Burdur'da TİP-1 ve TİP-2 diyabet hastalığından mustarip çocuk ve yetişkinlere yönelik Burdur Kent Konseyi Engelli Meclisi öncülüğünde, Başkan Eylem Selcan Tuncel'in girişimleriyle ve Burdur Belediyesi'nin iş birliği ile Burdur Engelsiz Kafe'de toplantı yapıldı. Toplantıda Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz'in, Burdur Kent Konseyi Başkanı Orhan Akın'ın ve MAKÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Sercan Özbek Yazıcı'nın açıklamalarına yer verildi.
ÇÖLYAK HASTALARI GLUTENSİZ ÜRÜNLERE BURDUR'DA ULAŞABİLİYOR
Etkinliğe çocukları veya kendisi diyabet rahatsızlığına sahip Burdurlu vatandaşlar da katılım sağladı. Burdur Kent Konseyi Başkanı Orhan Akın'ın açılış konuşmasında, "Sayın Belediye Başkanımız da sağ olsun Kent Konseyi olarak Burdur’da, herhangi bir siyasi durum olmaksızın şehrimizi ilgilendiren bütün konularla alakalı gerçekleştirdiğimiz her hususa hamilik yapıyor. Geçtiğimiz günlerde biz yine burada Çölyak hastaları ile alakalı, glutensiz ürünlerle alakalı toplanmıştık. Şimdi Çölyak hastalığı ile yaşayan vatandaşlarımız bu sayede Antalya’ya gerek kalmaksızın Kepez’den buraya gelen glutensiz ürünlerden faydalanabiliyor. Bugünkü diyabet konumuz ile ilgili olarak Belediye Başkanımız ve Sercan Hocam sizlerle detaylı bilgilendirme paylaşacak. Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.
"MALİYETİNE DEĞİL HASTANIN YAŞAM KALİTESİNİ ÖNCELİYORUZ"
Kent Konseyi Başkanı Akın’ın konuşmasının ardından eczacılık mesleği ile ilgili olarak sağlık sektöründe de yetkinlik sahibi olan Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “TİP-1 diyabet doğuştan gelen birtakım nedenlerle bireyde varlığını sürdürür. Zaman geçtikçe, hasta bireyimiz bazı fonksiyonlarını yitirmeyle karşı karşıya gelme durumunda kalabilir. Bu konuda önemli bir yol kat edildi.TİP-1 diyabette de artık bilim insanları önleyebilmek için mücadeleler veriyor. Bununla ilgili olarak insülin regülasyonunu sağlamak için bu hastalığa sahip insanlarımızın günde birkaç kez kullanmak durumunda kaldığı cihazlara ulaşım konusundaki kolaylıklarını sağlamak için Sayın Genel Başkanımız(Özgür Özel) da birkaç kez meclis kürsüsünden bunu dile getirdi. Aslında çok maliyetli bir şey değil ancak doğru anlatılması lazım. İnsülin pompası vb. insülin regülasyonu sağlayabilecek cihazların edinilmesi ile ilgili olarak muhakkak bir yasal düzenlemenin yapılması gerekiyor. Çünkü diğer taraftan bakıldığı zaman hasta eğer zamanında veya yeterli tedavi edilemezse devlete maliyeti çok daha fazla. Bunu da anlatmaya çalışıyoruz. Yine de biz devlete maliyetinden öte öncelikle hastanın yaşama bağlılığını, yaşam konforunu önceliyoruz. Bununla ilgili kaygıların ortadan kaldırılması en öncelikli talebimiz olur. Çünkü benim de bir arkadaşımın çocuğu TİP-1 diyabet hastasıydı. Belirli bir yaşa gelene dek annesi her gün okula gitti insülin ölçümü yapabilmek için. Bazı gerekliliklerde günde 6 keze kadar ölçüm yapılması gerekiyor. TİP-1 veya TİP-2(kazanılmış diyabet) hastası çocuklar hayatı diğer çocuklar gibi algılamak ve yaşamak istiyor. Bu konuda ailelerin ve hastalığa sahip bireylerinin bilinç düzeyinin artırılması elzem. Doğru bir beslenme, doğru bir egzersiz, doğru ilaç seçimleri, doğru tıbbi yöntemlerin kullanılmasıyla bu rahatsızlıkları hayatımızdan sorun olmaktan çıkartabiliriz. İnatlaşmadan doğru metotlarla ömrümüzün sonuna kadar kardeş geçinebileceğimiz bir rahatsızlık bu. Burada öğreneceklerimiz ve uygulayacaklarımızla bu toplantı çok değerli. Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederim.” dedi.
"SOSYAL DESTEK OLDUKÇA ÖNEMLİ!"
Diyabet hakkında tecrübe ve birikimlerini aktaran MAKÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Sercan Özbek Yazıcı da ifadelerinde, “2018 yılında oğluma tanı konuldu. Isparta’da endokrin bölümünde takiplerimize başladık. Burada Özgür hocamız bizi çok destekledi. Çünkü biliyorsunuz biz anneler olarak çocukların üzerine fazla düşebiliyor, yasaklar ya da kurallar koyabiliyoruz. Ancak çocuklar bu konuda yasaklar ya da engellerden ziyade motivasyonla hareket ediyor, kendi sağlık sorununa bu motivasyonla bilinç kazanıyor. Gün gün takip ediyoruz. Diyabet konusunda çalışmaları görmek mutluluk verici. Diyabetin önünü kesebilir miyiz, olan diyabeti daha iyi hale getirebilir miyiz yönünde ya da komplikasyonlara yönelik çalışmalar yapılıyor. Bir anne, bir akademisyen olarak buna çok sevindim. Bu konuda bizim konuşacak paylaşacak çok şeyimiz var. Sizinle birlikte olmak çok güzel. Burada bütün Mavi Kalpler olarak diyabet yani karbonhidrat sayımı eğitimi vermek istiyoruz. Çünkü karbonhidrat sayımı bizim için çok önemli. Diyabeti daha kolay yönetmemizi sağlıyor. Eğer katılmak isterseniz, daha detaylı olarak sizlerle konuşmak isterim. Bütün akademik, bilimsel ve eğitim çalışmalarının yanı sıra sosyal anlamda da destek çok önemli. Birisinin size desteğine ihtiyaç duyabiliyorsunuz. Bu yüzden birlik beraberliğin bu konuda çok önemli olduğuna inanıyorum. Burada olduğunuz için çok teşekkür ederim.” cümlelerine yer verdi.
Etkinlik, çay ve kahve ikramları ile birlikte katılımcıların sorularının yanıtlanması ile devam etti. Etkinlikte söz konusu diyabet ve karbonhidrat sayımı eğitiminin organizasyonunu Burdur Kent Konseyi üstlenmek istediğini belirtti.