Bursa'da yüzyıllardır davul çalanların davulunun patladığı, 'tokat yediği', aklını kaybettiği ve farklı hallere büründüğü yönündeki rivayetlerden korkan davulcular, Emirsultan Türbesi'nin ve camisinin bulunduğu mahallede 'Pilava pilava' diye bağırıp zillerine basarak sahura kaldırıyor.

Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor...Davul çalan kendini başka ilçede buluyor

Gizemli olay sonrası davulcular vatandaşları "pilava" diye bağırıp zillerine basarak uyandırıyor

BURSA - Bursa'da yüzyıllardır davul çalanların davulunun patladığı, 'tokat yediği', aklını kaybettiği ve farklı hallere büründüğü yönündeki rivayetlerden korkan davulcular, Emirsultan Türbesi'nin ve camisinin bulunduğu mahallede 'Pilava pilava' diye bağırıp zillerine basarak sahura kaldırıyor.

Merkez Yıldırım ilçesinde bulunan Emirsultan Türbesi'nin yanında camisinin olduğu ve kendi adının da verildiği Emirsultan Mahallesi'nde yıllardır yurttaşların sahura kalkması için davul çalınmıyor. Bir rivayete göre önceleri davul çalan bir kişinin gece aynı mahalledeki evinde yatmasına rağmen sabah 10 kilometre uzaklıkta bulunan Atıcılar Mahallesi'ndeki bir mezarlıkta kalktığı söyleniyor. Bunları duyan davulcular, Emirsultan Mahallesi'nde sahur vakti davul çalmıyor.

"Davul çalan kendini başka ilçede buluyor"

Uzun yıllardır mahallede oturan Emirsultan Mahalle Muhtar Azası Şerafettin Torun, "Uzun süredir bu mahallede oturuyoruz. Burada vatandaşlar "Pilava, pilava" diyerek sahura uyandırılıyor. Çünkü burada Emirsultan Hazretleri'nin davul sesinden rahatsız olduğu söyleniyor. Bir rivayete göre davul çalan bir kişi, evinde uyuduktan sonra kendini başka bir ilçede uyanmış bulmuş. Başka bir rivayete göre, kiminin davulu patlamış, kiminin de akıl sağlığını kaybetmiş. Halk arasında bu rivayet yayılınca da yüz yıllardır davulcular burada davul çalmaya korkuyor. Bu mahallede vatandaşlar, "pilava, pilava" diye sahura kaldırılıyor" diye konuştu.

Mahalle muhtarlığının koordine ettiği gençler, imsak vaktinden 1 saat önce "pilava pilava" diye bağırıp zillere basarak vatandaşları sahura uyandırıyor.

Editör: Hatice Kübra Atız