Muharebe esnasında ailesine gönderdiği mektuplardan sağlam olanları hala ailenin hatıratlarında saklanıyorken Yeni Gün Medya, mektupların orijinal Osmanlı Türkçesi ile yazılmış halini ve latin alfabesine çevrilmiş halini derledi. 

O yıllarda vatan toprağının her köşesinden cepheye koşan askerlerden biri olan Molla İbrahim, mektuplarında rumi olarak belirttiği tarihlere göre 5 Eylül 1914 yılında savaşa katıldı. O zamanlarda Bucak Kuşbaba Köyü’nde yaşayan ailesine ilk mektubunu ise Ocak 1915 yılında gönderebildi. 

Molla İbrahim sürekli hareket halinde cephe değişikliği yaptığı için memleketine sadece annesine ve kardeşi Mehmet Efendi’ye hitaben iki mektup gönderebildi. İkinci mektubunda bahsettiği kardeşleri Mehmet Efendi ve Emin Efendi Bucak Kuşbaba Köyü’nde halen bilinen tanınan isimler. Mektuplar ise bugün bahsi geçen kardeşlerin torunları tarafından muhafaza ediliyor.  Molla İbrahim’in akıbeti ise bilinmiyor. Gönderdiği ikinci mektup sonrasında ailesi Molla İbrahim’den bir daha haber alamadı. Molla İbrahim’in Çanakkale Savaşı’nda şehit düştüğü varsayılıyor.

İşte Molla İbrahim’in göndermiş olduğu mektuplar ve latin alfabesine çevrilmiş hali:

İlk Mektup: 
Hakikatli Validem, 
Mahsusu selam ederek, iki ellerinden öperim. Hayır duanızı talep ederim. Hamdolsun sıhhatteyim. İnşallah sizler de sıhhattesiniz. 5 Eylül 1330 tarihinde harbe katıldık. Şimdiye kadar İngiliz düşmanlarıyla muharebe etmekteydim. İşte şimdi Osmanlı ordusunun kahraman askerleri, İngiliz düşmanlarının tamamını denize döktük, hamdolsun, düşmanlarımızı tepeleyeceğiz. Biz Osmanlı askeriyiz. Bize bu Osmanlılık birinci padişahımız Osman Gazi’den kalmıştır. Asla geri dönmeyiz. Muharebe ettiğimiz için mektup yazmaya elimiz varmıyordu. Biz asker olduğumuz için her zaman mektup yazmayız. Benim mektubuma siz beş mektup yazacaksınız. Her halde cevabını gönderiniz. İnşallah yakın zamanda selamet şerefine ihsan eylesin. El-vaki Hüda’ya emanet olasınız. Valideciğim, merak etmeyiniz, hamdolsun çok rahatım. 
Kanunisani 1331, Mahtumunuz İbrahim

 molla ibrahim1

İkinci Mektup: 
Himmetli biraderim Mehmet Efendi, Dayım Yusuf Efendi, 
Evvela selam ettikten sonra saniyen iki elinizden öperim. Ve yengem kadınlara selam ederim. Biraderimin hanesi tarafına, kerime kadınlara, mahtumum Emin Ağaya selam ederim. Kayın pederim Ahmet Ağaya, Yusuf Ağaya ayrıca olarak selam ederim. Amcam Mustafa Ağaya, Mehmet Efendi dayıma, Osman Çavuş Ağaya, Hacı Emin Ağaya, cümlenize selam ederim. 
Şimdiye kadar mektup yollayamadığımın nedeni 18 Ağustos tarihinde İstanbul’dan hareket ettik.15 Eylül’de Arıburnu’nun sağında harbe girdik. 8 Kanunievvel’de düşmanı gark ettik. Allah’ın izniyle Kanunievvel’in sekizinci günü sabah namazının evvel vaktinde düşmanları denize döktük. 22 Kanunievvel’de Tekirdağ’a hareket ettik. Şimdiye kadar benim elim mektup yazmaya varmadı. Şimdiye kadar siz de benim yerimi bilemediğiniz için yazamadınız. Bundan sonra ben haftada bir mektup gönderirsem siz haftada beş mektup göndermelisiniz. Ateş altında bir mektup yazdım Kanunievvel’in üçüncü tarihini yazmadım. Onu şimdi yolluyorum kusura bakmayınız. İnşallah yakın vakitte görüşürüz. O taraftaki işlerimizi nasıl ettiyseniz beyan ediniz. Sizden aldığım iki mektuptan biri Dayım Osman Çavuştan diğeri de biraderim Mehmet Efendi’den. Harp yerinde geldi, vusul buldu. Çok memnun oldum. Allah sizleri de memnun eylesin. Emin olduğunuz yeri soruyordunuz şimdi Tekirdağ’a geldik. Şimdi buradayız. Biraderim Hakkı Efendiye, Mustafa Ağaya ayrıca selam ederim. Şükürler olsun para yönüyle sıkılmadım tütün içmediğim için. Çocuklara tütün içirmeyin. Bir iki ay daha Tekirdağ’da. 
Adresim: 
6. Fırka Nizamiye’den 1. Tabur’un 2. Bölüğünden 1.Takımın 7. Mangası diye yazınız.

molla ibrahim2

 ÖZEL HABER- HATİCE KÜBRA SAVAŞ 

Editör: Hatice Kübra Atız