Burdur’un Kartalpınar Köyü’nde yaşayan emekli öğretmen Tahsin Yarar, ömrünü hem eğitime hem de müziğe adamış bir usta olarak dikkat çekiyor. Yarar, yıllardır kendi elleriyle yüzde yüz yerli malzemelerden cura, bağlama, kaba kemane ve sipsi gibi geleneksel Türk müzik enstrümanları yapıyor ve çalıyor. El emeği göz nuru eserleri sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da ilgi görüyor.
Kabak, Hindistan Cevizi, Ahşap: Hepsi Doğal Malzeme
Tahsin Yarar’ın yaptığı müzik aletleri arasında 3 telli cura, 4 telli cura, 2 telli cura, farklı ebatlardaki kabak kemaneler, ahşap oymalı bağlamalar ve Hindistan cevizinden yapılmış özel yapım enstrümanlar yer alıyor. Bazı kemaneler gerçek deri kaplı, bazıları ise ahşap kasalı olarak hazırlanıyor. Yarattığı koleksiyon, geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
“Bu Sesler Yörüğün Ruhuna Hitap Ediyor”
Tahsin Yarar, geleneksel enstrümanların özellikle Yörük kültürüne ait olduğunu vurguluyor. “Eğer bir insan kemane, cura, sipsi ya da kaval sesine hayran kalıyorsa, genlerinde yörüklük vardır,” diyen Yarar, bu enstrümanların hem çalınışını hem de tınısını çok özel buluyor.
Gençlere Tavsiye: Enstrüman Çalmak Bir Yabancı Dil Gibidir
Gençlere de önemli bir mesaj veren Tahsin Yarar, “Enstrüman çalmak adeta bir yabancı dil öğrenmek gibidir. Bir değil, iki çalan iki dil bilir. Gençlerimiz mutlaka bir müzik aletiyle meşgul olsun. Boş kalmasınlar, çünkü müzik hem ruhu hem zekâyı geliştirir,” diyerek sanatın önemine vurgu yapıyor.
Müzikten Eğitime Uzanan Bir Yolculuk
Hayatının büyük kısmını öğrenciler yetiştirerek geçiren Tahsin Yarar, şimdi de kültürel mirasın yeni nesillere aktarılmasına katkı sağlıyor. “Zamanında biz öğrendik, şimdi sıra bizde. Biz de insanlara aktarıyoruz,” diyerek deneyimini paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor.