Altından son 6 yılın en iyi ilk çeyrek performansı
“Temel hikâyede altını destekleyen unsurlara iyi bakmak lazım”
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının bittiğini ancak ekonomi üzerinde etkisinin devam ettiğini belirten Paksoy, bankacılık krizi ve mevcut jeopolitik krizlere ilişkin çözüm süreçlerinin altın fiyatlarını etkileyebileceğini aktardı.
Paksoy, merkez bankalarının alımlarının takip edilmesinin önemine değinerek altında temel ve trend dengesinin göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti.
Altın fiyatlarının kurumsal, merkez bankaları ve bireysel taleplerden beslendiğini anımsatan Paksoy, Dünya Altın Konseyi (WGC) raporuna dikkati çekerek, 2023 yılının ocak ve şubat aylarında merkez bankalarının sırasıyla 74 ve 52 ton net altın aldığını dile getirdi.
Paksoy, Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) uzun süredir rezervlerini açıklamadığını hatırlatarak, WGC raporundaki verilere göre bankanın 25 tonla şubat ayındaki en büyük alımı gerçekleştirdiğini ve son 4 ayda toplam 102 ton altın aldığını ifade etti.
Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) da 15 aydır aralıksız altın alımlarına devam ederek toplam rezervlerini 587 tona yükselttiğini vurgulayan Paksoy, altın rezervlerinin uluslararası rezervler içerisindeki payının da yüzde 30 olduğunu bildirdi.
Paksoy, altının ons fiyatında hep yükselen bir trend görüldüğüne değinerek, "Altındaki veriler geri çekimlerin alım fırsatı olarak kullanılması gerektiğini gösteriyor.” dedi.
2.080 doların altının ons fiyatı için önemli direnç olduğu değerlendirmesinde bulunan Paksoy, sözlerine şöyle devam etti:"Bu seviyelerde bir aylık kapanışı tamamlayabilirse altının ons fiyatında hızlı bir şekilde 2.300- 2.500 dolar seviyesine çıkabilir. Potansiyel olarak altının ons fiyatının birkaç sene içerisinde 3.000 dolara da ulaşması olası görünüyor. Düzeltme gerçekleşmesi durumunda bakılacak teknik seviyeler ise, 2.000 doların altında kalması halinde 1.950 dolar tekrar sıkışma bölgesi olabilir. 1.800-1.850 ise bandı ciddi bir şekilde takip edilmeli."
Altın yatırımcısının gözü Fed'de olmalı
Dinamik Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da "ABD’deki bankacılık krizi, Fed'in para politikalarına ilişkin beklentiler, petrol tarafında görülen sürpriz üretim kesintisi ve ABD'deki istihdam verilerinin resesyon riskini kısmen teyit etmesi, güvenli liman algısında olan altını destekliyor." dedi.
ABD’deki bankacılık krizi, Fed'in para politikalarına ilişkin beklentiler, petrol tarafında görülen sürpriz üretim kesintisi kararının akıllara resesyon riskini getirmiş olması ve tüm bu maddelerin şimdiye kadar açıklanmış olan istihdam verilerinin resesyon riskini kısmen teyit etmesinin güvenli liman algısında olan altını desteklediğini belirtti.
ABD’den açıklanan tarım dışı istihdam verisinin faiz politikasının geleceği konusunda daha net bir perspektif sunmaktan uzak olduğunu aktaran Erkan, istihdam raporunun Fed'in faiz artırımlarına devam edebileceği olasılığını destekler nitelikte olduğunu bildirdi.
Erkan, ban9kacılık krizi ve küresel büyümeyle ilgili artan endişelerin, ekonomideki soğuma sinyallerinin, Fed'in parasal sıkılaştırmada yolun sonuna yaklaştığına dair öngörülerin altın talebini artırmasının beklendiğini belirtti.
Mart ayı istihdam verilerinin, esnek bir işgücü talebi tablosu çizerek, merkez bankasının enflasyonla mücadeleye devam edebileceği olasılığını artırdığını kaydeden Erkan, bugün açıklanacak enflasyon verileri ile Fed'in toplantı tutanaklarının altının ons fiyatını etkileyebileceğini dile getirdi.
Kaynak :(AA)
Bunlar da ilginizi çekebilir