Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından aldıkları tedbirlerle yaraları hemen sararak normalleşme sürecine hızlı bir şekilde girdiklerini ifade etti.

Bu çerçevede alınan tedbirlere değinen Işıkhan, kısa çalışma ödeneği kapsamında deprem bölgesinde yer alan yaklaşık 110 bin vatandaşa toplam 1 milyar lira ödeme yapıldığını belirtti.

Işıkhan, nakdi ücret desteği kapsamında ise 81 bin vatandaşa yaklaşık 695 milyon lira ödeme yapıldığını bildirerek, deprem bölgesinde uygulamaya konulan Toplum Yararına Programlar (TYP) çerçevesinde 57 bin 57 kişi için 6 milyar 912 milyon lira ödenek tahsis edildiğini kaydetti.

Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Filistin-İsrail çatışması gibi ülkelerin ekonomilerini derinden etkileyen olayların yaşandığına dikkati çeken Işıkhan, pek çok ülkede iş gücü piyasalarındaki yapısal sorunların devam ettiğini, istihdam ve iş açıklarının genişlediğini, sosyal eşitsizliklerin derinleştiğini, nitelik ve beceri uyumsuzluklarının kaynakların etkin kullanımını engellediğini dile getirdi.

"İstihdamda ve iş gücüne katılımda artış eğilimi sürüyor"

Vedat Işıkhan, Bakanlığın, küresel koşulları analiz ederek ve ülkenin yapısal dinamiklerini dikkate alarak "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla daha güçlü, kapsayıcı ve sürdürülebilir sosyoekonomik kalkınmayı teşvike yönelik politikaları uygulamaya devam ettiğini söyledi.

Nihai hedeflerinin, bu yüzyılı emeğin, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmak olduğunu vurgulayan Işıkhan, "Küresel ve bölgesel düzeyde yaşanan jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmaların yanı sıra salgın hastalıklar, doğal afetler, su, gıda ve enerji krizlerine rağmen ülkemiz, istihdamda ve iş gücüne katılımda görülen artış eğilimini sürdürmeyi başarmıştır. Bu kapsamda 2028 yılı sonuna kadar 5 milyon ilave istihdam sağlanarak işsizlik oranımızın yüzde 7,5'e gerilemesini hedeflemekteyiz." diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, istihdam ve çalışma hayatı alanında özel politika gerektiren gruplar başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine yeterli bir gelirle kayıtlı, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlandığı koşullarda iş imkanlarının sunulmasının temel amaçları olduğunu vurguladı.

Memuru, işçiyi, ücretliyi ve emeklileri hiçbir şekilde enflasyona ezdirmediklerini dile getiren Işıkhan, "21 yıldır bu konuda asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz." dedi.

Çalışma hayatının tüm paydaşları açısından yeşil ekonomiye geçişin en adil şartlarda gerçekleşmesini sağlamaya yönelik çalışmalara hızla devam ettiklerini anlatan Işıkhan, tüm sendikaları desteklediklerini ve bu kapsamda sendikalaşma oranının artırılmasına önem verdiklerini belirtti.

Sendikalı işçi ve memur sayısı

Vedat Işıkhan, sendikal hak ve özgürlükler konusunda yaptıkları düzenlemeleri hatırlatarak, "2013 yılında yüzde 9,21 seviyelerinde olan sendikalaşma oranı, 2023 yılı itibarıyla yüzde 14,76 seviyelerine, 2013 yılında 1 milyon olan sendikalı işçi sayısı da 2 milyon 421 bin 940 kişiye ulaşmıştır. Memur sendikalarında ise 2002 yılında yüzde 47,94 olan sendikalaşma oranı, 2023 yılında yüzde 74,54 seviyelerine çıkmıştır. Sendikalı memur sayısı ise 2 milyon 130 bin 644'tür." bilgisini verdi.

Asgari ücretin işçi ve işveren kesiminin oy birliğiyle en son net 11 bin 402 liraya yükseltildiğini anımsatan Işıkhan, "Böylece 2002 yılında 184 lira olan bu rakamı, reel olarak yüzde 237 artırmış olduk. Aralık ayı başında 2024 yılı asgari ücretini belirlemek için yine komisyonumuz toplanacaktır. Herkesin mutabık kaldığı bir tutarda uzlaşılacağını ümit ediyorum." ifadelerini kullandı.

