Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans Salonu'ndaki tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Günün anlam ve önemine dair konuşmayı Mehmet Uzal Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Mücahit Kılınç yaptı.
Mehmet Uzal Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Mücahit Kılınç, programda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Tarih, milletlerin karakterini, azmini ve mücadelesini anlatan bir destandır. Türk milleti, binlerce yıllık tarihi boyunca bağımsızlık uğruna sayısız kahramanlık destanı yazmıştır. Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Kurtuluş Savaşı’ndan modern Türkiye’nin kuruluşuna kadar her dönemde azim, fedakârlık ve vatan sevgisi ön planda olmuştur. Türk milletinin karakterinde yer alan cesaret ve dayanışma, tarih boyunca en zorlu koşullarda bile zaferle sonuçlanmıştır.
İşte bu ruhu en güçlü şekilde dile getiren isimlerden biri de kalemiyle milletine hizmet eden büyük şair Mehmet Akif Ersoy’dur. Akif, 1920’de Burdur milletvekili seçildikten sonra 1921 yılında açılan millî marş yarışmasına “para ödülü almamak” koşuluyla katılmayı kabul etti. Kahraman ordumuza ithaf ettiği bu şiir, 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edildi. Akif, ödül olarak verilen 500 lirayı da Hilal-i Ahmer (Kızılay) bünyesindeki Darü’l-Mesâi Vakfı’na bağışlayarak kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken bu hayır kurumuna destek oldu. Safahat şairi, Çanakkale’yi destanlaştıran şair, Şair-i Azam, Vatan Şairi, İstiklâl Marşı’nın şairi, örnek insan Mehmet Akif Ersoy; bu milletin vicdanı, sesi ve kalemiyle mücadelenin en ön saflarında yer alan bir dava adamıdır. Kurtuluş Savaşı’nı on kıtaya, kırk bir dizeye sığdırarak Millî Mücadele’yi en mükemmel bir şekilde dile getiren bir vatan ve millet sevdalısıdır. Ömrünün otuz yılını sanata verir.
Sanat estetiğinde yapı taşları ahlâk ve imandır. Safahat’ında pek çok problemin sebebini eğitimsizlik olarak gören Akif’in, şahsiyetinde ve eserlerinde ideal bir insanın, ideal bir Müslüman’ın birçok özelliğini görmek mümkündür. O; dinî, millî ve ahlaki değerlerde taviz vermeyen, kibre kapılmayan, şirke girmeyen, verdiği söze ve emanete sadık kalan, alçakgönüllü ve merhametli biridir. Mehmet Akif’in şahsiyetinde ve eserlerinde ideal insanın birçok özelliğini görmek mümkündür. O, sanatını hakkın ve hakikatin yanında bir kılıç gibi kullanmış, “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem / Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem” dizeleriyle adaletin yanında durmanın ve geçmişine sahip çıkmanın önemini vurgulamıştır. Mehmet Akif, milletin bağımsızlık mücadelesiyle insanın ahlaki ve manevi dirilişini bir arada ele almıştır. O, İstiklâl Marşı’nda bağımsızlığın yalnızca kazanılan bir zafer olmadığını, her gün yeniden korunması gereken bir emanet olduğunu anlatmıştır.
“Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dizeleri, vatan sevgisinin ancak fedakârlıkla anlam kazandığını bir kez daha hatırlatmaktadır. Mehmet Akif’in mirasını yaşatmak, onun bizlere bıraktığı kutsal emanete sahip çıkmak demektir. Onun şiirleri, geçmişi anlatarak geleceğe ışık tutan birer meşaledir. Genç nesiller olarak bu bilinci diri tutmalı, Akif’in vurguladığı gibi çalışkan, ahlaklı ve vatansever bireyler olarak milletimize hizmet etmeliyiz. Mehmet Akif, korkuya ve yılgınlığa asla yer vermeyen bir şairdir. İstiklâl Marşı’nda geçen “Korkma!” sözü, sadece o günlere değil, bugüne ve geleceğe de hitap eden bir uyarıdır. Bağımsızlığımızı, kültürümüzü ve değerlerimizi koruyarak Akif’in mirasını yaşatmalı, onun ideallerini rehber edinmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle, 12 Mart İstiklâl Marşı’nın kabulünü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’nü kutluyor; bu büyük şairi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.”
Törende daha sonra İstiklal Marşı'nın kabul edilişi ile Ersoy'un anlatıldığı şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Konuşmaların ardından Mehmet Uzal Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri korosu, oratoryo gösterisi ve müzik dinletisi sundu.
Günün anısına çekilen hatıra fotoğrafının ardından program sona erdi.