Burdur Barosu’nun tarihinde bir ilke imza atan ve ilk kadın başkan olarak göreve gelen Avukat Meltem Özdemir, mesleğe olan bağlılığını, adalete olan inancını ve genç meslektaşlarına duyduğu güveni her sözüyle hissettiriyor.
21 yılı aşkın bir süredir Burdur’da avukatlık yapan Özdemir, sadece mesleki tecrübesiyle değil, aynı zamanda insan hikâyelerine olan duyarlılığıyla da dikkat çekiyor. Avukatlar Günü vesilesiyle bir araya geldiğimiz bu röportajda hem kişisel yolculuğunu hem de avukatlık mesleğinin günümüzdeki zorluklarını konuştuk.
Adaletin savunucusu olmanın ne anlama geldiğini ve Burdur’daki hukuki tabloyu bir de onun gözünden dinleyelim istedik.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Avukat Meltem Özdemir. 2004 yılından bu yana avukatlık mesleğini icra ediyorum. 2003 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Yaklaşık 21 yıldır Burdur’da avukatlık yapmaktayım. 2018 yılında Burdur Barosu çatısı altında yönetim kurulu üyesi olarak baro çalışmalarım başladı. Ramazan Bey’in başkanlığındaki ekipte üç dönem görev aldım. İlk iki dönem CMK Komisyon Başkanlığı yaptım, son dönemde ise başkan yardımcısıydım. Ayrıca Türkiye Barolar Birliği CMK Yürütme Kurulu’nda 3 yıl görev yaptım. Daha sonra baro başkanlığına aday oldum ve genel kurulda meslektaşlarımız tarafından yetkilendirildim.
Burdur’un ilk kadın baro başkanı oldunuz. Bu sizin için ne ifade ediyor?
Evet, Burdur Barosu’nun kuruluşundan bu yana seçilen ilk kadın baro başkanıyım. Bu hem onur verici hem de gurur verici bir durum. Kadınların her alanda görünür hale gelmesi sevindirici. Umarım bizden sonra gelen nesillere de ilham olur.
Avukatlığa yönelme süreciniz nasıl gelişti?
Çocukken "sen avukat olursun" derlerdi ama ailemde hukukla ilgilenen kimse yoktu. Lise sonunda “neden olmasın” diyerek hukuk fakültesini kazandım. Avukat olmayı istedim, hakimlik veya savcılık düşünmedim. Stajımı eski baro başkanımız Avukat Ramazan Gedik’in yanında yaptım, ruhsatımı ondan almak onur vericiydi. 2018’de yönetime girdiğimde baro başkanlığı gibi bir hedefim yoktu. Türkiye Barolar Birliği’nde baroculuğu öğrenince, Ramazan Bey'in devam etmeyeceğini söylemesiyle, arkadaşlarım ve ikiz çocuklarımın desteğiyle aday olmaya karar verdim.
Seçildiğiniz gün neler hissettiniz?
O gün babamla göz göze geldiğimde “Seni gururlandırdım mı?” dedim, ağladı. Anneme söz vermiştim; “Senin için olacağım” demiştim. Oğlum yanımdaydı. Çok özel ve tarif edilemez bir duyguydu. Ailem ve arkadaşlarım yanımdaydı, bu da her şeyi daha anlamlı kıldı.
Baro başkanı olarak yapmak istediğiniz çalışmalar neler?
Bu yola çıkarken özellikle avukat hakları için yola çıktık. Genç ve kadın meslektaşlarımıza pozitif ayrımcılık sağlamak, CMK görevlerinde daha fazla yer almalarını teşvik etmek istedik. Kadın Hakları Komisyonumuz aktif olarak çalışıyor. Orman Haftası’nda öldürülen kadınlar anısına fidan diktik. Hukuku halka anlatmak istiyoruz. Halk haklarını bildikçe avukatın itibarı artacaktır.
Burdur’daki avukatların en çok karşılaştığı sorunlar neler?
Genel olarak duruşmaların geç başlaması, uzaması gibi sorunlar yaşanıyor. Özellikle avukatlara karşı "ne yapıyorsunuz ki?" gibi bir bakış açısı var. Ekonomik sorunlar da büyük bir yük. İlk beş yıl aidat alınmaması gibi adımlar atılsa da baroların gelirleri azalıyor. Asgari ücretin altında hizmet veren avukatlar piyasayı olumsuz etkiliyor.
Ülke genelinde çözülmesini istediğiniz mesleki sorunlar var mı?
Bu sorunlar yeni değil, 20 yıl öncesinden beri var. Mesleki saygınlık ancak etik değerlere bağlı kalarak sağlanabilir. İyi bir eğitim, ahlaki duruş ve yeminimize sadakat mesleği daha itibarlı hale getirecektir.
Burdur’da en çok karşılaşılan davalar hangileri?
Burdur’da boşanma davaları oldukça fazla. Buna bağlı olarak mal paylaşımı ve nafaka davaları da geliyor. Ceza davalarında ise internet dolandırıcılığı, uyuşturucu suçları dikkat çekiyor. Çocuk istismarı gibi ağır vakalar da ne yazık ki mevcut.
Burdur Barosu’nda genç avukat sayısı ne kadar?
Burdur Barosu'na kayıtlı yaklaşık 400 avukat var. Bunun üçte ikisi genç meslektaşlarımızdan oluşuyor. Yönetim olarak da genç bir kadro kurduk. Gençlerle doğrudan iletişimde bulunmak istiyoruz.
Avukatlar arasında ücret dengesizliğiyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Meslektaşlarımız, mali yükümlülüklerini yerine getirebilmek için düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalabiliyor. Bu da piyasa dengesini bozuyor. Etik olarak hepimiz aynı şekilde davranırsak bu sorun azalır, ancak bunu denetlemek ve ispatlamak da kolay değil.
CMK görevleri yeterince karşılık buluyor mu?
CMK ücretleri oldukça düşük. Ağır cezada 50.000 TL’lik davanın karşılığı olarak CMK kapsamında 3.000 TL gibi bir ücret alınıyor. Üstelik bu ücretler aylar sonra ödeniyor. Bu nedenle CMK avukatlığı avukatlar için cazip değil.
Mesleğinizde sizi etkileyen davalar oldu mu?
Bir cinayet davasında müvekkilim suçsuz olduğunu söylüyordu. Müebbet hapis aldı ama ben hâlâ suçsuz olduğuna inanıyorum. Bir diğer olayda küçük bir kız çocuğu, “bizde evlenmeden önce amca ya da baba yapar” demişti. Bu söz beni derinden etkiledi. Eğitim şart. Köylerde bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.
Kadın cinayetleri davalarında avukatlara yönelen tepkiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Avukatlar suçluyu değil, savunma hakkını temsil eder. Bizler yargılamaya değil, yargılamanın adil olmasına katkı sağlarız. Cezalar ise çoğu zaman tatmin edici olmuyor. Müebbet hapis veriliyor ama infaz yasasıyla yatar süre kısalıyor. Bu da mağdur yakınlarını tatmin etmiyor.
Avukatların son anda başvurulan kişiler olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Avukatlara son anda değil, en başta başvurulmalı. Sözleşmelerden davalara kadar her işin başında hukuki danışmanlık alınmalı. Avukatlar önleyici bir rol üstlenebilir.
Bugün Avukatlar Günü. Ülkemizin hukuk mücadelesi ortada. Hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Tüm meslektaşlarımın Avukatlar Günü’nü kutluyorum.
