Burdur'un Çavdır ilçesinde eski eşi Özlem Şımarık'ı öldüren Tarık Yılmaz ve ona yardım ettiği öne sürülen 8 kişi hakkında açılan davanın üçüncü duruşması görüldü.
Burdur'un Çavdır ilçesinde 8 Şubat'ta meydana gelen olayda, "kasten yaralama" suçundan hükümlü olan ve kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş yapması gereken süreçte cezaevine dönmeyen Tarık Yılmaz, eski eşi 28 yaşındaki Özlem Şımarık'ı kaldığı otel odasında av tüfeği ve bıçakla ağır yaraladı. Hastaneye kaldırılan kadın, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olayın ardından kaçan Tarık Yılmaz, Denizli'nin Çameli ilçesinde saklandığı bağ evinden dağlık alana kaçmaya çalışırken güvenlik güçlerince yakalandı. Soruşturma kapsamında Tarık Yılmaz ile birlikte ona yardım ettiği öne sürülen 8 kişi tutuklandı. Eski eşini öldürdüğü gerekçesiyle Tarık Yılmaz hakkında ''Boşandığı eşini tasarlayarak kasten öldürme” suçundan, Gökay S. ile Adem S. hakkında "kadını tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme ve suçluyu kayırma” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yardım ettiği öne sürülen diğer 6 sanık Erdal A., Mehmet Ç., Meryem S., Kazım Ö., Şaban A. ve Mustafa S. hakkında da ''kadını tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, suçluyu kayırma'' suçlarından 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.
Yargılama Burdur 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen üçüncü duruşma ile devam etti. Duruşmaya, Tarık Yılmaz ve dördü tutuksuz diğer 8 sanık ile taraf avukatları katıldı.
Savcı duruşmada mütalaanın yeniden hazırlanması için dosyanın yeniden hazırlanıp kendisine gönderilmesini ve tutuklu yargılanan sanıkların bu aşamada tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Meryem S. mahkemede, “Olaydaki hiç kimseyi tanımıyorum. Olayla bir alakam yoktur. Bir kadın olarak benim burada bu olayın içinde olmam onur ve gurur kırıcı. Beraatimi talep ediyorum.” dedi.
Erdal A. ise; “Olayla alakam yok. Suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu. Gökay S. de “Bu olaydan hiç haberim yok. Adli kontrol hükümlerimin kaldırılmasını ve beraatimi talep ediyorum.” ifadelerini kullandı.
"Tarık beni tehdit etti, 50 bin TL istedi"
Mehmet Ç, savunmasında, “Ben sanıklardan Tarık Y. ile cezaevinde aynı koridorda kalıyorum. Bazen havalandırmaya aynı anda çıkıyoruz. Tarık cezaevinde beni tehdit etti. Adem’i suçla, onun aleyhinde ifade vermemi istedi. Bunu yaparsam benim aleyhime olan beyanlarını geri çekeceğini söyledi. Daha sonra bu beyanları çekmek için benden 50 bin TL istedi. Ben bunu kabul etmedim. Birkaç gün sonra başka bir mahkumdan duyduğuma göre kantin fişindeki bakiyeyi göstererek "param gelmemiş Mehmet bu cezaevinden çıkamayacak. Onun işi burada bitecek" demiş. Bu konuda tanığım var. Ben bu konu ile ilgili hem cezaevi müdürlüğüne hem de savcılığa şikayette bulundum. Bu davadan beraatimi mahkeme heyeti aksi kanaatte ise tahliyemi talep ediyorum.” diye konuştu.
