafirperverliği, bu toprakların ne kadar özel ve değerli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bu değerleri koruyup yaşatmak ise hepimizin sorumluluğunda. Susuz Köyü’nün güzel insanlarına bir kez daha teşekkürler... İyi ki varsınız!

Kaynak: İSMAİL ATIZ