Konferansta TEPAV – Türkiye Ekonomileri Araştırma Vakfı Direktörü Dr. Ali Çufadar sunum yaptı.
Program BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf KEYİK’in açılış konuşması ile başladı. Başkan Yusuf KEYİK, BUTSO’nun çalışmaları ve TOBB’un faaliyetleri hakkında bilgilendirmede bulunarak, ekonomideki gelecek beklentilerini özetledi.
KURUMSALLAŞMADA KAN KAYBI
Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik: “İlimizde, ülkemizde ve Dünya genelinde aile işletmelerinin yaygın olduğu bir gerçek. Aile işletmeleri bir avantaj olmasına rağmen kurumsallaşmada geç kalmışlık mevcuttur. Para kazanma ve marka olma sürecindeki başarı birçok kere kurumsallaşmanın önüne geçmekte ve bununla birlikte işletmelerimiz daha verimli olacakları süreçte kan kaybı yaşamaktadırlar.
Oda olarak 2019 yılında Tahkim müessesesini kurduk. Her seferinde bize müracaatta geç kalındı. Nerdeyse sözün bittiği yerde biz devreye girme zorunda kaldık. Tabi ki bunda da pek başarılı olmak mümkün olmuyor” dedi.
“SİZLERE MİNNETTARIZ”
Üyelerine seslenen Başkan Yusuf KEYİK; “Sizler bu il için, bu ülke için katma değer yaratıyorsunuz, istihdam üretiyorsunuz. Sizlere minnettarız. İstiyoruz ki işletmeleriniz sürdürülebilir olsun. Para ve markanın paylaşım sürecinde kurumsallaşma adımları bazen geç kalınmış olabiliyor. Lütfen siz olmadan da işletmelerin yürüyebileceğine dair sağlam, kalıcı kurumsallaşma adımlarını atalım. Oda olarak her konuda yanınızdayız” diyerek üyelerine olan desteğini açıkladı.
ÖZ SERMAYESİ GÜÇLÜ İŞLETMELER SORUN YAŞAMAYACAK
Konferansın içeriği hakkında genel bir değerlendirmede bulunan Başkan KEYİK; “Evet bugünlere geldiğimizde öncelerden de alışık olduğumuz yüksek enflasyonla karşı karşıyayız. Eskiye oranla işletme maliyetlerimiz arttı. Sıkı Para Politikası ile finansa erişim zorlaştı. Öz sermayesi güçlü işletmelerimiz dün olduğu gibi bugün de pek sorun yaşamayacaklar. Ancak yabancı sermaye ağırlıklı işletmelerimiz için bu durum pek de iç açıcı olmayabilir. Akredite oda olmamız, üyelerimizin ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapmak zorunda olmamız sebebiyle bugün içinde bulunduğumuz ekonomik süreç bizi nereye götürecek, nelerle karşılaşabiliriz, bu süreci nasıl atlamamız gerekir, bizi neler bekliyor gibi bazı belirsizliklere ışık tutmak için gerekenlerin aktarılacağı bir konferans düzenledik. Katılımcılara ve emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
TOBB’UN FAALİYETLERİ
Başkan KEYİK, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde TOBB’un dijitalleşme çalışmaları, Kapasite Raporu, Tır Karnesi, Gümrük Ticaret İşletmeleri (GTİ), İhracat Ofisleri, Ticaret Merkezi, TOBB Uyum Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi, Tahkim Kurulu, Proje Okulları, Mesleki Edindirme Kursları, Kredi Garanti Fonu (KGF) ve TOBB ETÜ Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi hakkında bilgiler verdi.
“MESLEKLERİN YARISI YOKTU”
Gelecek için beklenti ve öngörülerini açıklayan Başkan KEYİK; “Orta vadede iş dünyasını bekleyen en önemli gelişme İkiz Dönüşümdür yani dijital ve yeşil dönüşüm. Bunlar bir tercih değil, hepimiz için zorunluluktur. Bunu başaranlar rekabette öne çıkacak, daha çok kazanacaklardır.
Peki, dijitalleşme niye önemli? Dijitalleşme; işletme maliyetlerinizi azaltmakta ve işlemlere hız kazandırmaktadır. Eski mesleklerin bir kısmı kısa vadede ortadan kalkarak, yenileri gelecek. Bugünkü mesleklerin yarısı, geçen asırda yoktu. Bugünkü mesleklerin birçoğu da 2050’de olmayacak. Dolayısıyla işletmelerimizi süreç içerisinde teknolojik değişime uyumlu hale getirmek zorundayız. İş gücünün becerilerini de geleceğin niteliklerine uygun hale getirmemiz gerekmektedir. Ülke olarak ihraç ettiğimiz ürünlerin %41’ini Avrupa ülkelerine satmaktayız. Avrupa’ya ihracatımızı devam ettirmek istiyorsak, yeşil dönüşüm nedir bilmek ve uygulamak zorundayız. Aksi halde ihraç ettiğimiz ürünlere ilave vergi çıkacaktır. Bu da maliyetlerimizi artıracak ve pazarı rakiplerimize kaptırmak zorunda kalacağız. Bu sürecin doğru işlemesi için Emisyon Ticaret Sistemine önem vermemiz gerekmektedir” şeklinde konuştu.
