Gribe neden olan influenza virüslerinden korunmada, aşı en etkili ve güvenli yöntem. Aşı ile gribe bağlı komplikasyonlar, hastane yatışları ve ölümün önlenmesinin yanı sıra gribin yayılması da engellenir. Fakat alerjik çocuklara aşılar deneyimli sağlık kuruluşlarında ve bir hekim gözetimde yapılmalıdır” dedi.
Gribe neden olan pek çok virüs var. Ama en sık karşılaştığımız İnfluenza virüsü. İnfluenza A ve B virüsleri, sonbahar ve kış aylarında kişiden kişiye kolayca bulaşabiliyor ve mevsimsel grip salgınlarına neden oluyor. Dünya çapında bulunan bu virüsler, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kış aylarında her yaş grubundaki bireyleri etkiliyor. Özellikle alerjik çocuklar grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarına daha yatkın oldukları için ebeveynleri her yıl İnfluenza aşısı ya da daha bilinen adı ile grip aşısı olup olmama konusu ikilemde bırakıyor. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. İlknur Külhaş Çelik gribin hafif bir hastalık olarak bilinse de yüksek risk grubunda bulunan hastalarda ciddi sağlık sorunlarına ve ölümlere neden olabileceğini belirterek, “Alerjik hastalıklar arasında yer alan astıma sahip olan hastalar, grip için yüksek risk grubunda bulunmaktadır. Astımlı hastalarda grip etkisini daha ağır göstermekte ve astım ataklarını tetikleyerek hastane yatışlarına neden olmaktadır. Gribe neden olan influenza virüslerinden korunmada, aşı en etkili ve güvenli yöntemdir. Aşı ile gribe bağlı komplikasyonlar, hastane yatışları ve ölümün önlenmesinin yanı sıra gribin yayılması da engellenir” diye konuştu.
“Aşılar, mutasyonlara karşı DSÖ tavsiyeleriyle her yıl yeniden hazırlanıyor”
Mevsimsel gribe neden olan influenza virüslerinin her yıl değişikliğe uğradığı için grip aşılarının da, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tavsiyeleri dikkate alınarak her yıl yeniden hazırladığını ifade eden Çelik, aşıların Ekim-Kasım ayları içinde piyasaya çıkartıldığını bu nedenle geçmiş yıllarda grip aşısı yapılmış olmasına bakılmaksızın, grip aşısının her yıl tekrarlanması gerektiğini ifade etti. Aşıların altı aydan büyük olmak şartıyla her yaşta güvenle uygulandığını ifade eden Çelik şöyle devam etti: “6 ay- 8 yaş arası çocuklara eğer ilk kez uygulanacaksa bir ay arayla iki doz aşı yapılması, daha sonra ise yılda bir kez tek doz uygulanması önerilmektedir. Diğer yaş gruplarında ise yılda bir kez tek doz uygulanmaktadır. Aşının etkisi yaklaşık 2 hafta sonra başladığı için grip mevsimi başlamadan hemen önce tercihen Ekim-Kasım aylarında yapılması gerekmektedir. Aşılama zamanı korunma açısından önemlidir, aşı erken yapılırsa salgının pik yaptığı aylarda etkisini yitirebilir, geç yapıldığında ise hasta aşı öncesi virüsü kapıp hastalığı geçirebilir.”
Grip aşısının 3 tipi bulunduğunu söyleyen Çelik aşıları şöyle anlattı: “İnaktif (ölü), canlı ve rekombinant (DNA teknolosi ile üretilen). Türkiye’de sadece inaktif aşı bulunmakta olup, bu aşının içinde canlı virüs bulunmamaktadır. Bazı grip aşıları tavuk yumurtalarında üretildiği için içeriklerinde çok düşük miktarda yumurta bulunmaktadır. Ancak, bu durum yumurta alerjisi olan çocuklara grip aşısı yapılması açısından engel teşkil etmemektedir. Diğer aşılar gibi anafilaksi (alerjik şok) tedavisi konusunda deneyimli sağlık kuruluşlarında ve bir hekim gözetimde yapılmalıdır. Daha önce grip aşısı yapıldıktan sonra alerjik reaksiyon tarifleyen hastalar ise aşı yapılmadan önce alerji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.”
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Hakkında:
Ülkemizde alerji ve immünoloji alanında kurulan ilk dernek olan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), erişkin- çocuk alerji ve klinik immünoloji uzmanlarını bir çatı altında toplamaktadır. Alerji ve Klinik İmmünoloji biliminin ve hizmetinin ülkemizde gelişimine katkı sağlamayı ve alerjik – immünolojik hastalıklar konusunda toplumda farkındalık oluşturulmasını hedefleyen AİD, uluslararası katılımlı kongre ve bilimsel toplantılar gerçekleştirerek branş hekimlerinin ve ilişkili sağlık personelinin en yeni bilgiler ile güncellenmesi sağlanmaktadır. Uluslararası bilimsel kurumlarla (AAAAI, EAACI, SIAF, WAO) iş birliği yapan dernek bu iş birliklerinin ışığında uluslararası kurumların düzenlediği kongre ve kursları ülkemizde başarıyla gerçekleştirmiş, ülkemizi başarıyla temsil ederek biliminin ilerlemesine önemli bir katkı sunmuştur. Yine farkındalık yaratma misyonuyla öne çıkan dernek, üyeleri için bilimsel toplantılara katılımı için maddi destek sağlamakta dernek üyeleri dışında da bedelsiz bir şekilde kurs ve okul şeklinde çeşitli eğitim toplantıları düzenlenmektedir.