Burdur’un Altınyayla ilçesine bağlı Kızılyaka Köyü'nde yaşayan Yasin Akkaya, bu sözü hayatına ilke edinerek, Anadolu'nun kadim nefesli çalgılarından biri olan sipsi ile hem üretim yapıyor hem de tanıtımını sürdürüyor. Genç yaşına rağmen kültürel mirası sahiplenmesiyle dikkat çeken Akkaya, Geleneksel El Sanatları Festivali kapsamında Burdur Kültür Merkezi’ndeki standında sipsiyi merak edenlere büyük bir özveriyle tanıtıyor.

14 Yaşında Sipsiyle Tanıştı, Bugün Usta Yolu Yürüyor

Yasin Akkaya, 14 yaşında sipsi çalmaya başlıyor. Zamanla sadece çalmayı değil, sipsi yapımını da öğreniyor. Bugün hem çalgı üreticisi hem de icracısı olarak Burdur’da adından söz ettiriyor. Üflemeli halk müziği enstrümanlarıyla birlikte 2 telli ve 3 telli cura icrasında da ustalaşan Akkaya, “Şu anda yaşımdan ötürü usta olarak anılmam erken olabilir ama ilerde çırak yetiştirmek bana da nasip olur inşallah,” diyor.

Sipsi Küçük Ama Etkisi Büyük

Akkaya, sipsinin zannedildiği gibi zor bir çalgı olmadığını da vurguluyor. “Çoğu kişi çalarken çok nefes gerektirdiğini sanıyor ama aslında sipsi, insanı yormadan da çalınabiliyor. Küçük, taşınabilir, samimi bir çalgı. Ne bağlama gibi omzunda taşırsın, ne de çello gibi sırtlanırsın. Cebine koyar, yola çıkarsın,” diyerek geleneksel çalgının pratikliğini anlatıyor.

Kültürü Yaşatıyor, Gençlere İlham Veriyor

Sözleri ve tutkusu, onun sadece bir müzisyen değil, aynı zamanda bir kültür taşıyıcısı olduğunu gösteriyor. Her gün yeni bir şey öğrenmeye açık olan bu genç yetenek, sipsiyi seven ama korkarak yaklaşan herkese cesaret veriyor.

Yasin Akkaya’nın Burdur’daki bu çabası, geleneksel sanatların genç kuşaklarla nasıl yaşatılabileceğine dair güçlü bir örnek sunuyor.

Kaynak: İSMAİL ATIZ - HATİCE KÜBRA ATIZ - HÜSEYİN ÇUBUK