Burdur Gölü’nün Su Kaybı Gözle Görülür Hale Geldi

1980’li yıllardan itibaren çekilen uydu görüntüleri, Burdur Gölü’nün su seviyesindeki ciddi düşüşü açıkça ortaya koyuyor. Göl, 40 yıl önce 250 kilometrekareyi bulan bir yüzey alanına sahipken, günümüzde bu alanın %40’ını kaybetmiş durumda. Su seviyesindeki bu düşüş, gölün ekosistemini de tehdit ediyor.

Burdur Gölü’nün 1984 yılında çekilen uydu görüntüsü

Burdur Gölü 1984

Küresel Isınma ve İnsan Etkisi

Uzmanlara göre, Burdur Gölü’nün kurumasında iki temel etken bulunuyor: küresel ısınma ve insan faaliyetleri. Yükselen sıcaklıklar nedeniyle gölden buharlaşma oranı artarken, aşırı sulama ve tarım için yapılan su çekimi gölü besleyen su kaynaklarını büyük ölçüde azaltıyor. Yanlış tarım politikaları, gölün doğal dengesini bozarak kuruma sürecini hızlandırıyor.

Biyoçeşitlilik Tehlikede

Burdur Gölü, barındırdığı endemik türler ve kuş çeşitliliği ile dikkat çeken bir ekosisteme sahipti. Ancak su kaybı, gölde yaşayan canlı türlerini ve çevresindeki bitki örtüsünü olumsuz etkiliyor. Özellikle gölde yaşayan endemik balık türlerinin yok olma riski bulunuyor. Bunun yanı sıra, göçmen kuşların önemli konaklama noktalarından biri olan göl, artık eski cazibesini kaybediyor.

Burdur Gölü’nün 2020 yılında çekilen uydu görüntüsü

Burdur Gölü 2020

Uzmanlardan Uyarı

Çevre bilimciler ve su kaynakları uzmanları, Burdur Gölü’nün kurumasının sadece bölgesel bir sorun olmadığını, çevresel ve ekonomik açıdan da ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Uzmanlar, gölün korunması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor:

  • Aşırı Sulama Kontrolü: Tarımsal faaliyetlerde su kullanımının kontrollü hale getirilmesi.
  • Yeniden Besleme Projeleri: Gölün kaybettiği suyun telafisi için yeni su kaynaklarının devreye alınması.
  • Farkındalık Çalışmaları: Halkın ve yerel yönetimlerin bilinçlendirilmesi.

Bir Gölü Kurtarmak, Geleceği Kurtarmaktır

Burdur Gölü’nün kuruması, bölge halkını ekonomik ve sosyal açıdan etkilerken, aynı zamanda doğal bir mirasın kaybolması anlamına geliyor. Ancak alınacak doğru önlemlerle bu sürecin geri çevrilebileceği ve gölün eski ihtişamına kavuşabileceği düşünülüyor.

Burdur Gölü, sadece Burdur halkının değil, tüm Türkiye’nin ortak değeri. Bu nedenle gölün korunması için tüm bireylerin ve kurumların el ele vermesi gerekiyor.

Indir-8Indir (1)-3

Kaynak: HÜSEYİN ÇUBUK