Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Burdur'da su kaynakları ve su yönetimi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Ercengiz, mevcut su kaynaklarının durumunu ve alınması gereken acil önlemleri değerlendirdi.

Başkan Ercengiz, Burdur'da gözle görülür bir su kaynağının mevcut olmadığını ve su miktarının bilinmediğini belirterek, "Yerel yönetimlerin görevi mevcut su kaynaklarından su alıp getirmek ve bu suyu vatandaşlara içilebilir halde dağıtmaktır. Bu, belediyelerin görevidir. Eğer kaynağında su azaldıysa, bu kaynağı çoğaltmak ya da başka bir kaynaktan su temin etmek, yurttaşa ulaştırmak elbette ki daha büyük kamu kurumlarının görevidir" dedi.

Ercengiz, yanlış tarım ve hayvancılık politikalarının su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekti. "Yanlış tarım ve hayvancılık politikalarının bir neticesi olarak, en değerli olan stratejik su kaynaklarımızı, yani yeraltı sularını vahşi sulamalı tarıma açmışız. Ve bu tarımı, içme suyu kaynaklarının hemen yanı başında, üzerinde yapıyoruz. Bu yanlışlar silsilesi arttıkça, içme suyu havzamızdaki kaynaklarımızda önemli kayıplar başladı" diye konuştu.

Başkan Ercengiz, Senir Göl geçişi su projesinde önemli aşamalar kaydedildiğini belirterek, "2020'nin sonunda ve 2021'in başından itibaren, Senir göl geçişi su ile ilgili başlatılan mücadelede, bugün geldiğimiz noktada bakanlıklardan aldığımız izin ve onaylanmış plan sayesinde İller Bankası'na gidip projenin uygulanması safhasına geldik" ifadelerini kullandı.

Kaçak sondajlarla etkin mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yapan Ercengiz, "Halkımız, su kaynakları ile ilgili kaygılarını dile getirmekte haklıdır. Bu noktada, büyük projeleri konuşmamız gerekir. Geçtiğimiz günlerde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne gidip Burdur'un içme suyunun kısa, orta ve uzun vadeli çözümlerini masaya yatırdık" dedi.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, konuşmasında şunları söyledi;

“Burdur'da gözle görülebilir bir su kaynağını, içerisindeki su miktarını şu anda bilmiyoruz”

“Yerel yönetimlerin görevi mevcut su kaynaklarından su alıp getirmek ve bu suyu vatandaşlara içilebilir halde dağıtmaktır. Bu, belediyelerin görevidir. Eğer kaynağında su azaldıysa, bu kaynağı çoğaltmak ya da başka bir kaynaktan su temin etmek, yurttaşa ulaştırmak elbetteki daha büyük kamu kurumlarının görevidir. Bu görevi biz ister ortak yapabiliriz ister kamu kurumları bizim adımıza gerekli işlemleri yaparken, bizlerden parasını talep edebilirler. Ancak, geldiğimiz noktada uzunca bir süredir Burdur'da içme suyu kaynağını bir baraj haline döndürememişiz. Burdur'da gözle görülebilir bir su kaynağını, içerisindeki su miktarını şu anda bilmiyoruz.

“Yanlışlar silsilesi arttıkça, içme suyu havzamızdaki kaynaklarımızda önemli kayıplar başladı”

Yanlış tarım ve hayvancılık politikalarının bir neticesi olarak, en değerli olan stratejik su kaynaklarımızı, yani yeraltı sularını vahşi sulamalı tarıma açmışız. Ve bu tarımı, içme suyu kaynaklarının hemen yanı başında, üzerinde yapıyoruz. Bu yanlışlar silsilesi arttıkça, içme suyu havzamızdaki kaynaklarımızda önemli kayıplar başladı. Suyumuz derine kaçmaya başladı ve bunu defalarca dile getirdik. Ancak, 2002 yılındaki projeye geri dönülmesi konusunda bir ısrar vardı ve bu konudaki mücadelemizi sürdürdük.

“Senir Göl geçişi su konusunda projenin uygulanması safhasına geldik”

2020'nin sonunda ve 2021'in başından itibaren, Senir göl geçişi su ile ilgili başlatılan mücadelede, bugün geldiğimiz noktada bakanlıklardan aldığımız izin ve onaylanmış plan sayesinde İller Bankası'na gidip projenin uygulanması safhasına geldik. Sonuç olarak, suyun çok kıymetli olduğu bir noktada, suyu bir sosyal sorun haline getirmek üzere olan yerel yönetimler, muhtarlar, köy halkı, ilçe halkı ve belde halkı vardır.

“Kaçak sondajla etkin mücadele edilmediği sürece, içme suyu ile ilgili problemler kapımızın hemen ötesindedir”

Halkımız, su kaynakları ile ilgili kaygılarını dile getirmekte haklıdır. Bu noktada, büyük projeleri konuşmamız gerekir. Geçtiğimiz günlerde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne gidip Burdur'un içme suyunun kısa, orta ve uzun vadeli çözümlerini masaya yatırdık. Bu konuda emin olabilirsiniz; kısa vadedeki su sorunumuzu şu anda çözdük. Ancak, bu kısa vadenin süresi bir ay mı, üç ay mı, beş ay mı, on ay mı, on iki ay mı olacak, bunu belirleyecek olan mevcut içme suyu kaynaklarımızın yanındaki kaçak sondajlardır. Kaçak sondajla etkin mücadele edilmediği sürece, içme suyu ile ilgili problemler kapımızın hemen ötesindedir.

“Herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır”

Kimse burada sorumluluğundan kaçmayacak. Topu birilerinin kucağına atmak yok. "Zamanında uyardık" demekle olmaz. Madem bu iş uyarıyla oluyorsa, ben bugün sizlerin huzurunda tüm yetkilileri uyarıyorum: İçme suyu kaynaklarımızdaki tarım modellemesini değiştirmeden ve kaçak sondajlarla ilgili etkin mücadele vermeden Burdur'un kısa vadedeki su sorunu çözülmez. Bu yüzden, herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır.”

Kaynak: MUHAMMET FATİH BAŞCI