İyi Parti olarak şehrimizin son 5 yılını ve belediye faaliyetlerini değerlendirip, hatırlatmak, uyarmak,  önümüzdeki dönem için beklentilerimizi ve seçimin bir tarafı olarak yapabileceklerimizi sizinle paylaşmak istiyoruz.Bu dönem düşündüğümüz, düşlediğimiz ve istediğimiz yeterli bir çalışmanın yapılmadığını gördüğümüz bir dönem oldu. Bunda bazı mücbir sebepler olduysa da asıl sebep iyi yönetim ve yaklaşımın ortaya konulmamasıdır.

Bir şehir için hayati konularının başında ve olmazsa olmaz olan ilk madde sudur. Devir aldığımız su sorunumuzu bizden sonra geleceklere çözemeden devrediyoruz. Önceki 15 yılda çözülmeyip çözme vaadi ile gelinen son 5 yıl içinde de maalesef çözülemedi. Susuz kalan insanımız, susuz kalan şehrimiz oldu. Oysa çözülebilirdi. Şehircilik hizmetlerini sağlamak, insanca yaşamak için bu şehrin insanları Başkanlık ve yönetim yetkisini 10 yıl iktidar partisi AKP ye, 10 yıl da ana muhalefet partisi CHP’sine verdi. İşler ve hesaplar yanlış yapıldığı için de bu şehir yeterli, sağlıklı suya ve iyi yönetilen bir şehre kavuşamadı. Sürekli mazaretler üretildi. Maddi yetersizlikler sebep gösterilerek şebekemizi yenileyemedik, yeni kaynaklara ulaşamadık, kayıp-kaçaklara engel olamadık. Sonuçta da susuz kaldık. Maddi problemleri kendimiz çözsek (ki çözülebilirdi) kimseye muhtaçlığımız olmayacak, hiçbir kişi ve kurumada muhtaç kalmayacaktık. Bu şehrin sıkıntılarını giderecek kaynak ve imkanları olmasına rağmen bu kaynaklar ve fırsatlar değerlendirilmedi. Değerlendirilmediği gibi değersiz bir şekilde arsalarımız satıldı.  Bunu bir örnekle açıklamak isterim. Yeni hastane bölgesinde kendi imkanlarımız ile yaptığımız, maliyeti belki 1 aylık kiraya eşit olan 15 m2 lik büfeyi yıllık 1.152.000 TL ye (KDV dahil) kiraya verdik. Dikkat edin 15 m2 ve kira. Yine aynı bölgede yine kendi yaptığımız 35 m2 lik 8 adet işyerlerini 1 milyon TL ye mal edip ortalama 10 milyon TL den sattık. Ancak sekiz eczane veya işyerinin gelebileceği yere belki de en son gelmesi gereken kişi Ecz. Başkanımız olması gerekirken herkesten önce gelip ilk yerleşen  oldu. Yine aynı bölgede zemini ticari olmak üzere  %40  yoğunluklu, 5 kat imarlı (kabaca 100 m2 lik 4 işyeri, 40 apart daire yapılabilecek) 1000m2 lik  10 tane arsayı da 10 ar milyon TL ye sattık. Basit bir hesap ile her bir arsa üzerinde 4 işyeri 15 erden 60 milyon, 40 apart 2 şer milyondan 80 milyon. Toplamda 10 arsa birmilyardörtyüzmilyon TL. Belediyemizin meclisimizde onaylanan 2024 yılı beklenen geliri 900 milyon TL. Belediyemize hiçbir gelir gelmese ( 0 gelir) fazlasıyla yetecek bir gelir maalesef heba edildi. Sebep: Seçim yaklaştı acil para lazım diye. Burası rantı hızla artan değerli hatta ileride hastahanemizin geliştirilmesi (Araştırma ve ihtisas hastahanesi) içinde kullanılması gereken bir yerdi. İhtiyaç amacıyla satılacaksa Belediyemiz mülkü 400 civarında  rantını bulmuş işyerleri, arsalar var onlar satılmalıydı. Hem belediyemiz hem ekonomimiz kazanabilirdı, olmadı. Herhalde kazanması gereken birileri vardı. İnşa edip katma değeri ile satılsın teklifimize ‘’biz bu işi yapamayız,gücümüz yok,, denildi. Bünyemizde her tür iş için istihdam edilen 800 civarında işçimiz; mimar, mühendis, teknisyen gibi teknik kadromuz; kamyon, kepçe, dozer, grayder gibi araç parkımız; taş ocağımız, kumumuz, beton santralimiz olmasına rağmen biz bu işi yapamaz isek ki  biz daha ucuza mal ederek yapabilirdik.
