Sağlık Sen Burdur Şube Başkanı Faruk Ozan, kamuoyunda gündem yaratan "10 Kasım’da Çiğ Köfte Partisi" başlıklı haberlerle iligli olarak basın açıklaması yaptı.
Ozan açıklamasında şu görüşlere yer verdi; "Öncelikle Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 85. yılında rahmetle minnetle anıyoruz. Belirtmek isteriz ki Türk Milletininin hiçbir ferdinin istiklal savaşı kahramanı devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı yapılacak saygısızlığa tahammülü yoktur, rızası olamaz. Ancak Halkımızın Atatürk sevgisinin, milli duygu ve hassasiyetlerinin insafsızca suistimal edilerek, Burdur özelinde sağlık çalışanlarımızın, ülke genelinde tüm Burdurlu hemşerilerimizin onur şeref ve saygınlıklarını rencide edecek nitelikte yorum küfür ve hakaretler edilmesine, böyle alçakça bir iftiraya maruz bırakılmalarına da izin vermeyeceğiz. Haysiyet cellatlarına karşı hukuk önünde hesap sorulması için elimizden gelen her ne varsa yapacağız. Bu bağlamda geçtiğimiz 10 Kasım günü ilimizde meydana geldiği iddia edilen olayla ilgili iftiraya uğrayan arkadaşlarımız başta olmak üzere, konuya muhatap kişilerle görüşülmüş olayın aslı öğrenilmiştir. Sağlık, insan yaşamında önem sırası bakımından öncelikli bir konumdadır. Bu nedenle, sağlık sistemi ve sağlık çalışanları da insan yaşamının ayrılmaz bir boyutu olarak önemli bir yere sahiptir. Bu önem çerçevesinde, onların yalnızca hizmet öncesi eğitimle yetinmeleri düşünülemez. Örgün eğitimde öğrenilen bilgi, beceri ve tutumların, iş yaşamına girdikten sonra güncellenmesi ve yeni gelişmelere uyum sağlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Buradan hareketle Sağlık Bakanlığı da insanımıza hak ettiği sağlık hizmetinin sunumu için, sağlık çalışanlarımızın mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla sürekli eğitimlere tabi tutmaktadır. Yetişkin eğitimlerinin bilinen diğer eğitim türlerinden farklı olarak yapılması bilimsel zorunluluktur. Bu kapsamda halk sağlığı binasının son katında yemekhane yanında bulunan eğitim salonunda, 3 haftalık zorunlu modül eğitim bitiminde, öğle yemeği arasında kendi maddi imkanlarıyla ilçelerden gelen arkadaşlarına yiyecek hazırlamaları, eğitime katılanlardan sadece 2 kişinin birkaç dakika ile sınırlı, aşırılığa kaçmadan halkoyunu oynaması gayet normal bir durumdur. Kaldı ki arkadaşlarımız o gün sabah saat 09:05 te Halk Sağlığı binası önünde yapılan 10 Kasım Atatürk’ü anma törenine eksiksiz katılım göstermişlerdir. Ancak bu durum her zaman olduğu gibi yine Atatürk hassasiyeti istismar edilerek ve olay abartılarak sağlık çalışanlarına bir saldırı aracı olarak kullanılmıştır. Rutin yetişkin eğitim programının bir parçası olan bu durum bilindiği halde, sanki başka maksatla yapılmış gibi çarpıtılarak art niyetli kişi veya kişilerce malum şahsa servis edilmiştir. Malum şahısta konuya muhatap hiçbir kimseyle konuşmadan, olayın aslını araştırmadan gazetecilik etik ve ilkelerini hiçe sayarak o günkü eğitim programı görüntülerinin bir kısmını keserek çeşitli mecralarda paylaşmış ve bu üzücü olay ülke gündemine düşmüştür. Burada yapılan gazetecilik değildir! Gerçeği saptırarak alenen halkı tahrik etmek, provokasyon yaparak insanları suça azmettirmektir. Halkımızın milli hassasiyetlerini suistimal ederek belli bir meslek grubunu linç ettirmektir. Biz bu zihniyeti biliyoruz, tanıyoruz ve nefretle kınıyoruz. Kamu kurumlarını yıpratarak, halkın kamu kurumlarına olan güvenini zedeleyen, toplum huzuruna kast eden ve maalesef bundan menfaat uman bu köhne zihniyeti tanıyoruz biz! Üzücü olan şudur ki; yıllardır gazetecilik etik ve ilkelerini hiçe sayarak yalan haberlerle gündeme gelmeye çalışan bu zihniyete değer atfeden, suç olduğu halde resmi kurum içerisindeki her türlü olumlu olumsuz olayı abartarak ve çarpıtarak bilgi veren, Malum zihniyeti kullandıklarını zanneden, ancak kullanıldıklarının farkında olmayan kişilerin ve örgütlerin kurumlarımızda var olmalarıdır. Bu zihniyetle beraber iş tutanlarda bu zihniyetten mutlaka zarar göreceklerdir. Değerli basın mensupları, Sağlık sen olarak bu işin takipçisi olacağız. Olayları çarpıtarak arkadaşlarımıza itibar cellatlığı yapan her kim varsa hukuk önünde hesap sorulması için tüm imkânlarımızı kullanacağız. Sağlık çalışanları olarak bu veya bunun gibi olaylar bizleri yıldıramaz. Gece gündüz durmadan aziz milletimize hizmet etmek için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."