Burdur’un kültürel mirasına sahip çıkan sanatçılardan biri olan Sabri Özdemir, dedesi merhum Sabri Özdemir'den devraldığı İki Telli Cura geleneğini yaşatmak için mücadele ediyor. Küçük yaşlardan itibaren dedesinin yanında yetişen Özdemir, usta-çırak ilişkisi içinde Yörük müziğini, kültürünü ve geleneklerini öğrenerek bugün dört kuşaktır süregelen bir mirası taşımaya devam ediyor.

Dededen Kalan Emanet: Cura ve Kültür

Henüz üç yaşında dedesinin çaldığı enstrümanla tanışan Sabri Özdemir, yıllar boyunca onu takip etti, sahnede geri planda kalarak ustasına saygısını gösterdi. Dedesi hayattayken onun önüne geçmemek için hep sessiz kalmayı tercih eden Özdemir, dedesinin vefatının ardından onun curasını eline alarak Yörük müziğini yaşatma misyonunu üstlendi. Dedesi gibi Kültür Bakanlığı sanatçısı unvanına sahip olan Özdemir, bu yolda ilerlerken geleneksel eserleri unutturmamak için büyük çaba harcadığını belirtiyor.

Özdemir, dedesiyle katıldığı sempozyumlar, festivaller ve kültürel etkinliklerden edindiği tecrübelerle müziğin sadece bir sanat değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu vurguluyor. “Dedem, acılarını çalarak ve söyleyerek atlatıyordu. Ben de onun curasını elime aldığımda aynı duyguları hissettim” diyerek Yörük kültürünün en büyük taşıyıcılarından biri olmanın sorumluluğunu taşıdığını ifade ediyor.

Sanatçılar Memleketinde Öksüzdür

Sabri Özdemir, sanatçının kendi memleketinde yeterince değer görmediğini ve kültürel mirasa sahip çıkmada eksiklikler yaşandığını dile getiriyor. “Dedem hayattayken biz hep geri plandaydık, ancak şimdi onun bıraktığı emaneti taşımak bize düştü. Neşet Ertaş’ın ‘Sanatçı memleketinde öksüzdür’ sözünü bizzat yaşıyoruz. Değerlerimize yaşarken sahip çıkmalıyız, yoksa onların kıymeti ancak kaybettikten sonra anlaşılıyor” diyerek Burdur’daki geleneksel müziğe yeterli desteğin verilmediğini vurguluyor.

Geleneksel Türk Müziği Genç Nesillere Aktarılıyor

Özdemir’in en büyük hedeflerinden biri de İki Telli Cura’yı genç nesillere öğretmek. Yörük müziğinin popüler kültür içinde kaybolmasına karşı büyük bir mücadele verdiğini belirten sanatçı, okullarda çocuklara geleneksel müziği tanıtıyor, anaokulundan itibaren enstrümanı öğreterek kültürel farkındalık oluşturuyor.

Sosyal medya ve sahne çalışmaları ile gençleri bu müziğe yakınlaştırmayı başaran Özdemir, Burdur’un kültürel değerlerinin unutulmaması için festivallerde, etkinliklerde ve konserlerde yer alarak geleneksel eserleri yeniden gün yüzüne çıkarıyor. “Bu müzik bizim ata mirasımızdır, ata sazımızdır. Benim amacım popüler olmak değil, kültürü yaşatmak” diyerek mücadelesinin ticari değil, tamamen kültürel bir amaç taşıdığını ifade ediyor.

İki Telli Cura ve Burdur’un Müzikal Mirası

Burdur ve Teke Yöresi’nin müzikal zenginliğini anlatan Özdemir, sipsi, kabak kemane ve iki telli cura gibi enstrümanların bu bölgenin kültürel kimliğini oluşturduğunu söylüyor. “Biz müzikal anlamda Türkiye’nin en zengin kültürüne sahibiz, ancak bunun değerini yeterince bilmiyoruz. Dışarıdan gelen sanatçılara büyük bütçeler ayrılırken, yerel sanatçılar ve kültür taşıyıcıları unutuluyor” diyerek bu konuda daha fazla destek gerektiğini vurguluyor.

Geleceğe Bir Kültür Mirası Bırakmak İçin Çalışıyor

Kariyerinde önemli bir adım atan Özdemir, TRT’de yayınlanacak olan “Harman Yeri” dizisinin müzik ekibinde yer alarak Burdur’un kültürel mirasını geniş kitlelere taşımayı hedefliyor. Dizinin çekimleri sırasında Burdur’un müzikal zenginliklerini ve Gurbet Havası’nı tanıtma fırsatı bulduğunu belirten Özdemir, bu sayede Yörük müziğinin Türkiye çapında daha fazla bilinir hale geleceğine inanıyor.

Sanatçının hedefi, İki Telli Cura’yı Türkiye’de ve dünyada hak ettiği yere taşımak. Bu mücadelesinde gece gündüz çalışarak unutulmuş türküleri gün yüzüne çıkarmaya devam ettiğini ifade eden Özdemir, “Dedemin emaneti bizim sırtımızda, bu kültürü yaşatmak ve genç nesillere aktarmak bizim görevimizdir” diyerek yoluna kararlılıkla devam ettiğini belirtiyor.

Kaynak: Burdur Yeni Gün