Toplumlar, şehirler efsaneleriyle de anılır... Geçmişten günümüze kadar gelen mitolojik olaylar, efsaneler her zaman insanların ilgisini çekmiş, merak konusu olmuştur...
“Tarih kenti” Burdur’da, aslında pek de bilinmeyen bir efsaneyi hatırlatmak istiyoruz...
Burdur’un doğal güzelliklerinden biri olan İnsuyu Mağarası ile de ilişkili olan “Burdur Canavarı - Burdur Sırtlanı” kentin tanıtımı için de bir fırsat, yeni bir argüman aslında...
İnsuyu Mağarasına dair iki efsaneden ilki olan “Burdur Canavarı Efsanesi” ile ilgili kaynaklar sınırlı olsa da ‘Burdur Tarihi’nin simge isimlerinden biri olan Mustafa Koçay, Fransız gezgin Paul Lucas ve tarihçi, araştırmacı-yazar Osman Koçıbay isimlerini yan yana sıraladığımızda bu efsane ile ilgili bazı bilgiler edinebiliyoruz...
Mustafa Koçay (Moruk Dayı) mağaraya keşif ekibinden ayrı olarak girdiğinde (1931 yılı ilkbahar mevsimi başları) sürünerek ilerlerken bir kemik yığını görür. Gördüğü kemiklerden dolayı burada bir hayvanın olacağını düşünerek ürperir ve mağaradan yine sürünerek çıkar.
Bu olay birkaç yüzyıl önce yaşanan bir olayı akla getirmektedir. Sagalassos Antik Kentini de keşfeden Fransız gezgin Paul Lucas, 1714 yılında Burdur’a ikinci defa geldiğinde bir hayvan görür ve bunu resmeder. İşte; bu hayvan veya canavarın Mustafa Koçay’ın ürktüğü, kemikleri bırakan hayvan olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Paul Lucas, çizimin bulunduğu kitabı 1720 yılında Amsterdam’da bastırmıştır. “Burdur Canavarı veya Burdur Sırtlanı” olarak bilinen efsanenin temeli, hikayesi de bu anlatımlara dayanır.
“Burdur Tarihi” üzerine araştırmaları, yayınlarıyla bilinen Osman Koçıbay, bu efsaneyi Ekim 2016’da Burdur’da Yeni Gün Gazetesi’nde yazdığı köşe yazılarında Burdur gündemine, kamuoyuna taşımıştı...
8 Ekim 2016 tarihinden itibaren Burdur Yeni Gün Gazetesi’nde yayımlanmaya başlanan “İNSUYU MAĞARASI’NIN BİLİMSEL KEŞFİ” başlıklı yazı dizisinde, teknik ve bilimsel bilgilerin yanı sıra İnsuyu bölgesindeki ‘Canavar Efsanesi’ bu özel çalışmanın en ilginç, merak edilen, ilgi gören yanlarından biri olmuştu...
Efsane Burdur Canavarı, İnsuyu Mağarası’nda mıydı?
1700’lü yıllarda Burdur’u gezen ünlü seyyahlardan Fransız gezgin Paul Lucas (Ağlasun’daki Sagalassos Antik Kenti’ni bulan kişi), 1714’te Burdur’a gerçekleştirdiği ikinci ziyaretinde Burdur’daki Canavar Efsanesi’ni de dile getiriyor. Lucas, gördüğü ve resmettiği Burdur Canavarı’nı 1720 yılında Amsterdam’da yayımlanan kitabında yayınlıyor.
Yıllar sonra, 200 yıllık bir süre sonrası, Burdur Canavarı bu kez de İnsuyu Mağarası’nın keşif çalışmalarında bir kez daha gündeme geliyor. 1931 yılında İnsuyu Mağarası’nda ilk keşif çalışmalarını yapan isim olarak bilinen Mustafa Koçay (Moruk Dayı), hatıralarını yayınladığı 1947 yılındaki yazısında Burdur Canavarı- Sırtlanı ihtimalinden bahsediyor.
1947 yılında Burdur Gazetesi’nde “Su Derdine Nasıl Uğradım” başlığıyla yayımlanan yazısında Mustafa Koçay’ın mağara içinde sürünüp ilerlerken korkup geri döndüğü olay, “Canavar Efsanesi” ihtimalini güçlendiriyor.
“Burdur Canavarı Efsanesi”, Osman Koçıbay’ın yazısı, sosyal medya paylaşımları ve Yeni Gün Gazetesi’ndeki yazı dizisi sonrası bir hayli ilgi görmüş, 2018 yılında Burdur'da merkeze bağlı Karakent Köyü yakınlarındaki Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi'nde uzun yıllar önce Burdur'da yaşadığı tahmin edilen Burdur Sırtlanı’nın göl kenarından toplanan ardıç ağacı dallarından yapılan Burdur Canavarı (Sırtlanı) heykeli sergilenmeye başlamıştı...
Lisinia proje yürütücüsü Öztürk Sarıca, “Burdur Canavarı” görseliyle Burdur’un tanıtımına katkı sağlamayı hedeflerken, Burdur Sırtlanı efsanesini de yeniden gündeme taşımıştı...
Yeni Gün Medya olarak, burduryenigun.com internet haber sitemizde Burdur ile ilgili özel, farklı, özgün yerel içerikler üretmeye çalışıyor, bu içerikleri sosyal ağlarımızda da etkin bir şekilde sunarak daha geniş kitlelere ulaşmak istiyoruz.
İşte; “Burdur Canavarı Efsanesi” de bu konu başlıklarından, hedeflerimizden biri...
Burdur Canavarı hikayesini, Lucas’ın canavar çizimini, Mustafa Koçay’ın İnsuyu Mağarası keşfinde yaşadıklarını, bu konudaki araştırmalarını yayınlayan Osman Koçıbay’ın yazılarını hatırlatmak istedik.
Bu efsaneyi, günümüzde Burdur’un tanıtımında, turizm faaliyetlerinde işlemek mümkün...
Hele İnsuyu Mağarası ile olan bağ’la birlikte İnsuyu’na turist çekme faaliyetlerinde bile kullanılabilir. İnsuyu Mağarası girişine ‘Burdur Canavarı konseptli’ bir çalışma ile merak uyandırmak mümkün...
Hem böylece İnsuyu Mağarası yeniden çekim merkezi, ilgi odağı olabilir...
