CHP Burdur İl Kadın Kolları Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Burdur Defterdarlığı’nda Gelir Müdür Vekili olarak görev yapan Serkan Çevik’in sosyal medya üzerinden “Kadından idareci olmaz” sözlerine tepki gösterdi. CHP Burdur Kadın Kolları Başkanı Zinet Gezer, “Kendi aklınca beğenmeyip küçümsediği kadınlar, tarihte ve bugün öyle önemli işlere imza atmaktadır ki şahsın bunun karşısında eziklik psikolojisine girdiği düşünülmektedir.” dedi. Burdur Defterdarlığı’nda Gelir Müdür Vekili olarak görev yapan Serkan Çevik, geçtiğimiz günlerde görevden alınan Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ın görevden alınmasının ardından sosyal medya hesabı üzerinden “Kadından idareci olmaz. Hadis-i şerifte işlerini kadına bırakan topluluk asla felah olmaz” ifadelerini kullanarak paylaşım yapmıştı. CHP Burdur İl Kadın Kolları Başkanlığı, bugün Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Burdur Defterdarlığı’nda Gelir Müdür Vekili olarak görev yapan Serkan Çevik’in sosyal medya üzerinden kadınlara yönelik sözlerine tepki gösterdi. Basın açıklamasına CHP Burdur İl Başkanı Şengül Tekin, CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, CHP Burdur Kadın Kolları Başkanı Zinet Gezer ve CHP Burdur Merkez İlçe Başkanı İlyas Divarcı ve partililer katıldı. İl Başkanlığı binasında yapılan basın açıklamasında CHP Burdur Kadın Kolları Başkanı Zinet Gezer, CHP’li Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut konuyla ilgili açıklamalarda bulundular. “EZİKLİK PSİKOLOJİSİNE GİRMİŞ” CHP Burdur Kadın Kolları Başkanı Zinet Gezer şöyle konuştu; “Defterdarlık Gelir Müdürü Serkan Çevik isimli şahsın sosyal medya üzerinden İl Milli Eğitim Müdürü’nün değişmesi sonrasında söylediği sözleri kamuoyu ile birlikte öğrenmiş bulunmaktayız. Anayasanın “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” şeklindeki değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez 2. maddesi hükmünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş bulunmaktayız. Aksi halde dini istediği şekilde yorumlamaya çalışan bu gibi kimselerin elinde ne devlet yönetimi ne insan hakları sağlıklı bir temele oturabilirdi. İsminin pek de önemi bulunmayan bu zat gerçekten Hz. Muhammed tarafından söylenip, söylenmediği dahi kesin olmayan bu söz üzerinden anayasanın 10. maddesini de tanımadığını açıkça gözler önüne sermektedir. “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” Kendi aklınca beğenmeyip, küçümsediği kadınlar, tarihte ve bugün öyle önemli işlere imza atmaktadır ki şahsın bunun karşısında eziklik psikolojisine girdiği düşünülmektedir. “İLGİLİ KURUMLARI TÜM KADINLAR ADINA GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ” Din üzerinden örnek verdiği için komutanlık yapan Hz. Aişe’den başlayalım.. Neml suresinde adı geçen Belkıs’ı.. Tarihimizde ise saymakla bitmez, Nene Hatunları, Halide Edip Adıvar’ı tanımamış bu şahıs. Bugün Canan Dağdeviren gibi nice bilim insanları sağlıkta çığır açan buluşlara imza atıyor, hayatlar kurtarıyorken bu ne aymazlıktır. Şimdi bu kişi ve bunun gibiler iyice anlasınlar diye tekrar söylüyoruz; kadın ve erkek siz kabul edin ya da etmeyin eşittir. Yöneticilik yapmak liyakatli ve ahlaklı olmakla ilişkilidir cinsiyetle değil. Kendi hayatında daha iki düğmeyi dikebilmiş mi belli olmayan bu zat güya kadınların aklını, becerisini küçümsemeye kalkıyor. Bırakınız dikkate dahi almaya değmez. Ancak işgal ettiği bir makam var ve bu makam Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin makamıdır. Dolayısıyla bu zihniyette