"Ortalama memur maaşındaki reel artış yüzde 125'e ulaşmıştır"

Işıkhan, kamu çalışanlarının mali ve sosyal haklarını düzenleyen 7. Dönem Toplu Sözleşmesi ile çalışanlar lehine ciddi iyileştirmeler yapıldığını söyledi.

Temmuz ayında yapılan zamlarla en düşük devlet memuru maaşının 22 bin 17 liraya yükseltildiğini dile getiren Işıkhan, şunları kaydetti:

"Böylece 2023 yılında en düşük memur maaşındaki artış oranı yüzde 141, ortalama memur maaşındaki artış oranı ise yüzde 128 olmuştur. 2002 yılı aralık ayı ile 2023 yılı ekim dönemine baktığımızda ise en düşük memur maaşındaki reel artış yüzde 192'ye, ortalama memur maaşındaki reel artış ise yüzde 125'e ulaşmıştır. Çalışanlarımıza yönelik enflasyona karşı koruma prensibimizi, önümüzdeki dönemlerde de aynı kararlılıkla sürdüreceğiz."

Işıkhan, 3600 ek gösterge düzenlemesi ile çalışan ve emekli 5,3 milyon kamu personeli ve bunların hak sahiplerinin ek göstergelerinin yeniden belirlendiğini anımsatarak, şöyle konuştu:

"Öğretmenler, sağlık çalışanları, polisler ve din görevlilerinin ek göstergelerinin 3600'e yükseltilmesinin yanı sıra uzman jandarma ve uzman erbaşlar, avukatlar, şube müdürleri, müdürler ve müdür yardımcıları ile taşra uzman ve denetmenlerinin de ek gösterge rakamları 3600'e yükselmiştir. Yine bazı istisna unvanlarda daha yüksek veya daha düşük artış olmakla birlikte tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamları 600 puan artırılmıştır. Bununla beraber, birinci dereceye yükselen devlet memurlarımız için 3600 ek gösterge düzenlemesini de hükümet olarak hayata geçireceğiz."

"İşsizlik oranını 2025 yılı itibarıyla tek haneli seviyelere kalıcı olarak düşürmeyi hedefliyoruz"

Bakan Işıkhan, yaptığı sunumda, insana yakışır işler oluşturmak ile çalışma şartlarını iyileştirerek iş sağlığı ve güvenliğini sağlamanın önemli çalışma alanları arasında olduğunu vurguladı.

İş sağlığı ve güvenliği alanında atılan adımlarla 2002 yılında yüz binde 13,3 olan ölümlü iş kazası oranının 2022 yılında yüz binde 6,6'ya düştüğüne dikkati çeken Işıkhan, Bakanlığın 904 iş müfettişinin 2023'ün geride kalan bölümünde 3 bin 457 iş yerinde önleyici ve bilgilendirici yaklaşımla rehberlik ve teftiş faaliyeti yürüttüğünü söyledi.

Işıkhan, istihdamın 2023 yılının ikinci çeyreğinde tarihin yüksek seviyelerine ulaştığını belirterek, şu bilgileri paylaştı:

"Yılın ilk altı ayında, emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemelerin ve depremin olumsuz etkilerine rağmen net 220 bin istihdam artışı sağlanmıştır. Ağustos itibarıyla son bir yılda iş gücümüz 507 bin artarak 34,9 milyon, istihdamımız 667 bin artarak 31,7 milyon, işsiz sayımız 160 bin azalarak 3,2 milyon ve işsizlik oranımız 0,6 puan azalarak yüzde 9,2 olmuştur. Bu oran son 9 yılın en düşük işsizlik seviyesidir. Önümüzdeki üç yıllık süreçte istihdamı yıllık ortalama 900 bin kişi artırmayı ve iş gücüne katılım oranlarında öngörülen artışa rağmen işsizlik oranını 2025 yılı itibarıyla tek haneli seviyelere kalıcı olarak düşürmeyi hedefliyoruz. İşsizliğe kalıcı çözüm yaratmak ve ülkemizin istihdam politikalarına yön vermek üzere 2024-2028 dönemini kapsayan yeni bir Ulusal İstihdam Stratejisi hazırlık çalışmalarını başlattık."

