Maliye Bakanı'nın öncülüğünde yürütülen bu çalışmada, bankalar ve kredi kartı okuma cihazı sağlayan kurumlar, cihazlardan elde edilen satış bilgilerini doğrudan Maliye ile paylaşıyorlar. Bu bilgiler, beyanname üzerinden doğrudan kontrol edilebiliyor. Kredi kartıyla yapılan ödemeler, KDV ve gelir/kurumlar vergisi açısından kayıt altına alınıyor. Ancak son zamanlarda bazı işletmelerin, vergi kaçırmak amacıyla fiş ve fatura düzenlememek için müşterilerinden IBAN üzerinden tahsilat yapmayı tercih ettiği tespit edildi. Bu durumun, yapılan tahsilatlar yoluyla hem KDV hem de gelir/kurumlar vergisi açısından vergi kaybına neden olduğu belirtildi.
Kaynaklar, bir mal ya da hizmet karşılığında IBAN hesabına para gönderen kişilerin, bu hesaba para gönderdikleri takdirde yasa dışı faaliyetlere katılanlar olarak suçlanma riski taşıdığına dikkat çekti. Örneğin, bir vatandaşın gönderdiği IBAN'ın yasa dışı bahis faaliyetlerinde bulunan bir güzellik merkezi olabileceği uyarısında bulunuldu. Maliye yetkilileri, bu duruma dikkat çekerek, "Ayrıca, alınan mal veya hizmet karşılığında fatura veya fiş alınmadığı takdirde tüketici şikayetlerine dayanak oluşturacak bir belge olmayacağını" vurguladılar.
Son dönemde küçük esnaf başta olmak üzere birçok sektörde bu durumun yaygın olduğu belirtildi. Özellikle stok problemi olmayan hizmet sektöründe, müşterilerin IBAN üzerinden ödemeye yönlendirildiği ifade edildi. Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, gelirleriyle harcamaları uyumlu olmayan kişilere yönelik yaptığı analizlere son dönemde hız verdi. Banka hesap hareketleri, tapu ve araç sicilleri gibi verilerden yola çıkarak gelirlerine göre lüks yaşam sürenler ve gelirlerini beyan etmeyenler denetim kapsamına alınıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in genel yaklaşımı da, "Vergi kaybına ve kaçağına sebep olarak haksız kazanç sağlayanları ve haksız rekabet oluşturanları takip etmeye devam edeceğiz" şeklinde ifade ediliyor.