Bir zamanlar komşuluk ilişkilerinin dostlukla, vefayla ve dayanışmayla anıldığı bu topraklar, şimdi ise trajik bir hikâyeye ev sahipliği yaptı. Denizli’nin Çivril ilçesinde yaşanan ve tüm Türkiye’yi derinden sarsan olayda, 54 yaşındaki Serpil Girgin, komşuları tarafından 3 altın bilezik uğruna acımasızca öldürüldü. Bu cinayet yalnızca bir cana kıyılmasının ötesinde, modern çağın getirdiği ahlaki erozyonun ve güvenin yıkılışının simgesi haline geldi.

Komşuya Giderken Sonsuzluğa Giden Bir Yolculuk

26 Ocak Pazar günü, Çarşı Mahallesi’nde sıradan bir gün yaşanıyordu. Serpil Girgin, eşi Mustafa Girgin’e "Komşuya gidiyorum" diyerek evden çıktı. Oysa o adımlar, bir daha geri dönmeyecek bir yolculuğun başlangıcıydı. Bir zamanlar kapıların kilitlenmediği, sofraların paylaşıldığı mahalleler, şimdi güvensizliğin ve ihanetin kol gezdiği yerler haline geldi.

Serpil Girgin’in akşam eve dönmemesi üzerine başlayan arama çalışmaları, 3 gün sonra komşularının bahçesinde bir çuvalın içinde cansız bedeninin bulunmasıyla son buldu. Olay yerinde bulunan polis ekipleri ve Cumhuriyet Savcısı, sadece bir cinayetin değil, toplumsal çöküşün de izlerini araştırıyordu. Girgin’in kolundaki 3 altın bileziğin kayıpolduğu fark edildiğinde, olayın arkasındaki trajedi daha da derinleşti.

Cinayet

Bilezik İçin Planlanan Cinayet: Vefanın Yerini Alan Hırs

Olayla ilgili gözaltına alınan Ümmühan A. ve kiracısı Türkan Ö., sorgulamalarında cinayeti bilezikler için işlediklerini itiraf etti. Serpil Girgin’i evlerine davet eden bu iki kadın, sohbet sırasında çıkan tartışmanın ardından süpürge borusuyla kafasına vurarak onu hayattan kopardılar. Cinayetin ardından, delilleri temizleyerek bilezikleri bir kuyumcuda sattıkları ortaya çıktı.

Bir zamanlar komşu komşunun külüne muhtaçtı; şimdi ise komşular, birbirlerinin canına kast eder hale geldi. Modern çağın getirdiği maddi hırs, insan ilişkilerinde sevgi ve güveni yok ederken, dostluk ve kardeşlik gibi değerler de adeta tarihin tozlu raflarına kaldırıldı.

Ahlaki Yozlaşmanın Acı Bir Tablosu

Bu cinayet, sadece Serpil Girgin’in hayatını değil, toplumsal vicdanı da yaraladı. Birlikte büyüyen, aynı sokaklarda yaşayan insanların bu kadar kolay birbirlerine düşman olabilmesi, toplumun içine düştüğü ahlaki çöküşü gözler önüne seriyor. Artık dostluklar çıkar ilişkilerine, komşuluklar ise güvenin zedelendiği yüzeysel bağlantılara dönüşüyor.

Olay, sadece Denizli’de değil, tüm ülkede yankı uyandırdı. Varlığın çoğaldığı ama vefanın azaldığı, teknolojinin hızla geliştiği ama insan ilişkilerinin yüzeyselleştiği bu çağda, her geçen gün biraz daha yalnızlaştığımızın ve birbirimize olan güvenimizi yitirdiğimizin kanıtı olarak hafızalarda yer etti.

Cinayetr

Bir Daha Aynı Güvenle "Komşuya Gidiyorum" Diyebilecek Miyiz?

Ümmühan A. ve Türkan Ö., çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ancak asıl soru şu: Bu cinayetle birlikte kaybolan sadece bir can mı, yoksa toplum olarak güven duygumuz da mı? Artık komşularımıza, arkadaşlarımıza ve hatta yakınlarımıza bile aynı güvenle bakabilecek miyiz?

Bu trajedi, bir bileziğin değerinin bir insan hayatının önüne geçtiği modern zamanların en acı örneklerinden biri olarak tarihe geçti. Toplumsal olarak insani değerlerimizi yeniden sorgulamanın zamanı çoktan geldi.

Kaynak: Hatice Kübra Atız