Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan TMO’nun 2024 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını değerlendiren BTB Başkanı Gündüzalp, “TÜİK verilerine göre 1 yıllık tarımsal üretim maliyeti %49,93 artarken, buğdaya %10,81 arpaya ise %3,44 zam açıklamak, üreticiyi üretimden koparma ve ürün almama anlayışıdır.” dedi.
Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan Toprak Mahsulleri Ofislerinin 2024 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını değerlendirdi. Ekmeklik buğdayın 2023’e göre %10,81’lik artışla 9.25 TL’ye yükseldiğini, destekleme ile birlikte 11 TL, Arpanın %3,44’lük artışla 7.25 TL, destekleme ile birlikte 8 TL olduğunu paylaşan Gündüzalp, Makarnalık Buğdayın ise 10 TL olarak açıklandığını, destekleme ile birlikte 11.75 TL olduğunu duyurdu.
Zam oranını, üreticiyi üretimden koparma anlayışı olarak gören Başkan Gündüzalp, “Resmen üreticimize ekme, dikme, bu işi bırak denilmektedir. Bu rakamlar üreticimizin boynunu bükmüş, özellikle kuraklıkla mücadele etmeye çalışan bölgemizde, tarımsal üretimi tehlikeye sokmuştur. TÜİK’in Tarımsal Girdi Maliyetlerine baktığımızda hesap ortadadır. Tarımsal İlaçlar %22,78, Gübre ve Toprak Geliştiriciler %26,85, Tohum ve Dikim Materyalleri %56,63, Enerji ve Yağlar %59,97, Makine Bakım Masrafları %75,68, Diğer Mal ve Hizmetler %90,86 artış görmüştür. Tarımsal Üretim Enflasyonu ise %49,93’tür. Buğday ekim maliyeti de kilogram başına 10 TL’nin üzerindedir. Bu rakamlara karşı arpa ve buğday alım fiyatını çok düşük oranlarla açıklamak, zorluklarla üretim mücadelesi veren, bu işi milli bir mesele olarak gören üreticilerimizi topraktan uzaklaştırmaktan başka birşey değildir.” dedi.
Rakamları düşük açıklamanın, enflasyonla mücadelenin bir yöntemi olarak görüldüğünü ifade eden Gündüzalp, “Buğday fiyatını artırırsak, ekmek fiyatı da artar düşüncesiyle üreticiyi mağdur etmek ve tüketiciyle karşı karşıya getirmek enflasyon problemini çözmeyeceği gibi toplumu daha derin krizlere iter. Enflasyonla mücadele her zaman söylediğimiz gibi sadece para politikalarıyla değil, üretim politikalarıyla mümkün olacaktır. Yetkililerin gıda üretiminde tasarruf politikalarından vazgeçip, desteklemeleri artırarak üretim ve tüketimde sürdürülebilirliği sağlamalıdır. Ayrıca Batı Akdeniz’de kurak geçen bahar dönemi nedeniyle rekoltede yaşanan düşüş karşısında, üreticimiz kuraklık desteği beklemektedir.” sözleriyle, düşüncelerini paylaştı.