Anadolu’nun farklı bölgelerinde olduğu gibi, Burdur’da da zamanla unutulmaya yüz tutmuş birçok kelime, halk arasında hala kullanılmaya devam ediyor. Yöre insanının günlük yaşamında sıkça duyulan bu ifadeler, Burdur'un kültürel mirasının önemli bir parçası olmayı sürdürüyor.

Geçmişin izlerini taşıyan ve şehrin karakteristik dilini yansıtan bu kelimeler, Burdur’un sözlü kültürünü geleceğe aktarmak açısından büyük bir öneme sahip. Peki, Burdur’un kendine has kelimeleri neler? İşte, bölge halkının günlük yaşamında kullandığı, yerel şiveye özgü en dikkat çekici kelimeler ve anlamları…

  • Ağıl – Küçükbaş hayvanların barındığı yer.
  • Bacakça – Kısa boylu, tıknaz kişi.
  • Cendır – Zor, sıkıntılı durum.
  • Çatlak – Sakar, dengesiz kişi.
  • Dızdız – Üşüme hissi, titreme.
  • Ebesütü – Anne sütü.
  • Goyuvermek – Umursamamak, boş vermek.
  • Haşırt – Hızlı ve sert bir hareketi ifade eden ses taklidi.
  • Igan – Ağır başlı, olgun kişi.
  • İndim – Yokuştan aşağıya inme.
  • Külleme – Bir şeyi tamamen doldurmak ya da kaplamak.
  • Löpürdemek – İştahla yemek yeme hareketi.
  • Meleşmek – Koyun veya keçi sesi çıkarmak.
  • Nacak – Küçük balta.
  • Oğşamak – Çabalamak, uğraşmak.
  • Pırtı – Eskimiş giysi veya bez parçası.
  • Sarıg – Güçsüz, bitkin düşmüş kişi.
  • Şirdan – Hayvanın mide kısmı, özellikle sakatat olarak tüketilen bölüm.
  • Tapırdamak – Gürültülü yürümek, ayak sesleri çıkarmak.
  • Usandırmak – Bıktırmak, sıkmak.
  • Vızır vızır – Hızlıca hareket eden, yoğun bir şekilde işleyen.
  • Yancık – Ateşin yan tarafı veya destekleyici kişi.
  • Zırlamak – Gereksiz konuşmak veya ani ses çıkarmak.

Kaynak: Haber Merkezi