Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, Göller Bölgesi'nde yaşanan su kaybına dikkat çekerek, bölgenin hızla çölleştiğini ve acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Screenshot 1-5

50 Yılda 21 Metrelik Su Kaybı

Prof. Dr. Gülle, 1970’li yıllardan bu yana Burdur Gölü’nün 21 metre su kaybettiğini ve gölün yarıdan fazlasının yok olduğunu ifade etti. Eğer bu kayıp devam ederse, gölün tamamen kuruması kaçınılmaz hale gelecek. Özellikle son yıllarda iklim değişikliği, yağışların azalması, aşırı su tüketimi ve kontrolsüz sondajlarla su kaybının hızlandığını belirten Gülle, artık göle tatlı su taşıyan hiçbir dere veya pınarın kalmadığını söyledi.

Beyşehir, Eğirdir ve Burdur Gölü Tehlikede

Göller Bölgesi’nin Afyonkarahisar, Konya, Burdur ve Isparta illerini kapsayan geniş bir coğrafyaya yayıldığını belirten Gülle, Beyşehir, Eğirdir ve Burdur Gölü’nün de benzer tehlikeyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Eğirdir Gölü’nün su seviyesinin 4,5 metre düştüğünü, Beyşehir Gölü’nde ise 2 metreye yakın su kaybı yaşandığını belirtti.

Ekolojik Denge Bozuluyor

Burdur Gölü’ndeki su kaybının ekosistemi de olumsuz etkilediğini belirten Gülle, tuzluluğun hızla arttığını ve gölde yaşayan endemik türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Örneğin, Burdur Gölü’ne özgü dişli sazancık balığının giderek azaldığını, hatta birkaç yıl içinde tamamen yok olabileceğini dile getirdi.

Screenshot 2-1

Su Kaybı Tarımı ve Hayvancılığı da Etkiliyor

Göllerin ve akarsuların su kaybı sadece doğayı değil, tarım ve hayvancılığı da tehdit ediyor. Yeraltı su seviyelerinin hızla düştüğünü belirten Gülle, çiftçilerin bu durumu göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi. Daha az su tüketen tarım ürünlerine yönelinmesi gerektiğini belirten Gülle, kontrollü sulama yöntemlerine geçilmediği takdirde su krizinin kaçınılmaz olacağını vurguladı.

“Ayağımızı Yorganımıza Göre Uzatmalıyız”

Prof. Dr. Gülle, “Ayağını yorganına göre uzatmayanın ayağı açıkta kalır” atasözünü hatırlatarak, su kaynaklarının doğru yönetilmesi gerektiğini belirtti. Tarımsal sulamada daha bilinçli hareket edilmesi, gereksiz su tüketiminin azaltılması ve ormanlık alanların artırılması gerektiğini ifade eden Gülle, su krizine karşı herkesin tasarruf bilinciyle hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.

Screenshot 4-1

Vatandaş Katılımı Şart!

Su krizinin çözümü için halkın duyarlı olması gerektiğini söyleyen Gülle, gönüllü katılımın bu süreçte büyük önem taşıdığını vurguladı. Suyun aşırı tüketimini engellemek için bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi ve suyun fiyatlandırılması gibi yöntemlerin uygulanabileceğini belirtti.

Screenshot 3-1

Önlem Alınmazsa Sonuçları Ağır Olacak

Son olarak, yetkililerin ve halkın bu duruma kayıtsız kalmaması gerektiğini belirten Gülle, su krizinin önümüzdeki yıllarda çok daha büyük sorunlara yol açabileceğini ifade etti. Kuruyan göllerin geri kazanılması için bilimsel çözümler ve su yönetimi politikalarının hızla hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Kaynak: İSMAİL ATIZ