bir kimsenin anayasayı çiğneyerek bu şekilde aklınca açıklamalar yapmasına müsamaha gösterilemez, gösterilmemelidir. İlgili kurumları öncelikle geçmiş dönem Milli Eğitim Müdürü adına ve tüm kadınlar adına göreve çağırıyoruz. Daha önce de laikliği hedef aldığı için soruşturma geçiren bu şahsın yeniden aynı suçu işlediğini göz ardı edilmeksizin soruşturulmasını ve cezalandırılması için gereğinin yapılmasını diliyoruz.” “GEREĞİNİN YAPILACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ” Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’de konuşmasında, “Kadın Kolları başkanımız yaptığı açıklamada zaten kadın ve erkeğin eşit olduğunu, başka bir ihtimalin bizim hem dini inancımızda hem de bu ülkenin yönetim anlayışı içerisinde olmadığını ifade etti. Bunlar talihsiz açıklamalar. Kişinin kim olduğuna değil, işgal ettiği makam çok önemli. Burada gerekli yasal işlemlerin yapılacağını düşünüyoruz. Neticede Laik Türkiye Cumhuriyeti, anayasaya belirlenmiş yasalarla yönetilmekte. Bu yasalara aykırı suç işleyenlerin de kamudaki, kurumdaki veya sivil toplumdaki görevi her ne olursa olsun yasalar karşısında eşittir. Varsa suçu cezasını çekecektir. Gereğinin yapılacağını düşünüyoruz. Toplumu kutuplaştırmak, toplumu bölmek, kadını küçümsemek, kadını küçültmek doğru bir yaklaşım değil. Doğru bir yaklaşım olmadığı için de bende kendi adıma bunu kınıyorum.” dedi. “BU AÇIKLAMA ANAYASAYA DARBEYE TEŞEBBÜSTÜR” CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut ise şunları söyledi; “Anayasa’nın 2. maddesi gayet açıktır. “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” der. Yapılan bu açıklama bence Anayasaya darbeye teşebbüstür. Bir devlet memuruna yakışmamaktadır. Peygamber efendimizin bile yasakladığı uyduruk hadis-i şeriflerden bir örnek verip kadınlara hakaret etmiştir. Cumhuriyet’in kadınlarımıza vermiş olduğu kazanımları böyle uyduruk hadis-i şeriflerle karalamak isteyenlerin her zaman her yerde karşısında dimdik duracağız. Ama bu şahıs devlet memuruysa burada daha sıkıntılı bir durum söz konusu. Çünkü bir devlet memurunun, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir memurunun böyle bir söylem içerisinde bulunmasını kabul etmek mümkün değildir. Böyle bir kişinin devlet memuru olmasını Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak da kabul etmemizde mümkün değildir. Kişinin şahsıyla alakalı özel bir durumlarının da olduğu bize iletildi ama ne olursa olsun bizler Cumhuriyet Halk Partililer olarak Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yılmaz savunucuları olarak bu tarz paylaşımları yapan arkadaşların karşısında dimdik durmakla mükellefiz. “BUNUN PEŞİNİ BIRAKMAYIZ” Devlet memurlarımıza şu anki mevcut siyasi iktidarın içerisinde bulunan sözde Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı bir azınlık olarak görüyoruz. Onlara güvenerek bu tarz açıklamalar yapıyorlarsa güvendikleri dağlara muhakkak ki o dağları yağdırırız. Bu devlet memurlarına o devlet memurluğunu yaptırtmayız. Eğer Atatürk, Cumhuriyet düşmanlığı olan devlet memurlarımız var ise kendilerine çeki düzen versinler. Bu anlamda bu bizim uyarımız olsun. Biz bunun peşini bırakmayız. Yine söylüyoruz ailesi ile alakalı üzüntüsünü yaşıyoruz ama ailesinden de rica ediyoruz ki bu arkadaşın eğer ruhsal yönden bir sıkıntısı varsa derhal gerekli tedavilere başvurulmasını ve devlet memurluğu yapacaksa Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışacak bir devlet memurluğu yapmasını sağlamalarını da aileden de talep ediyoruz.” YENİ GÜN MEDYA
Editör: TE Bilisim