Burdur'un Ağlasun ilçesine bağlı Dereköy’de, asker eğlencesi sonrası çıkan tartışmada Hüseyin Çetin’i tüfekle vurarak ağır yaralayan Mustafa Akyüz, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hakim karşısına çıktı.
11 Kasım'da Burdur’un Ağlasun ilçesine bağlı Dereköy köyünde meydana gelen olayda, iddiaya göre asker eğlencesinde karşılaşan Hüseyin Çetin ve Mustafa Akyüz arasında tartışma çıktı. Tartışma, Hüseyin Çetin’in Akyüz'ün evinin yakınlarına gelmesiyle büyüdü ve Mustafa Akyüz evindeki ruhsatsız tüfeğini ateşledi. Tüfekten çıkan saçmaların isabet ettiği Hüseyin Çetin ağır yaralandı. Yaralı, ilk müdahalenin ardından Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Jandarma tarafından gözaltına alınan Mustafa Akyüz ise işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Burdur 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Mustafa Akyüz, müşteki Hüseyin Çetin ve sanık avukatı katıldı.
“Hüseyin’e doğru ateş etseydim üzerinden en az 12-13 saçma sıkması lazımdı”
Sanık Mustafa Akyüz, mahkemede şunları söyledi;
“Olaydan önce aramızda husumet, problem yoktu. Olay günü asker eğlencesine gitmiş ve kenardan eğlenenleri izliyordum. Hüseyin alkol içiyordu ve silah sıktığını gördüm. Hüseyin bir süre sonra üzerime doğru geldi. Elindeki av tüfeğini ‘neden çalışmıyor’ diyerek göğsüme doğru vurup küfürler etti, aşağıladı. Sonra fark ettim ki av tüfeği benim Hüseyin’in kardeşine devrettiğim av tüfeği. Sonra 10 metre gitti geri geldi. ‘Bu silah çalışmazsa sana sokarım’ gibi küfürler etti. Sesimi çıkarmadım. Tüfeği dipçiği ile göğsüme doğru itekledi ve silah bende kaldı. Tüfeğin namlusu asker eğlencesindeki insanlara doğru dönüktü ve emniyeti açıktı. Tüfek üzerime ruhsatlı olmadığı için evime giden yol üzerindeki bir evin bahçesine tüfeği atarak evime gittim. 15 dakika sonra falan Hüseyin kardeşinin telefonundan beni arayarak tehditler etti. Tahrik edici bir cümle kullanmadan ettiği küfürleri kendisine iade ederek telefonu kapattım. Ertesi gün işe gideceğim için yattım. Evime geleceğini tahmin edemedim. Evimdeki ruhsatsız tüfeği alarak dışarıya çıktım. Hüseyin’in de silahlı olabileceğini düşündüğüm için bende tüfekle dışarıya çıktım. Hüseyin küfürler ederekten evime doğru geliyordu. Havaya bir el ateş ettim. Hüseyin bana ‘sende bana sıkacak cesaret var mı?’ Dedi. İkinci defa havaya ateş ettim. Hüseyin küfürler ederek hala daha gelmeye devam etti. Önüne doğru ateş ettim ve Hüseyin bir anda geri dönüp gitti. Kot farkı olarak benden yüksekte olduğu için o anda vurulduğunu anlayamadık. 10-15 dakika sonra yaralandığını öğrendim. Telefonla hemen yakınlarını aradım ama ulaşamadım. Bir süre sonra jandarma ekipleri geldi, silahımı ve silahın içinde kalan fişekleri teslim ederek teslim oldum. Öldürmek için arkasından gitmedim. Kendimi korumak için, ikaz için ateş ettiğimde aramızda 35-40 metre vardı. Üzerime doğru gelmeye devam etti. Ben silahla kapıya çıktığımda beton merdivene inmemişti, yoldaydı. Alkol kullanmam, sarhoş değildim. Eğer Hüseyin’e doğru ateş etseydim üzerinden en az 12-13 saçma sıkması lazımdı. Mahkemede verdiğim ifadem doğrudur. Kayınvalidem rahatsız, eşim ve çocuklarım var. Hayvanlarım var ve bakımlarından ben sorumluyum. Ailem perişan durumda. İşim, düzenim altüst oldu. Tahliyemi talep ediyorum.”
“Silahım olsaydı bende karşılık verirdim”
Müşteki Hüseyin Çetin ise mahkemedeki savunmasında, “Asker eğlencesinde hava ateş ettim. 1 el sıktım. Sanık Mehmet, tüfeği kardeşime yüksek fiyattan satmış. Kızarak ‘Bu tüfek geri gelmesin’ diyerek tüfeği eline verdim. Daha sonra geri gittiğimde sanığın söylediği gibi tüfeği evin bahçesine atmış. Bunu bana arkadaş söyledi. Telefonda sanık Mustafa’ya ‘tüfeği neden attın?’ Diye sordum. O benim küfür ettiğimi sanıp bana küfürler etmeye başladı. Mustafa’nın evine gitmek için yola çıktım. Kardeşim ve bir arkadaşım arkamdan geldiler. Evin yakınlarına geldiğimde ‘siz gelmeyin’ dedim. Ara yoldan ana yola inecektim ama daha inmeden silah sesi duydum ve o esnada yüzüme kurşun geldi. Hemen arkasında bir silah sesi daha duydum, karın bölgemde bir acı hissettim ve geri döndüm. Bayıldıktan sonra gözümü hastanede açtım. Sanıktan şikayetçiyim. Ev ile benim mesafem 25 metre kadar falandı. Silahtan çıkan alevin Mustafa’nın evinden geldiğini gördüm. İkinci atışta aynı noktadaydım kaçacak zamanım olmadı. Alkollüydüm fakat aşırı derecede alkollü değildim, kendimdeydim, olayı hatırlıyorum. Sanık Mustafa’nın alkol aldığını görmedim, bilmiyorum. Mustafa’nın evine gitme sebebim, telefonda bana ‘erkeksen gel’ demesidir. Mustafa’nın silah sıkacağını tahmin ediyordum. O yüzden de kardeşim ve arkadaşıma gelmeyin dedim. Yanımda silahım yoktu. Zaten silahım olsaydı bende karşılık verirdim.Sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, tanık ve tarafları dinledikten sonra sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi ve duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.