Çay ocağı işletmeciliğiyle başladığı esnaflık serüvenini bugün gözleme dükkanıyla sürdüren Keleş, mesleki yolculuğunda karşılaştığı önyargılara rağmen yılmadan çalışarak başarıya ulaştı. “Kim ne diyorsa desin, ben ekmeğimin peşindeyim” diyen Keleş, iş dünyasında kadınların daha fazla yer alması gerektiğini vurguluyor.
Pandemi Zorluklarına Rağmen Yılmadı
İş hayatına eşiyle birlikte çay ocağında çalışarak başlayan Emel Keleş, o dönemde kadınların çay ocaklarında çalışmasına yönelik önyargılarla karşılaştığını belirtiyor. “Çay ocağında kadının ne işi var” şeklindeki tepkilere rağmen işine dört elle sarıldığını anlatan Keleş, kadınların her sektörde yer alabileceğini kanıtlamış isimlerden biri oldu.
Ancak tüm dünyayı etkileyen pandemi süreci, Keleş ve ailesi için de zorlu geçti. Ekonomik sıkıntıların arttığı o dönemde işlerin sarsıldığını söyleyen Keleş, sürecin ardından toparlanarak yoluna devam ettiğini belirtiyor. “Şükür, şimdi işlerimiz güzel gidiyor. Pandemide çok zorlandık ama pes etmedik, mücadele ettik ve tekrar ayağa kalktık” diyor.
Önyargılara Kulak Asmadı, İşine Odaklandı
Çay ocağındaki deneyiminin ardından kendi işini kurarak gözleme dükkanı açan Emel Keleş, bu süreçte de toplumdan farklı tepkiler aldı. Kadınların ticari işletmelerde yer almasına yönelik şaşkınlığın ilk başta yoğun olduğunu belirten Keleş, kısa sürede çevresindeki insanların da bu duruma alıştığını dile getiriyor. “İlk başta şaşırdılar ama sonra bir baktım ki herkes gözlemeci olmaya başladı” diyerek, işini sürdüren ve başarılı olan kadınların başkalarına da ilham kaynağı olduğuna dikkat çekiyor.
İş hayatında karşılaştığı tüm önyargılara rağmen kimseyi dinlemediğini ve sadece işine odaklandığını söyleyen Keleş, en büyük motivasyon kaynağının eşi olduğunu vurguluyor. Eşinin hem maddi hem de manevi olarak kendisine destek verdiğini ifade eden Keleş, iş hayatında yanında güvenebileceği birinin olmasının kendisini daha güçlü hissettirdiğini belirtiyor. “En büyük destekçim eşim oldu. Hem bana inandı hem de birlikte çalışarak daha rahat bir iş ortamı oluşturduk. Eşim yanımda olduğu için kendimi daha güvende hissettim. Gittiği yere kadar da bu işi devam ettirmek istiyorum. Şu an için beni zorlayan hiçbir şey yok” sözleriyle, işine olan bağlılığını dile getiriyor.
Kadınlara Cesaret Çağrısı: “Ayaklarınızın Üstünde Durmaktan Korkmayın"
Burdur'da birçok çay ocağının artık kadınlar tarafından işletildiğini belirten Emel Keleş, bu değişimi gururla izlediğini söylüyor. Kendi işini kurmak isteyen kadınlara da cesaret veren Keleş, kadınların iş hayatında daha aktif olmaları gerektiğini vurguluyor. “Hemcinslerime cesaret diliyorum. Korkmalarına gerek yok, sadece yürüsünler, konuşsunlar, kendilerini ifade etsinler. Ayaklarının üzerinde durmaktan çekinmesinler” diyerek, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarının önemine dikkat çekiyor.
Kendi işini kurmak isteyen ancak çekinceleri olan kadınlara, hayallerinin peşinden gitmeleri konusunda tavsiyelerde bulunan Keleş, kadınların her alanda başarılı olabileceğini ve toplumdaki tabuların zamanla yıkılabileceğini ifade ediyor. “Başladığınızda belki size de şaşıracaklar, belki eleştirecekler ama siz yolunuza devam ettiğinizde bu kez size imrenecekler” diyen Keleş, iş hayatında cesaretin ve kararlılığın en önemli anahtar olduğunu söylüyor.
Kadın Girişimciler İlham Vermeye Devam Ediyor
Burdur gibi küçük şehirlerde kadın girişimcilerin artması, hem kadınların ekonomik özgürlüğüne kavuşması açısından hem de toplumsal dönüşüm açısından önemli bir gelişme olarak görülüyor. Emel Keleş’in başarı hikayesi, girişimci olmak isteyen diğer kadınlara da ilham veriyor.
Keleş’in iş hayatındaki başarısı ve direnci, kadınların karşılaştıkları engellere rağmen nasıl güçlenebileceğinin en güzel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Toplumsal cinsiyet kalıplarını yıkan ve ekonomik hayatta güçlü bir şekilde var olan kadınlar, gelecek nesillere de ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
