Burdur, uzun yıllardır "Göller Yöresi'nin başkenti" olarak anılan, suyla şekillenmiş bir coğrafyanın merkezinde yer alıyor. Ancak bugün, bu tarihi unvanı hüzünle anmak zorunda kalıyoruz.

Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği, kontrolsüz su kullanımı ve yanlış müdahaleler, Burdur'un göllerinde geri dönüşü zor kayıplara yol açtı. Bu kayıpların en çarpıcı örneklerinden biri de Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Kestel Köyü'nde yer alan Kestel Gölü.

E8Fec85E Ce94 4316 B854 F10D2C897807

Bir Gölün Hikâyesi: Tarım Uğruna Kurutulan Bir Miras

1960'lı yıllara kadar bölgenin önemli karstik su kaynaklarından biri olan Kestel Gölü, Batı Toroslar’ın eteklerinde, Kestel tektono-karstik depresyonunun en çukur noktasında bulunuyordu.

Göl, Kestel Dağı'ndan inen dereler ve yer altı kaynaklarıyla besleniyor, bölgeye hayat veriyordu. Ancak tarım arazisi ihtiyacının artmasıyla birlikte, gölün kaderi değişti. 1988 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından alınan kararla gölde kurutma çalışmaları başlatıldı. Düdenler açılarak göl suları yer altına yönlendirildi. 1969 yılında 780 metreyi aşan su seviyesi, 1971'den sonra 778 metrede sabitlendi ve göl, giderek yok oldu.

Ortaya çıkan tarım arazileri kısa vadede bölge halkına kazanç sağladı. Ancak bu kazancın bedeli, Burdur’un doğal su döngüsünden koca bir parçayı koparmak oldu. Yer altı su kaynaklarının yönü değiştirildi, ekosistem dengesi bozuldu. Bir zamanlar kuşlara, canlılara ve insanlara ev sahipliği yapan göl, bir avuç toprak ve mevsimsel bir verim uğruna silindi.

830Dc9C9 9Df6 42Ad B6Ac A2D9E85Db586

Sular Yer Altında Kayboldu: Akdeniz’e Ulaşan Görünmez Bir Yolculuk

Kestel Gölü'nden boşaltılan su, karstik yapının doğası gereği yüzeyde kalmadı. Yer altı akışları aracılığıyla Antalya'nın kuzeydoğusundaki Varsak’a ulaştı.

Burada yüzeye çıkan su, bataklık alanlar oluşturduktan sonra tekrar yer altına sızarak, Antalya'nın Kırkgöz mevkisinde bir kez daha gün yüzüne çıktı. Bu uzun ve gizemli yolculuğun sonunda ise Düdenbaşı Şelalesi’nden Akdeniz’e döküldü.

Ancak göl kurutulduktan sonra bu doğal döngü de zayıfladı. Hem Kestel Gölü'nün hem de bağlantılı olduğu diğer su sistemlerinin geleceği belirsizleşti. Sular çekildikçe, sadece göller değil, bölgenin hafızası da kuruyor.

9Daf3535 E895 4Ccc 8A2C 283E9E8Aaaad

Göller Yöresi: Kuruyan Bir Coğrafyanın Sessiz Çığlığı

Burdur ve çevresi, son yıllarda sadece Kestel Gölü değil, Burdur Gölü, Karataş Gölü ve Yarışlı Gölü gibi birçok sulak alanın da kurumasına şahitlik ediyor. Göller Yöresi artık adıyla tezat oluşturan bir coğrafyaya dönüşmek üzere.

İklim değişikliğinin etkisi, yanlış sulama politikaları ve yer altı su kaynaklarının aşırı tüketimi Burdur’un su varlıklarını geri dönülmez şekilde tehdit ediyor.

Bilim insanları, kuruyan göllerin sadece birer su kaybı değil, aynı zamanda bölgenin ikliminin değişmesi, tarımın verimsizleşmesi ve biyolojik çeşitliliğin azalması anlamına geldiğini vurguluyor.

Kestel Gölü örneği, kısa vadeli ekonomik kazançların uzun vadeli ekolojik felaketlere nasıl zemin hazırladığını gösteren acı bir ders niteliğinde.

Dcd8E1E7 5439 4E1D A13E 0D8752E246E8

Gelecek İçin Ne Yapılabilir?

Göller Yöresi’nde kalan su varlıklarının korunması için acil adımlar atılması gerekiyor. Sulama yöntemlerinin modernize edilmesi, yeraltı suyu kullanımına sıkı denetimler getirilmesi, ekosistem temelli yaklaşımlarla planlamalar yapılması şart. Ayrıca, geçmişte yapılan hatalardan ders alınarak, yeni projelerde sürdürülebilirlik ve çevresel etki değerlendirmesi ilk sıraya konulmalı.

Burdur, binlerce yıl boyunca sularıyla uygarlıklara can verdi. Bugün ise insan eliyle susuz bırakılan bu topraklar, sessiz bir yardım çağrısında bulunuyor. Şimdi sıra, geçmişin mirasını koruyarak geleceğe umut bırakmakta.

Kaynak: Hatice Kübra Atız