Hayırsever iş insanı Şükrü Ceylan'ın desteğiyle kurulan merkezde, kanserin tanısından tedavisine tüm işlemler yapılabiliyor. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, Ceylan ailesi ve birim doktorlarının katılımıyla merkezin açılışı gerçekleştirildi. Rektör Özkan, açılışta yaptığı konuşmada, hastaneye yeni birim kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını, bu tür kurumların sadece devletin değil hayırseverlerin de desteğiyle güzel noktalara ulaştığını söyledi.
"MEME KANSER SADECE KADINLARDA GÖRÜLMÜYOR"
Farkındalığı artırmak için 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası olduğuna dikkati çeken Özkan, şunları kaydetti: "Türkiye'de devlet kurumlarında bir ilk olarak bu merkezi açtık. Hastanın muayenesinden tanısına tedavisine tüm planlaması burada yapılacak. Hasta gelsin ve her şey içeride olsun, servisler arasında dolaşmasın, yorulmasın diye birçok merkezi burada topladık. Meme kanseriyle o kadar sık karşı karşıya kalıyoruz ki meme kanseri sadece kadınlarda değil erkeklerde de oluyor. Genel cerrahi, plastik cerrahi, radyoloji, radyasyon onkoloji, medikal onkoloji hepsi burada. Türkiye'de bir ilk oldu. Yurt dışından gelen hastalar da var." Başhekim Çete de bu tür merkezleri yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirterek, konforlu ortamda hastanın bilimsel ve güncel tedaviye ulaşmalarını sağlayacaklarını ifade etti.
"MEME KANSERİNE 18 YAŞINDA YAKALANAN HASTAMIZ VAR"
Prof. Dr. Ömer Özkan ise bu tür merkezlerin kurulmasının çok önemli olduğuna işaret ederek, hastaneye üzülerek gelen insanların işlerini kolaylaştırmak için merkezin kurulduğunu vurguladı. Başka hastalıklarda da bu merkezlerin sayısının arttırılmasının konforu artıracağını belirten Özkan, "18 yaşında meme kanserine yakalanan hastamız vardı. Meme kanseri çok yavaş gelişen kanser türü ama belirli bir adımdan sonra bu durum hızlanıyor. Belki 18 yaşında eskiden de meme kanseri görülüyordu ama biz bunu belki 25-30 yaşında fark ediyorduk. O nedenle ne kadar erken saptanırsa bu hastanın yaşama ihtimali artıyor. Bundan dolayı tarama için 40 yaşı belki biraz öne çekmek gerekebilir." diye konuştu.
"ONKOLOJİ HASTALARI TÜRKİYE'DE DEVLET GÜVENCESİNDE"
Özkan, Türkiye'de 25 bin kanser hastasının 4'te birini kaybettiklerine değinerek, bazı kanser türlerini erken yakaladıklarında yüzde 100 tedavi sağlanabildiğini söyledi. Tanı konusunda teknolojinin çok ilerlediğine dikkati çeken Özkan, "Dünyanın en üst merkezlerinde verilen tedaviler bizim ülkemizde de veriliyor. Hatta çok daha disiplinli şekilde veriliyor. Çünkü onkoloji hastaları bizim ülkemizde devlet güvencesinde. Dünyanın birçok yerinde bu yok. Başlangıcından sonuna kadar kemoterapisine radyoterapisine kadar devlet güvencesiyle bu ilaçlar sağlanabiliyor. İnsanlar rahat olsun. İnsanların en büyük korkusu, 'Ben tarama yaptırırım da kanser çıkarsam. Rahatım yerinde şimdi başıma iş çıkarmayayım' diye üzülüyor." ifadelerini kullandı.
Hayırsever Şükrü Ceylan da merkezin kurulmasından mutluluk duyduklarını bildirdi. Programda Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cumhur Arıcı, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Tatlı, Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Özan Sanhal da konuşma yaptı.