ENFLASYON, FAİZ, MERKEZ BANKASI VE SIKI PARA POLİTİKALARI
TEPAV – Makroekonomi Çalışmaları Programı Direktörü Dr. ALİ ÇUFADAR verdiği konferansa enflasyon hakkında detaylar ve grafikler aktararak başladı. Enflasyonun düşme eğiliminin etkilerinden bahseden Dr. ÇUFADAR, iş dünyasına uzun vadeli değil kısa vadeli yatırım kredileri kullanma tavsiyesinde bulundu. Merkez Bankası’nın 2000’li yıllarda itibaren piyasaya ve finansmana müdahalelerini verilerle aktaran ÇUFADAR, Sıkı Para Politikası’nın ve 12. Kalkınma Programı içerisinde yer alan Orta Vadeli Program’ın makroekonomik sonuçlarını ve beklentilerini belirtti.
YÜKLÜ SICAK PARA GİRİŞİ
ÇUFADAR konuşmasına şöyle devam etti: “Bu yıl gerçekleştirilen yerel seçimler sonrası makro-finansal göstergeler belirgin iyileşme eğilimini sürdürmektedir. TCMB’nin sıkı parasal duruşunun bütçe disiplini ile desteklenmesi, enflasyondaki düşüş eğilimini destekleyecektir. Yüksek faizler ve iyileşen makro-finansal göstergelerin yüklü sıcak para girişine yol açması muhtemeldir. Nitekim son dönemde, özellikle swap işlemleri ile yoğun yabancı sermaye girişi gözlenmektedir. Yoğun kısa vadeli portföy girişlerinin, orta vadede yaratacağı yan etkileri ve çok yüksek maliyeti dikkate alınarak, politika faizi belirli seviyelere düşene kadar sınırlandırılmasının ve net rezervlerdeki iyileşmenin başlangıçta öncelikle yerleşiklerin döviz varlıklarını azaltması ile sağlanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.”
SWAP ARTIRILSIN TALEBİ
Bankaların ve yabancıların SWAP artırılma talebi olduğunu kaydeden Dr. ÇUFADAR: “Yabancı yatırımcılar faizin yüksekliğini, Merkez Bankası’nın TL’nin reel olarak değerlendirerek enflasyonu düşüreceğini ve dolayısıyla ciddi bir kâr olduğunu değerlendiriyorlar. Cumhurbaşkanı desteğiyle birlikte, sıkı para politikasını görüyorlar. Önümüzdeki dönem TL’nin reel değerlenmesi baz senaryoda makul görünüyor, bu konuda Merkez Bankası güçlük de çıkarmayacaktır. Bu sıcak para nasıl yönetilecek, yan etkileri ne olacak, Merkez Bankası likiditeyi nasıl yönetecek, mevcut kur rejimini nasıl yönetecek, nasıl devam ettirecek. Swap artırılsın diye yabancıların ve bankaların talepleri var. Swap artırılırsa buna bakılacak. Kişisel olarak, BDDK’nın Swap limitleri hakkında çok dikkatli hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
OVP OLUMLU YANSIYACAK
OVP’nin rezerv ve kur istikrarına olumlu yansıyacağını belirten TEPAV Direktörü ÇUFADAR: “Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine bağlı kalınacağının, bu çerçevede sıkı para ve maliye politikalarının devam edeceğinin sürekli altını çizmektedirler. Bu yaklaşımın uygulamalarla desteklenmesinin, başta ülkemiz kredi notu olmak üzere, enflasyon bekleyişlerine, rezervlere ve kur istikrarına olumlu yansıyacağı öngörülmektedir” dedi.
SORULARI YANITLADI
Dr. ÇUFADAR yaptığı sunumda; faiz, döviz kurları, borsa, altın ve dolara yatırım, TL rezervleri, krediler, borçlanma, yatırımlar ve ekonomik engellerle başa çıkma formülleri hakkındaki görüşlerini ve beklentilerini grafiklerle aktardı, iş insanları tarafından kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Lavanta Tepesi Hotelde düzenlenen programa Burdur Defterdarı Naci GÜNAYDIN, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin DALGAR, Burdur Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Mehmet YÖRÜK, Ticaret İl Müdürü Aylin Sacide CANKAR ve KOSGEB İl Müdürü Davut Tolga UĞUR’un yanı sıra Burdur Ziraat Odası Başkanı Kemal KUBİLAY, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin ÇELİK, Bucak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yalçın MEÇİKOĞLU ve beraberinde kamu kurum- kuruluşlarının yetkilileri, sivil toplum kuruluşu başkanları, meslek örgütlerinin yönetici ve temsilcileri, iş insanları ve ihracatçı firmalar misafir oldu.