Ankara'da yaşayan 52 yaşındaki Topçu, 22 yıl boyunca koruyucu anne olmanın hayalini kurdu.
Bu amaçla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına başvuran Topçu'nun hayali 2 yıl önce gerçek oldu.
Topçu, 4,5 yaşındayken yuvadan aldığı kızını 2 yıldır aile şefkatiyle büyütüyor.
Saniye Topçu, AA muhabirine, koruyucu ailelik yolculuğunu ve bu sürecin kendisinde oluşturduğu değişimleri anlattı.
Gençlik yıllarında koruyucu aile hayalinin olduğunu ve artık bunun için bir adım atması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Topçu, bu doğrultuda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına başvurduğunu anlattı.
Sürecin sonunda kendisine uygun bir çocuğun olduğunu bildiren telefonunla çok mutlu olduğunu belirten Topçu, "Bir telefon geldi, 'Sizinle tanıştırmak istediğimiz kızımız var' dediler. Bu, anlatılır gibi bir şey değil; bunu, biyolojik annelerin hamilelik süreci sonundaki doğuma benzetiyorum, 'Doğum anı geldi, kızımla tanışacağım' diye düşündüm, çok heyecanlandım." dedi.
"Kızımla tanışmaya gittiğimde kalbim küt küt attı, 'Tamam, bu benim kızım' dedim. İçimden çocuğa doğru bir şey aktı." diyen Topçu, kızının kendisini çok sıcakkanlı karşıladığını ve hemen kaynaştıklarını söyledi.
Koruyucu annesi olduğu kızıyla yaşamaya başladığında hayatında birçok şeyin değiştiğini ifade eden Topçu, hayatının anlam kazandığını kaydetti.
"İlk 'anne' dediğinde benden mi bahsediyor, anlamadım"
Kızının ilk "anne" deyişinden çok etkilendiğini belirten Topçu, "İlk 'anne' dediğinde benden mi bahsediyor, anlamadım, 'Benden mi bahsediyorsun?' diye sordum, 'Senden bahsediyorum, sen annesin ya' dedi. 'Sen ve siz' olarak kalacağız sanmıştım. 'Tamam biz bunu aştık, anne-kız oluyoruz' dedim. Çok duygulandım." diye konuştu.
Topçu, zaman zaman zorluklar yaşadığını ama kızıyla birlikte hepsinin üstesinden geldiğini aktararak şöyle devam etti:
"İlk zamanlar 'Bağ kurabilecek miyiz?' diye düşündüm. O bağ her geçen gün gelişti, her geçen gün daha fazla anne-kız oluyoruz. Bir kız çocuğuna koruyucu annelik yapabilmek 22 yıllık hayalimdi, bunu 2 yıl önce gerçekleştirdim. Bu, gerçekten çok büyük bir mutluluk. Bu dünyada sizden bir şeyler almış ve geriye dönüp baktığında 'Şöyle bir insan da benim hayatıma dokundu' diyebilecek bir çocuk bırakmak benim içim çok önemli bir şeydi. Merhametiniz, sevginiz, iç dünyanız, hayatınız bir günde değişiyor. İnsanlar biyolojik çocuklarıyla ne yaşıyorsa aynısını yaşıyorsunuz ama ben şunu düşünüyorum; biz koruyucu ailelerde vicdan ve merhamet biraz üst safhada oluyor. Devletin, anne, babasının, Allah'ın emaneti olarak bakıyorsunuz."
"Size sevgiyi, vicdanı, merhameti öğretiyorlar"
Topçu, kızının başarılı olup iyi okullarda okuması ve kendi ayakları üzerinde durabilmesinin en büyük hayali olduğunu, kızıyla eğitimi için her yere gidebileceğini söyledi.
Koruyucu aileliği herkese tavsiye eden Topçu, sözlerini şöyle bitirdi:
"Bu çocukların hiçbiri göz ardı edilecek çocuklar değil, aileleri nasıl olursa olsun, bu çocuklar sevgi verildiğinde derya deniz oluyor. Gülüşleri, bakışları, saçının, teninin rengi değişiyor. Kesinlikle herkese tavsiye ederim. Keşke 10 yıl önce başvursaymışım. Bu sevgiyi herkesin yaşamasını isterim. Bu tat bambaşka bir tat, size sevgiyi, vicdanı, merhameti öğretiyorlar. Kızım evimize geldiğinde nerede yatmak istediğini sordum, benimle yatmak istediğini söyledi. Yanıma yattı, uyudu; ona baktıkça şükrettim. Nefes alıp verişini dinlemek, biyolojik annelerin hissettiği her duyguyu yaşıyorsunuz."