             İyi Parti olarak yargıya gidip iptal davası açtık.  Esasta haklı olmamıza rağmen usulden dolayı davamız reddedildi.
             Bilindiği üzere bir taraftan merkezi hükümet elektrik, su, doğalgaz, akaryakıt ürünlerindeki fiyat artışları ve yetersiz  maaş artışları ile hayatımızı yaşanmaz hale getirip açlığa mahkûm ederek vururken, diğer taraftan da 1 ton su için 63 TL lik faturalar çıkararak  biz vurduk. Ama yine de şehrin suyunu sağlayamadık.  20 yılda şehrine suyu sağlayamayanlar bir daha bu görevlere talip olmamalıdırlar.
             Elimizde 3 tane akaryakıt istasyonumuz var. Başka istasyonlar buralardan para kazanırken bizim istasyonlarımız nedense hep zarar eder. Üstelik bölgemizin en pahalı akaryakıtını satmamıza rağmen.  Yakınlarımızda bulunan aynı marka diğer istasyonlardan da pahalıyız. Rekabet kurulundan belki de ceza yiyen tek belediye şirketiyiz. Hiç olmazsa birisi ucuz istasyon olsun talebimiz de kabul görmedi. İyi Parti gelene kadar yine  pahalı akaryakıt tüketmeye devam edeceğiz.
             Bazı yanlış uygulama ve hatalarla (18uygulaması ) vatandaşı mağdur edip mahkemelik olduk, insanımızı üzdük. Oysa bizim görevimiz o insanları mutlu etmek yaşadıkları ortamlar iyileştirmek yüzlerini güldürmekti. 
             Bu şehirde sanırım ilk defa dere taşkınlarından dolayı can ve mal  kayıpları yaşandı. Hem belediyemizin hem de devletin diğer ilgili kurumlarının hata ve ihmalleri sonucu bu acılar yaşandı. Dere ıslahlarının zamanında ve olması gerektiği şekilde yapılmaması ile imar ve yerleşim hataları bu acıların yaşanmsında en büyük etken olmuştur. Yağmur sularının tahliyesinin yetersizliği, kanalizasyon yetersizliği de birçok mahalle, apartman ve evde de zaman zaman pis su baskınlarına sebep olmuştur. 5 yılımız parasızlıktan, devletin diğer kurumlarından, şikâyet ve ağlamakla geçti. Merkezi hükümetin kredi kullanımında engel olduğu doğru olmakla beraber önceden bilinmeyen bir durum değildi ( Cumhurbaşkanımızda Hatay da ve bazı şehirlerde yaptığı konuşmalarında muhalif belediyelerin şehirlerine destek vermediğini, vermeyeceğini söyleyerek itiraf edip seçmeni de tehdit etmiştir.). Bu tehdit de merkezi yönetimin en büyük ayıbı olup seçmenimizin takdirine bırakıyoruz. Biraz sokak cilalamak, hayırseverlerin yaptırdığı bir-iki ana okulu, yanlış , hatalı stışlardan gelen bir kısım para ile seçime çeyrek kala iki mahalle pazarının üstünü örtmekten başka ne yaptık. Seçime kısa süre kala göstermelik ucuz ekmek-et-süt satışı da kimseyi kurtarmaz. Merkezi hükümet ve onun temsilcileri ile 5 yılımız itişme, kakışma ve inatlaşma ile geçti. Temennim önümüzdeki dönemde tüm üyelerin bu meclisin çalışmalarına katkıda bulunması ve ayrıca da engellenmeden konuşması, yönetime katkıda bulunmalarıdır.
