Medya tarihinde gazeteden sonra büyük bir etki ile hayatımıza giren radyonun başlangıcı 1895 yılına dayanıyor. 1986 yılında patenti alınan bu buluş takip eden yıllarda önemli bir kitle iletişim aracı olarak insalık tarihindeki yerini sabitledi. Özellikle I.Dünya Savaşı'nın başlangıcında Almanya'da Hitler'in çıkışı radyonun bir propaganda aracı olmasını sağladı. Böylelikle Hitler, sadece radyo konuşmaları ile büyük bir kitleyi yanında toplamayı başardı.
Daha sonraki yıllarda Türkiye'de de yayın hayatına başlayan radyo, savaş yıllarından yakın geçmişe kadar haber kaynağı olarak önemli bir yer edindi. Bizler de bugün Dünya Radyo Günü'nde Yeni Gün Medya olarak gerçekleştirdiğimiz radyo programımızda Burdur Radyosu'nun emektarı Serkan Şimşek ile radyonun toplumsal etkilerine ve popüleritesine değindik.
Programda bu kez konuk olarak konuşan Serkan Şimşek, yıllar geçse de radyonun kitle iletişim aracı olarak önemini yitirmeyeceğine vurgu yaparken özellikle Türkiye'nin en büyük doğal tehditlerinden biri olan deprem ve benzeri felaketlerde radyonun herkesin yanında bulundurması gereken en elzem ihtiyaçlardan biri olduğunu belirtti.
'Dijital çağın etkilerinden biri olan hız ve popüler kültür radyoyu yok eder mi?' sorusunu programda yanıtlayan Şimşek, "Hız ve tüketim çağında radyo aynı içeriklerde sabit kalırsa veya sadece eğlence aracı olarak görürlürse evet bu mümkün. Ancak radyo işletmecilerinin bu konuda içerik çalışmaları yapmaları, siyasetse siyasileri konuk almaları, ev hanımlarına, esnaflara hitap ederek ulaştığı kitleleri ilgilendiren konularla içerik çıkarmaları radyonun vazgeçilmezliğini kuvvetlendirecektir."dedi.
Son olarak radyo, televizyon sektöründe var olmak isteyenler ve iletişim fakültesi olup kendini geliştirmek isteyenler için çağrıda bulunan Şimşek, "Dijital yayıncılık çok yaygınlaştı ve bu konuda ufak içeriklerle önce sosyal medyada çalışmalara başlayan ve milyonluk kitlelere ulaşanlar var. Bizim ülkemizde bunu yaparsanız ciddi kazançlar da söz konusu. Radyo, televizyon mezunu ya da iletişim fakültesi mezunu arkadaşlarıma tavsiyem şu; Bizim sektörümüz belirli mekanlara ya da kalıplara bağlı kalmak zorunda olan bir sektör değil. Radyoyu öğrenmek için buralarda olmak, tecrübe etmek için evet burayı görmek önemli ancak, bunlara gerek kalmaksızın kendi çalışmalarıyla var olabilecekleri geniş imkanlara sahip bir sektördeyiz. Ayrıca kendini geliştirmek isteyen arkadaşlarım için Burdur Radyosu'nun kapıları her zaman açık."ifadelerini kullandı.