Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, kentteki trafik sorunları ve yeni düzenlemeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Ercengiz, Burdur’un en büyük problemlerinden birinin trafik olduğunu belirterek, bu sorunun çözülmesi için trafik kültürünün gelişmesi gerektiğine dikkat çekti.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, "Diğer bir sorun da trafik sorunuydu. Sokağa çıktığımızda sürekeli otopark falan halbuki ben her zaman söyledim. Burdur’daki trafik sorununun temel nedeni trafik kültürünün yeterince oluşmamış olması. Vatandaşımız bu kentte yaşamanın bu kente sahip olmanın ayrıcalığını kullanarak aracını her yere park edebiliyordu. Şimdi Pamukkale Üniversitesi’nin bize 2016’dan bu yana ortak bir protokolle yaptığımız çalışmada sunduğum alternatiflerden bir tanesi, senaryolardan bir tanesi de 2014 yılında göreve geldiğimizde Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaptığı bir anket neticesinde vatandaşın tek yönlü, orada da tek yönlü trafiğin işlemeyişinin nedenlerinden birisi de şuydu; plana işlenmemiş otopark alanlarının idari mahkeme tarafından bozularak otopark olarak kullanılamayacağı ve buranın halka ücretsiz olarak kullanacağı yönünde aldığı karar alanı denetimsiz hale getirmişti. Bir bakıyorduk bankaların önünde üçer sıra araç. Aslında ana caddemiz bir anda ücretsiz otoparka dönüşmüştü.

Şimdi biz bunları imar planına işledik. İl trafik komisyonunda da değerlendirmelerimizi yaptık. Emniyet ve Jandarma trafik birimlerimiz de bu konuyla ilgili görüşlerini bildirdi. Birkaç noktada yaptığımız düzenlemelerle geçmiştekinin üzerine ekstra koyarak yani Konak Mahallesi ve Özgür Mahallesi’nin bazı bölümlerini de yön düzenlemesiyle Hamit Çine Caddesi’nin tek yöne Eski Cami Sokağın tek yön veya Yurt Sokağın tek yön ile bağlantılarla amacımız orada bir halka oluşturmak. Bu halka içerisinde de trafikte bir Hindistan kavşağı yaratmak istemiyoruz. Kimin nereden geldiği belli olmayan birçok kavşak vardı. 2014 yılından bu yana yüzde 50’nin üzerinde binek araç artışı var. Bunun kent merkezine yansıması büyük olasılıkla yüzde 50’den fazladır. Gazi Caddesi özellikle bu kapasiteyi artık kaldırmıyor. Yaptırımlar uygulanırsa yani araç park edilmemesi için bir mücadele edilse çift yönlü trafikte çalışıyor.

Ancak bu esnafı çok yoran bir iş. Esnaf, araç park edilmediği için müşteri gelmiyor diyor ama öbür tarafından baktığımız zaman da esnaf sabah park ediyor akşam alıyor. Esnafın kendisine faydası olan bir durum da değil. Şimdi biz ücretli hale döndürdüğümüzde hem daha adaletli bir kullanım olacak cadde hem de düzene girmiş olacak. 2014’ten geri dönüşüm nedenlerinden birisi de Adliye caddesi, Namık Kemal caddesi ve Şehit Akif Altay caddesinin yaya güvenliğinin yeterli olmayışı, kaldırım ve aydınlatmanın yeterli olmayışı o caddede başka riskleri de oluşturuyordu. Adını andığım bütün caddelerde Atatürk caddesi de dahil olmak üzere yeni baştan kaldırım ve aydınlatma çalışması yaptık. Yaya güvenliği için alanlar yarattık, kaldırımları düzenledik, engelli vatandaşlarımıza uygun hale getirdik ve şimdi de işaretlemelerle hep iddia edilen ‘Burdur’a gelen vatandaş kayboluyor, aşağı pazara girdiğinde yolunu bulamıyor’ diye biz bunu hem işaretlemelerle hem de birtakım fiziki engellemelerle vatandaşımızın Müze parkından aşağıya döndükten sonra Fakir Baykurt kavşağına kadar giden bölümünde bir anayolda gittiğini hissettiren algıyı hem levhalarla hem kaldırım çalışmasıyla düzenleyeceğiz.

Cumhuriyet Meydanı’mız ve İstasyon Caddemizde yaptığımız düzenlemelerle ayrı bir değer kattı. İnsanlar Müze parktan inip Adliye caddesinden İstasyon Caddesi’nin girişine geldiğinde kentin merkezine geldiğini hissedecek. 2014 yılında kimseyi suçlamak için söylemiyorum, dönemin şartları öyleydi İstasyon caddesi atıl vaziyette, eski binaların çoğunlukla yenilenmediği, altlarının da henüz ticari olmadığı bir alandı. Şimdi zamanın ruhu değişti. Biz orada yaptığımız yayalaştırmayla öğrenci sayısının artmasıyla beraber kafeler caddesi oluştu. Bu kafeler caddesinin oluşmasıyla beraber bir anda kim nereden gelirse gelsin İstasyon caddesinin başına geldiğinde burası kentin merkezi diyebiliyorsunuz. Artık şuraya görmeden gitti, burayı görmeden gitti dediğimiz bir yer bence yok. Bu anlamda da bir değer kattığını düşünüyorum."

Kaynak: YENİGÜN MEDYA