                Belediyenin bütçesi ile şahıs ve parti propagandası için; yemek, davet, reklam, gezi, konser, paket vs. dağıtıldı. Bu konuda merkezi hükümetten hiç de geri kalınmadı. Şahıs ve parti reklamları için  yapılan harcamaları şahıs bütçelerinden yapıldıysa hiçbir sözümüz yok ve olamaz. Ama fakirin, yetimin hakkı, kamunun parası ile yapıldıysa, doğru da değildir, helal de değildir.  2019 seçimlerinde şehirde kaldırımları-yolları işgalden kurtarıp ulaşımı kolaylaştırarak trafik ve  otopark sorununu da ortadan kaldırılacağımızı vaat etmemize rağmen 5 yıl boyunca hiçbir çalışmamız olmamıştır.
              Müze-Salı Pazarı-Uzun çarşı- Ulucami maalesef ilgi odağı, çekici ve ulaşımı kolaylaştırıcı hale getirilemedi. Bu dört nokta turistler için önemli ve ilgi çekicidir. Salı Pazarımız bile Salı günleri turist sayısını katlayabilecek bir özelliğe sahiptir. Uzun çarşı kaderine terk edilmişvaziyette bırakıldı. Oysaki Uzun çarşı bir kapalı çarşı haline getirilip turizmden şehrimiz iyi pay alabilirdi.
               Yol ekonomisinden, yol turizminden şehrimizin faydalanması için gerekli hiçbir çalışma yapılmadı. Oysaki bu yol ekonomisinden komşu ilimiz Afyon kaymak yer iken biz Burdur olarak sadace bakıyoruz. Şehrimizin tanıtımını yapacak hiçbir faaliyetimiz olmadı. Ayrıca turizm yolu olarak bilinen bu yollar üzerinde şehrimizin imajını iyileştirici hiçbir çalışma olmadı. Yol güzergahı çöplük halinden kurtarılamadı.  Her ne kadar bu yoldan asıl sorumlu olan karayolları ise de vatandaş hangi yolun kimin sorumluluğunda olduğunu bilmez, o yaşama alanı içinde yaşayan insanımız ve yolcular faturayı belediye ye keser. Onlar yapmıyor diye biz de bazı şeylerden kaçamayız. Yolların sorumluluğu karayollarında olmakla beraber insanların sorumluluğu belediyemizdedir.
              Yine Belediye olarak iddialı  vaatlerde bulunduğumuz kentsel dönüşüm, depreme karşı hazırlık, ailecek gidilebilecek yeni yeşil alanlar içinde son 5 yılda hiçbir gayret ve ilerleme olmamıştır. Şehrimiz ticaretini canlandırmak adına esnaf, imalatçı ve sanayicilerimiz içinde yeni yerler ve projeler de üretemedik. Şehrin gelişimi için yeni sanayi siteleri ve özellikle imalat sanayinde hiçbir alan üretemedik. İnsanımızı bu şehirden birşey olmaz sözünü psikolojik olarak pekiştirdik. Burdur’a yazık oldu...

Bizim önemli gördüğümüz EN TEMEL SORUNLARIMIZ ŞUNLARDIR.
1-    SU   
2-    LİYAKATSIZLIK, YALAN, İSRAF EKONOMİSİ İLE KÖTÜ YÖNETİM 
3-    ŞEHRİN GELİŞİMİ İÇİN SANAYİ, ESNAF VE SANATKARIN ÖNÜNÜN AÇILAMAMASI
4-    Yeşil alanların, mesire alanların insanımız için özellikle Gölümüzle irtibatlandırılarak geniş mekanda düzenlemeler yapılamaması
5-    Depreme karşı acil eylem planı yapılamaması
6-    İhtiyaç olan alışveriş merkezleri yapılamaması  (Bu konuda 3 noktada yerimiz mevcuttur.)

              Bu sorunlar çözülürse, her sorun çözülür. Öyle süslü laflar etmeye , olmayacak ve yapılmayacak projeler ortaya koymaya gerek yoktur. İYİ  PARTİ olarak samimiyetimize güvenin. Çözerse iyi insanlar ve iyi kadrolar çözer. Denenmişleri deneyip macera aramayalım. 5 yıllık yetki istiyoruz. Dertlerinize çare, yaralarınıza merhem olmaya talibiz. İyi Belediye, İyi Başkan ile İyi Burdur’da birlikte yaşayacağız.
WhatsApp Image 2024-03-07 at 11.59.23WhatsApp Image 2024-03-07 at 11.59.25WhatsApp Image 2024-03-07 at 11.59.24

Kaynak: YENİGÜN MEDYA