Burdur'un göç meselesi, yıllardır hep dile getirilen, hemen hemen Burdur ile ilgili her kelamda vurgulanan tespitlerin, söylemlerin en başında gelir. Nitekim; bu saptama, istatistiki verilere, TÜİK'in rakamlarına da yansımakta. Burdur'un göç verme, nüfusunu yitirme sorunu, bir şehir efsanesi, kalıplaşmış bir söz olmaktan öte, rakamlarla da doğrulanan bir gerçek olarak yıllardır karşımızda...

Burdur'la ilgili göç rakamları, TÜİK araştırmaları, verileri sosyal medyada zaman zaman gündem olan, öne çıkan konu başlıklarından biri olmaya devam ediyor.
Burdur'dan göç edenlerin sayılarına ilişkin haberler, verilere Burdur'lular yoğun ilgi gösteriyor. Burdur'dan göç'ün nedenleri ile ilgili görüşler, yorumlar, sosyal ağlarda etkileşim alan konulardan biri olma özelliğini sürdürüyor.

Son yıllarda Burdur'un il genelinde toplam nüfusu 275 bin seviyesinde. Burdurlu olup, Burdur dışında Burdur'un nüfusu kadar daha  insan var. Kabaca 300 bin Burdur'lunun Burdur ili dışında yaşadığı tahmin ediliyor. En başta; komşu iller Antalya, Denizli, Isparta olmak üzere büyük şehirlerde İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer şehirlerde Burdur'lu yaşıyor.

WhatsApp Image 2024-03-19 at 18.10.19

TÜİK'in Burdur ile ilgili demografik hareketleri ortaya koyduğu araştırmalar, iç göç rakamları bazen tartışılsa da, nüfus kütüklerini yazdırma tercihinden olayı özellikle de Antalya olmak üzere (çoğuna göre, sadece Antalya'da 150 ila 300 bin arasında Burdurlu, Burdur kökenli) 300, 400 bin insanın Burdur dışında olduğu kabul görüyor.

Burdur ile göç verilerinde, doğru sayının ortaya çıkmasındaki en büyük engel, yeni kuşağın nüfus kayıtlarını artık yaşadığı kent olarak kaydettirmesi...
Örneğin: Antalya'da aslında Burdurlu olan pek çok kimse, yeni jenerasyon, Antalya'da doğup büyüdüğü için, artık kendini Antalyalı olarak tanımlıyor, kimliğine de Antalya olarak kaydettiriyor. Yine büyükşehirlerde de ha keza durum yine böyle...
Öyle olunca iç göç araştırmalarında, aslında Burdur dışında yaşayanların sayısı daha çok olduğu halde, yeni nesil doğduğu, büyüdüğü yeri benimsediği, ait hissettiği için, Burdurlu sayısı TÜİK rakamlarında neredeyse yarı yarıya düşüyor.
Ve; bu sosyolojik dönüşüm, doğal olarak 'Burdur aidiyetini de' giderek azaltıyor.
Yeni kuşaklar kendilerini "Antalyalı, Denizlili, İzmirli, İstanbullu" olarak tanımladığı, öyle hissetikleri için Burdur ile olan bağlar da giderek zayıflıyor.

"Burdur ve göç" meselelerinde sayılar kadar, göç'ün nedenleri de sosyal medya ağlarında yorumlarda ilgi görüyor.
"Burdur'dan neden göç edildiği?" sorusu irdelenerek,  tartışmalar yapılıyor.
Burdur'un göç verme sorununda en çok 1971 Burdur depremine atıfta bulunularak, deprem sonrasında kaçışın başladığı, en başta Burdur'un zenginleri olmak üzere depremin göç'ü tetiklediği, halen Burdur'da iz bırakan sosyo-ekonomik sorunlara yol açtığı dile getiriliyor.
"Burdur'da yeterince iş imkanının bulunmayışı, il'de sanayinin yeterince gelişmeyişi" insan sermayesi'ndeki kaybın en temel nedenleri arasında kabul ediliyor.

İşte; bu noktada Burdur'un gelişimi, bir türlü arzulanan düzeye gelemeyişi, komşu iller Antalya, Denizli ve İsparta ile arasındaki farkın, makasın açılmasında, insan sermayesi ve ekonomik birikimin Burdur dışına kaçırılmasında, göç ile ilgili değerlendirmeler, yorumlarda, geçmişten bugüne yöneticilere, siyasetçilere, yerel yönetimlere de tepki, eleştiriler oluyor.
Burdur'un 'küçük olsun, benim olsun' anlayışına hapsedildiği, bu kısırdöngüyü 
siyasetçilerin de aşamadıği, yeterince yatırım alamadığı için göç'ün faturasında yöneticilere, politikacılara da büyük pay çıkarılıyor.

Evet; "Burdur'da göç meselesi, göç faslı" epey derin bir konu... Pek çok dinamiğin, bileşenin iç içe geçtiği, karmaşık, uzun yıllara dayanan bir mevzu...
Öyle bir habere sığdırılacak bir konu da değil!
1970'li yıllardan bu yana neredeyse 50 seneyi aşan bir süreç...
Yarım asırdır bir il'in yaşadığı bir kader...

Editör: Hatice Kübra Atız