"Aktif İşgücü Hizmetleri mevzuatında değişiklik yaparak kapsamı genişleteceğiz"

İŞKUR'un bu yılın ocak-eylül döneminde 885 bin 482 kişinin özel sektörde istihdamına aracılık ettiğini bildiren Işıkhan, "İşe yerleştirme hizmetlerimizi ve diğer aktif iş gücü piyasası programlarımızı, özel politika gerektiren gruplara yönelik olarak yoğunlaştırıyoruz. 2002 ila 2023 eylül döneminde 4,3 milyon kadının, 460 bin engellinin ve yaklaşık 4,4 milyon gencin işe yerleşmesine aracılık ettik. Kadınlar, gençler, engelliler, uzun süreli işsizler gibi özel politika gerektiren kişiler için kurduğumuz iş kulüplerimiz, halihazırda 81 ilde 101 birimde hizmete devam etmekte olup uygulamanın başladığı 2017 yılından 2023 yılı eylül ayı sonuna kadar hizmetlerimizden 247 bin 823 kişi faydalanmıştır." dedi.

Sanayi sektöründeki işverenlerin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmek için aktif iş gücü piyasası programlarını geliştirerek sürdüreceklerini vurgulayan Işıkhan, şunları söyledi:

"Milletvekillerimizden bir ricamız bulunmaktadır. Kendi illerinizde istişarelerde bulunurken iş arayan vatandaşlarımızı İŞKUR'a yönlendirmenizi istiyorum. Bu rakamlar bizlere İŞKUR'da ne kadar fazla açık iş olduğunu göstermektedir. Önümüzdeki dönemde, özellikle sayın milletvekillerimizden ve sahadan çokça talep gelen Aktif İşgücü Hizmetleri mevzuatında değişiklik yaparak kapsamı genişleteceğiz. Öncelikle ve özellikle gençler olmak üzere her ailede en az bir çalışan olmasını sağlayacak Hane Bazlı İstihdam Destek Sistemi'ni hayata geçiriyoruz."

"Veriler, sürdürülebilir sosyal güvenliğe kavuşulduğunu gösteriyor"

Bakan Işıkhan, sosyal güvenlik sisteminin mali açıdan sürdürülebilir seviyede olduğunu bildirerek, sosyal güvenlikte 2002 yılında yüzde 71,5 olan gelirlerin giderleri karşılama oranının 2023 yılı sonunda yüzde 95 olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğünü vurguladı.

Aynı dönemde yüzde 60,9 olan prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılama oranının 2023 yılı sonunda yüzde 74,6 olarak gerçekleşmesinin tahmin edildiğini aktaran Işıkhan, "2002 yılında SGK açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 2,2 seviyesinde iken, 2023 sonunda yüzde 0,44 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülmektedir. Bu veriler, mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemine kavuşmuş olduğumuzu göstermektedir." dedi.

Prim borçlarının takip ve tahsilat süreçlerini etkinleştireceklerini ifade eden Işıkhan, sunumunu şöyle sürdürdü:

"Sosyal Güvenlik Kurumunda sürdürülebilirliği güçlendirmek amacıyla sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen yaklaşımla esnek çalışma biçimlerini yaygınlaştıracağız. Sosyal güvenlik mevzuatı ve uygulamalarını, değişen iş gücü piyasası koşullarına ve yeni nesil esnek çalışma şekillerine daha uyumlu hale getireceğiz. Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadelede veri analizine dayalı, risk odaklı denetim faaliyetlerini artırarak prim tabanını genişleteceğiz."

Bakan Işıkhan, 2002 yılında yüzde 52 olan kayıt dışı istihdam oranının yıllar itibarıyla düşüş eğilimine girdiğini ve 2023'ün ikinci çeyreğinde yüzde 26,63'e gerilediğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA