Duyanları şaşkına çeviren olay, koronavirüs salgınının etkisini yavaş yavaş yitirmeye başladığı 2021 yılında İtalya’nın kuzeyinde bulunan Maggiore Gölü’nün kıyısındaki Verbania’da gerçekleşti. 'Tatlı su şefi' olarak tanınan dünyaca ünlü İtalyan şef Marco Sacco için işini yaptığı normal bir gün olsada yemek hazırladığı ve evlenme hazırlığında olan çift için oldukça heyecanlı başladı. 53 konuk ve diğer katılımcılar için daha önce de servis ettiği deniz tarağı risotto pişirecek olan Sacco, hünerlerine güveniyor ve konukları memnun edeceğini düşünüyordu. Ancak günün ilerleyen saatlerinde durum tahmin ettiğinin tam tersi şekilde gerçekleşti.
Evlenme hazırlığındaki çift, küçük ama güzel bir düğün hayali kuruyordu ve bu hayal en azından düğün bitine kadar devam etti. Düğün sona erdikten kısa süre sonra katılımcıların başına gelenlerse, gelinle damadın mutluluğunun önüne geçti ve iki yıla yayılan bir dava sürecine konu oldu. Sacco’nun mutfağından çıkan ve konukların önüne gelen yemekler, düğün katılımcılarını zehirledi ve günün ilerleye saatlerini onlar için bir kabusa çevirdi.
KONUKLAR HASTANELİK OLDU
Konuklar yemeğin ardından mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı yaşamaya başladı, hatta bazıları hastaneye kaldırıldı. Yaşanan olayların ardından düğünleri mahvolan çift, Sacco ve restorandan şikayetçi oldu. Sacco, daha önce defalarca servis ettiği yiyeceklerin bu kez bir zehirlenmeye neden olmasını anlamakta güçlük çekiyordu. Bu durum, mahkeme sürecinde yapılan araştırmalarla aydınlığa ulaştı. 2 Michelin yıldızı olan Marco Sacco ve düğünün yapıldığı restoran müdürü Raffaella Marchetti’nin taksirle yaralama ve zararlı gıda maddeleri ticareti yapmak suçlamasıyla yargılandığı dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı.
50'den fazla kişinin zehirlendiği restoran
NOROVİRÜS'E YAKALANDILAR
Soruşturma sürecinde Fransa’dan ithal edilerek konuklara servis edilen istirdiyelere servis edilmeden önce norovirüs bulaştığı tespit edildi. Bu durumdan haberdar olmadığını ve tüm süreci usulüne uygun şekilde gerçekleştirdiğini ifade eden Socco, yaşananlar hakkında, “Menüde hodan ve çiğ istiridye içeren bir risotto vardı. Üreticinin etiketinde ve ürünün teknik veri sayfasında gösterildiği gibi çiğ olarak yenebilen istiridyeler satın aldık. Bunlar 2015'ten beri kullandığım istiridyeler. Bu tedarikçiyi kullanmaya başladığımdan beri bunun gibi üç binden fazla yemek sunmuştum ve hiçbirinde böyle bir durumla karşı karşıya kalmamıştım" dedi. Sacco, istiridyelerin mutfağına girmeden önce kirlendiğini ve bu nedenle tedarikçinin sorumlu tutulması gerektiğini savundu.
Virüsün bulaştığı yemeğin İtalya'da manşetlere taşınmasının ardından, birçok İtalyan'ın çiğ istiridye ve midye gibi taze deniz ürünlerini sipariş etmekten vazgeçebileceği iddia ediliyor. The Times gazetesine konuşan Gambero Rosso Aşçılık Akademisi'nin koordinatör şefi Igles Corelli, "Bu yiyecekler her zaman sorunludur. Müşteriler artık riske girmek konusunda dikkatli olacaklar. Sacco'nun bunu daha iyi bilmesi gerekirdi. Asla çiğ deniz tarağı servis etmem. Bunları sağlıklı ve güzel olarak pişirmenin tek yolu 64 veya 65 derecede pişirmektir. Böylece güzel pişerler ama deniz tadını da korurlar” şeklinde konuştu.