Burdur'da sağlık çalışanları, beş gündür devam eden iş bırakma eylemleri kapsamında "Eziyet Yönetmeliği" olarak niteledikleri düzenlemeye karşı tepkilerini göstermek için Burdur İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Genel Sağlık-İş Burdur Şubesi öncülüğünde düzenlenen etkinlikte, siyah çelenk İl Sağlık Müdürlüğü’ne sunuldu ve basın açıklaması yapıldı.
Eylemde Genel Sağlık-İş Burdur Şube Yönetim Kurulu Temsilcileri ve üyeleri, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) temsilcileri, Burdur Emekli Meclisi Sendikası temsilcileri ve üyeleri, Isparta-Burdur Tabip Odası Yönetim Kurulu temsilcileri ile çok sayıda sağlık çalışanı yer aldı.
"Halkımızın Desteği Güç Verdi"
Platform Sözcüsü ve Genel Sağlık-İş Burdur Şube Sekreteri Duygu Erdal, basın açıklamasında eylemin amacını ve taleplerini dile getirdi. Erdal, sağlık emekçilerinin haklarının korunması gerektiğini vurgulayarak, "Beş gün boyunca yanımızda olan, eyleme destek veren tüm halkımıza ve kurum temsilcilerine teşekkür ediyoruz. Bu mücadele, sağlık emekçilerinin dayanışması ve halkımızın desteğiyle daha da güçlenmiştir" dedi.
Etkinliğe katılan sendika başkanları, temsilcileri ve sağlık çalışanları, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Eylem, basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde sona erdi.
Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
Değerli başkanlarım, değerli basın, emniyet mensupları kıymetli katılımcılar hepiniz basın açıklamamıza
hoşgeldiniz.
Sizleri Konfederasyonum Birleşik Kamu-İş ve Sendikam Genel Sağlık-İş adına saygıyla selamlıyorum.
Hepinizin bildiği gibi beş günlük iş bırakma eyleminin bugün son günündeyiz ve yine alanlardayız.
Tüm uyarılarımıza, eylem ve mitinglerimize rağmen bilimsellikten Uzak, aklın ve mantığın devre dışı kaldığı
Sağlık bakanlığının komisyona sunduğu bir yönetmelik ile karşı karşıyayız
Masabaşında hazırlanmış olan bu yönetmelikte neler mi var?
-hekime hastaya ilaç yazma limiti getirme var
-Hasta olmasa dahi vatandaşın 6 ay da bir aile hekimliğine muayeneye gelme dayatması var
-Yeni hiçbir aile sağlığı merkezi açmadan nüfusu düşürdük ikilemi var
-Hekimin hemşirenin ebenin iş güvencesini ortadan kaldıracak keyfi kararlar var
-bizler halkımıza ulaşılabilir, eşit sağlık hizmeti vermek isterken, kanıta dayandırılmamış, geleneksel, tamamlayıcı
tıp uygulamalarını kamu eliyle destekleme var
-Sağlığın herkes için eşit olması ilkesi yerine piyasallaştırmak var
-Sevk zinciri ile hekimleri ve hastaları karşı karşıya getirerek sağlıkta şiddete çözüm getirmek yerine zemin
hazırlamak var
Söz konusu yönetmelik bilimi ve etiği dikkate almayarak sağlık emekçileri sayesinde ayakta kalmaya çalışan bir
sistemi işlemez hale getirmekten öteye geçemeyecektir.
Hekimi, ebeyi, hemşireyi sistemi ayakta tutan bizleri yoksayarak mesleki itibarımızı yok etmeyi hedef almaktadır.
2005 yılında pilot uygulama ile kurulmuş olan aile hekimliği sistemi 6 bakan, 18 ek ödeme yönetmeliği, sayısız
eylem ve mücadele görmüştür.
Bu tutarsız ve kararsız iş ve işleyişlerle meslektaşlarımız hem kaliteli hizmet üretmeye, hem de sistemi ayakta
tutmaya çalışarak büyük bir özveriyle mesleklerini icra etmeye çalışmış, gebe lohusa takibi, bebek ölümü, aşılama
ve kronik hasta takipleri ile ülkenin bağışıklama sistemi, aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim ebe hemşire ile
ilmek ilmek işlenmiş, bağışıklama oranlarını dünya standartlarında tutmayı başarmışlardır
Son dönemlerde ise uygulanan yanlış eksik şımartılmış kışkırtmış ve piyasalaştırılmış sağlık politikaları siyasete
alet edilmiştir. Sağlık bakanlığı aile hekimliği sistemini her şeye rağmen ayakta tutmayı başaran biz sağlık
emekçilerini Eziyet Yönetmeliği ile tamamen gözden çıkarmıştır
Sağlık bakanlığına Atatürk’ün başlattığı kamucu halkçı sağlık politikalarını benimseyen Genel Sağlık İş sendikası
adına soruyorum,
-Sağlıklı bireyleri aile hekimliğine çağırarak ne kar elde edeceksiniz?
-İnsanların sağlık okuryazarlığını arttırmadan aynı gün içerisinde başka sağlık kurumlarına gitmesini nasıl
engelleyeceksiniz?
-Bu akıl almaz maaş formülünü her birime her, çalışana, nasıl ve kimlere uygulatacaksınız?
-Bizlerden kesilen paralarla kamuda tasarruf mu sağlayacaksınız?
-Sağlıkta şiddete halen kalıcı caydırcı çözüm bulamamışken Devletin kurumlarında sağlık emekçileri ölürken
öldürülürken, hekimlerin reçetelerine müdahale ederek sağlıkta şiddeti mi azaltacaksınız?
Yasalaştırılması istenen bu yönetmeliğin adına neden Eziyet Yönetmeliği diyorsunuz diye sorarsanız. Tek
taraflı yapılan her değiştirme ve düzenleme sistemde çalışan emekçilere zulüm ve dayatmadan öteye
gitmeyeceğinden dolayıdır. Bu yönetmelik Eziyet Yönetmeliğidir ve aksi yöneticiler tarafından süslenerek basına
ve kamuoyuna servis edilemeye çalışılsa da hiçbir sağlık emekçisi tarafından kabul edilmemektedir,
edilmeyecektir.
Yasalaştırılması istenen bu yönetmeliğe sessiz kalan, duymayan, görmek istemeyen, önemsemeyen ve zemin
hazırlayan her kim varsa bu suça yetkililer kadar ortaktır.
Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz beş talebimizin hayata
geçirilmesi yeterlidir. Buradan bir kere daha hatırlatıyoruz:
1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri
binaları kamu tarafından sağlanmalıdır.
2. Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
3. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmelidir, Aile
Hekimleri işveren olmamalıdır. Aile Sağlığı çalışanlarına ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil
kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmeli, Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı
artırılmalıdır.
4.Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca
yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri
öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
5. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler
alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.
Atatürk’ün başlattığı kamucu, halkçı, eşit, ulaşılabilir ve ücretsiz sağlık politikaları hayata geçirilinceye kadar
mücadelemizi her demokratik ve hukuki zeminde kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha kamuoyuna bildiririz.
Beş gün süre ile yanımızda olan eyleme ve direnişe katkıda bulunan başta ortak platformda bulunduğumuz sendika
başkanlarımıza temsilcilerine üyelerine ve tüm sağlık emekçilerine, basın ve emniyet mensuplarına ve özellikle
bizleri bu süreçte anlayışla karşılayıp eyleme destek olan tüm halkımıza bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ederiz."