Burdur'un Ağlasun ilçesinde konumlanan ve "aşkların ve imparatorların şehri" olarak anılan Sagalassos Antik Kenti, 2023 yılının ilk 11 ayında toplam 93 bin 808 ziyaretçi ağırladı.
Antoninler Çeşmesi ve Roma döneminin ihtişamlı yapılarıyla ünlü olan antik kent, 2020'de 42 bin 285, 2021'de 66 bin 310, 2022'de 67 bin 225 kişiyi misafir etmişti. Bu yılın ilk 11 ayında ise ziyaretçi sayısında geçen yıla göre yüzde 39,54'lük bir artış yaşandı.
Sagalassos, Ağlasun İlçesi'nin 7 kilometre kuzeyinde, Akdağ yamaçlarında, denizden 1700 metre yükseklikte konumlanmıştır. Pisidia Bölgesi'nin Roma İmparatorluk Dönemi'nin en önemli şehirlerinden biri olan Sagalassos, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.
Fransız gezgin Paul Lucas tarafından 1706 yılında keşfedilen Sagalassos, bugün bulutların arasında yükselen bir açık hava müzesi niteliğinde. Antik kentin içinde yer alan çeşitli yapılar arasında konutlar, hamam, kireç ve metal fırınları, agora, çeşme, odeon, tiyatro, Neon kütüphanesi, Helenistik çeşme, seramik üretim merkezi, meclis binası, kilise, heroon, tapınak ve Cladius kapısı bulunmaktadır.
Ziyaretçi sayısındaki artış, Sagalassos'un tarih ve doğanın mükemmel bir birleşimi olarak gördüğü çekiciliğini ve önemini bir kez daha kanıtlıyor. Doğaseverler ve tarih tutkunları, bu antik kenti keşfetmek için Burdur'un eşsiz atmosferine çekiliyor.
Sagalassos Antik Kenti - Burdur
Sagalassos, Ağlasun İlçesi'nin 7 kilometre kuzeyinde ve Akdağ yamaçlarında denizden 1700 metre yüksekliğindedir. Sagalassos, Pisidia Bölgesi'nin Roma İmparatorluk Dönemi'nin en önemli şehridir. Şehirde bulunan yapıların büyük bir çoğunluğu Roma Dönemi'ne aittir. Sagalassos’un ilk tespiti 1706 yılında Fransız gezgin Paul Lucas tarafından yapılmıştır. Bulutların arasındaki şehirde girişte konutlar, aşağıda hamam, kireç ve metal fırınları, aşağı agora (çarşı), çeşme ve odeon, daha yukarıda, kuzeyedoğru ilerledikçe konutlar, sağ tarafta tiyatro, Neon kütüphanesi, Helenistikçeşme, seramik üretim merkezi, şehrin merkezinde yukarı agora, meclis binası, kilise, sol üst tarafta heroon, tapınak ve Cladius kapısı bulunmaktadır.
Sagalassoslular M.Ö. 3'üncü bin yılın sonlarında Batı ve Güney Anadolu’da yaşayan Luvi kabilelerinin bir kolu olan Pisidia halkındandır. M.Ö. 333 yılında Büyük İskender, bu şehri ele geçirmiştir. Sagalassos, Seleucid (Seleukos) ve Attalid (Attalos) hakimiyetlerine girmiş, M.Ö. 25 yılında Galatia kralı Amyntas’ın, ardından Agustus tarafından Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Hadrian’ın 120’li yıllarda Sagalassos’u Pisidia imparatorluk kültünün resmi merkezi seçmesi üzerine başlayan çok daha büyük çaplı ekonomik büyüme, bir yüzyıl sürecek imar büyümesini başlatmıştır. 6'ncı yüzyılın ortasına kadar gelişmeye devam eden kent M.S. 590 yılında yaşanan büyük depremde yerle bir olmuştur. M.S. 13'üncü yüzyıl ortalarında Selçukluların son Bizans kalelerini de ortadan kaldırmasına kadar kentin yıkıntıları arasında birkaç küçük köy ayakta kalmaya devam etmiştir.
En belirgin yapısı muhteşem Antoninler çeşmesidir. Şehir, İmparator Hadrian (M.S. 2'nci yüzyıl) döneminde ekonomik siyasi ve sosyal anlamda en iyi dönemini yaşamıştır. Sagalassos, küçük Asya’da belki de terk edildiği günden günümüze kadar en iyi korunagelmiş antik yerleşimlerden biridir. Sagalassos 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır. Kazılarda ortaya çıkan 5.5 metre civarında boyu olabileceği tahmin edilen İmparator Marcus Aurelius ve İmparator Hadrian’a ait heykeller ile çıkarılan diğer eserler Burdur Müzesi'nde sergilenmektedir.