Tutuksuz yargılanan bir diğer sanık Kazım Ö., “Olayla ilgili her şeyi kayırmadan anlattım. Kolluk kuvvetlerini yalan söylemedim. Tarık’ın yakalanması için yardım ettim. Olayla alakam yoktur. 11 aydır suçsuz yere cezaevinde yattım. Bu olaydan psikolojik olarak etkilendim. Beraatimi talep ediyorum.” diye konuşurken tutuklu sanık Şaban A. ise “Olayla alakam yok. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
"Suçsuz yere 11 ay cezaevinde yattım. Psikolojim bozuldu. Ailemin yanına gidemiyorum, benimle konuşmuyorlar"
Tutuksuz yargılanan Mustafa S. ise, “Olay günü Tarık’ın kaçtığı arabaya korktuğum için bindim. Olayı yolda giderken öğrendik. Korktuğum için yine bir şey yapamadım. Olayla alakam yoktur. Suçsuz yere 11 ay cezaevinde yattım. Psikolojim bozuldu. Ailemin yanına gidemiyorum, benimle konuşmuyorlar. Ben gurbetten buraya günlük 500 lira kazanmak için çalışmaya geldim, şu an çocuğumu göremiyorum. Olayları doğru bir şekilde anlattım. Cezam varsa cezamı çekerim. Adli kontrol kararının kaldırılmasını talep ediyorum.” diye konuştu.
"Silahı Adem'den aldım"
Katil zanlısı Tarık Y. duruşmada yaptığı savunmada, “Ben Mehmet Ç.’yi Ben tehdit etmedim. O bana para teklif etti ama ben kabul etmedim. Mehmet beni tanımadığını söylüyor ama aynı mahallede kaldık. Olayda kullandığım silahı ben Adem S.’den aldım. Şaban A.'nın olayla hiçbir ilgisi yoktur. Mustafa S.’yi de ilk defa gittiğim evde gördüm. Cezaevinden Adem’e mektup gönderdim. Adem’in annesine ‘anam’ şeklinde sözler söyleyerek Özlem’in bana yaptıklarını hayıflanmıştım.” ifadelerini kullandı.
"Mahkemede gerginlik"
Mahkemede Tarık Yılmaz savunma yaparken tutuklu sanık Adem S. ile aralarında sözlü tartışma yaşandı. Adem S., Tarık Yılmaz’ın savunması süresince Mahkeme başkanı tarafından salondan çıkarıldı. Adem S. ifade verirken de Tarık Yılmaz salon dışına çıkarıldı.
"Bu olayın en büyük mağduru Özlem’den sonra benim"
Tutuklu sanık Adem S., "Ben bu davada tamamen Tarık Yılmaz’ın üzerime attığı suçlama sonucunda bulunuyorum. İfadesinde uyuşturucu içtiğimi söylemiş ancak yapılan testler sonrasında raporum temiz çıktı. Ben ona yardım etmediğim için beni kendisi ile birlikte suça katmaya çalışıyor. Benden iş istedi vermedim, ev istedi vermedim. Özlem ile araları bozuktu, benden aralarını yapmamı istedi kabul etmedim. Bu yüzden beni cezalandırmak için suçluyor. Ben maktul Özlem’in kaldığı ve olayın gerçekleştiği otelde hiç kalmadım. Girişini çıkışını bilmem. Bu olayın en büyük mağduru Özlem’den sonra benim. Tarık’ın iki kelime sözüyle benim hayatım alt üst oldu. Ben ortaokul mezunu biri olarak Tarık’ın ifadesindeki çelişkileri yakaladım siz mahkeme heyeti de üniversite mezunu olarak gerekeni yapın. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların da adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Mahkeme sonrası gazetecilere açıklama yapan Burdur Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Hatice Ürküt ve komisyon üyesi Hacer Bal Yayla şunları söyledi;
"8 Şubat 2024 tarihinde boşandığı eşi tarafından katledilen Özlem Şımarık cinayetinin bugün Burdur 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen üçüncü duruşmasına Burdur Barosu'nu temsilen Burdur Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak katıldık. Duruşmanın hem maktul hem de aile yakınları açısından, onlara destek olmak açısından buradayız. Suçtan zarar görmemize binaen Burdur Barosu olarak katılma talebinde bulunduk. Ancak katılma talebimiz mahkeme heyetince reddedildi. Reddedilmiş olsa da biz bu davayı yakından takip etmeye devam edeceğiz. Bu tür dosyaların son bulmasını diliyoruz.”