Tevazu, İslam'da önemli bir ahlaki değer olup, insanın kendisini başkalarından üstün görmemesi anlamına gelir. Tevazu sahibi olmak ve tevazu göstermeye çalışmak arasındaki fark ise bu ahlaki değerin doğal olup olmadığıyla ilgilidir. Tevazu sahibi olmak, kişinin kendisini gerçekten mütevazı hissetmesiyle doğan bir davranışken; tevazu göstermeye çalışmak, yapmacık ve kibirli bir tutumu saklama çabası olabilir. İslam alimleri, tevazu göstermeye çalışmanın bile kibirden kaynaklanabileceğini ifade eder. Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri bu durumu şu şekilde açıklar: "Tevazu göstermeye çalışmak da kibirdir, çünkü kendinde bir varlık hisseden tevazu göstermeye çalışır. Gerçek tevazu ehli, kendinde bir varlık hissetmez ki, tevazu göstermeye çalışsın."
Bu fark, günümüzdeki birçok insanın sözleriyle de ortaya çıkar. "Bu fakir" gibi ifadeler, eğer gerçekten mütevazı bir ruh haliyle kullanılıyorsa, kişinin samimiyetini yansıtır. Ancak bu tür sözler, sadece tevazu göstermek için yapmacık bir şekilde dile getiriliyorsa, işin ehli olanlar tarafından fark edilir ve samimiyetsiz görünür.
Doğal Tevazu ile Yapmacık Tevazu Arasındaki Fark:
- Doğal tevazu, kişinin kendi acziyetini ve Allah'a olan ihtiyacını fark etmesiyle ortaya çıkar. Böyle insanlar, kendilerini övmeye veya tevazu göstermeye çalışmazlar, çünkü zaten kalplerinde kibir yoktur.
- Yapmacık tevazu ise, kişi kendini göstermek veya daha alçakgönüllü görünmek için kullandığı bir taktiktir. Bu, gerçekte kibirden kaynaklanır ve samimi olmadığında sırıtır.
Tevazu Göstermenin Yerli Yerinde Kullanımı:
- "Bu fakir" veya "bu âciz" ifadeleri, yüksek dereceye ulaşmış kimseler tarafından kullanıldığında gerçek anlamını bulur. Ancak yapmacık bir şekilde kullanıldığında, kibirli bir tavır olarak algılanabilir.
- Ben veya biz demek: "Ben" kelimesi kibirli bir şekilde kullanılmadığı sürece, normal bir konuşma dilidir. Ancak kibir ve gurur içeren bir anlamla kullanılırsa, tevazuya aykırı olur. "Biz" ifadesini ise kendini yüceltmek için kullanmak daha da kötü bir tutum olabilir.
Sonuç olarak, tevazu sahibi olmak ve tevazu göstermeye çalışmak arasındaki fark, kişinin samimiyetiyle ilgilidir. Gerçek tevazu, yapmacık olmadan, doğal bir şekilde ortaya çıkar ve kişinin Allah'a olan bağlılığını gösterir.