Burdur Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Kazım Üstüner, “Ninemizin bir sözü vardı; “kuş deneye çöker” derdi. Doğduğu yerde insanlarımız doyarsa orayı terk etmez. Tarım ve hayvancılıkla uğraşmak sanki kumar gibi oldu. Bir taraftan kuraklığın diğer taraftan tarım hayvancılıkta yanlış uygulamaların yanlış faturası ile karşı karşıyayız. Köylerimiz boşalıyor, tarlalarını satan satana kimin aldığı belli değil.” dedi. 

Burdur Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Kazım Üstüner, basın açıklaması yaptı. 

BTB  Toplantı salonundaki basın toplantısında konuşan Burdur Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Kazım Üstüner, açıklamasında şunları söyledi;

“50 hastalıktan 26’sı hayvanlardan insanlara bulaşan zoonoz hastalıklar”

 “Dünyada her yıl 2 milyar zoonotik vaka yani hayvanlardan insana geçen hastalık yaşanıyor. Her yıl 2,7 milyon kişi bu hastalıklardan yaşamını yitirdiği bilinmektedir. Her yıl ortaya çıkan 5 yeni insan hastalığının 3’ü hayvan orjinlidir. Yani; zoonotiktir.  Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tek sağlık sistemini benimsemesi ve gerekli mevzuat çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın tehlikeli görüp ihbarını mecbur kıldığı 50 hastalıktan 26’sı hayvanlardan insanlara bulaşan zoonoz hastalıklardır. Ülkemizde dünyadaki 200’ün üzerindeki zoonotik hastalığın ortalama yüzde 40’ına rastlanmaktadır.  Gıda kaynaklı hastalıkların yüzde 90’dan fazlası hayvansal gıdalardan kaynaklanmaktadır.  Veteriner hekimler sadece hayvan sağlığının değil zoonoz hastalıklarla mücadelenin kahramanı ve halk sağlığının güvencesidir. Her ne kadar kıymetimiz pek bilinmese de veteriner hekimlik hizmetlerinin temel sağlık hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olduğu kabul edilmelidir. Tek sağlık yasası çıkarılarak gerekli yasal ve yapısal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu doğrultuda tek sağlık sistemine uygun olarak hastalık kontrol ve izleme merkezi kurulmalı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü kurulmalı, Sağlık Bakanlığı’nda Veteriner Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü kurulmalı ve merkez ve taşra teşkilatı oluşturulmalıdır. Mesleklerini büyük özveriler can siparhane yapan veteriner hekimler bir an önce sağlıkta şiddet yasası kapsamına alınmalıdır. Yıpranma payı ve özlük haklarında gerekli yasal düzenlemelerin de yapılmasını bekliyoruz. 600 milletvekilinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 1 tane Veteriner Hekim Milletvekilinin yer almamasını hem ülkemiz hem mesleğimiz adına büyük şanssızlık görüp başta siyasi parti genel başkanları ve yöneticileri olmak üzere bu eksikliği haykırmak istiyoruz. 

“Suriye ve Afganlılar olmasa neredeyse tarım hayvancılıkta çalışacak nüfus kalmadı”
Elden gelen öğün olmaz. Çözüm ithalat değil üretim demiştik. Üreticilerimize verilebilecek en büyük destek hayvan ve hayvansal ürün ithalat baskısından kurtarmak olmalıdır demiştik. Bakandan bakana değişen tarım hayvancılık politikalarıyla bir yere varılamaz, ülkemiz gıda açısından da bağımlı hale geliyor tespitini yapmıştık.  Üretici hakları savunulmadan tüketici hakları savunulamaz vurgusunu yapmıştık. Keşke yanılsaydık. Bir taraftan kuraklığın diğer taraftan tarım hayvancılıkta yanlış uygulamaların yanlış faturası ile karşı karşıyayız. Köylerimiz boşalıyor, tarlalarını satan satana kimin aldığı belli değil. Kim 5 lira fazla verirse toprak onun oluyor. Bugün için Burdur’da 10 binlerce dönüm toprak el değiştirdi. Satan belli ama alanın arkasında kim var bilen yok. Daha önemlisi üretim kültürü bitiyor. Kırsalda yaşayan nüfusun gençleri şehire, yaşlılar öbür dünyaya göçüyor. Yaş ortalaması 60’a yaklaştı. Suriye ve Afganlılar olmasa neredeyse tarım hayvancılıkta çalışacak nüfus kalmadı. 1 kilo kıymanın fiyatı 560-600 TL’yi geçti. Halkımız et almakta hayvansal proteine ulaşmakta büyük zorluk çekiyor. 3-4 yıl önce üreticimizin hayvanını kestirecek mezbaha bulmakta sıkıntı çekiyordu. O dönemin tarım bakanından yardım istemiştik Burdur ziyaretinde. Şimdi yeterli besi hayvanı bulamıyoruz kestirecek. O kadar oransız ve ayarsız et ithalatı yapıldı ki o günlerde elimizde 50 bin ton dondurulmuş̧ ithal eti 25 TL’den İran’a satmak istedik. İran 20 TL verince elimizde kaldı. Bozulmaya yüz tutan 50 bin ton eti İstanbul başta olmak üzere Büyükşehirler olarak tükettik.  50 bin ton et deyince 1974 yılında Erzurum et balık kombinasından Rusya’ya ihraç edilen 50 bin ton koyun eti akla geliyor. Dolayısıyla 1974 nere 2024 nere. Nereden nereye gelmişiz. Ama umutsuz değiliz. Biz veteriner hekimler olarak dertlere derman sorunlara çözüm bulma noktasında katkı vermeye devam edeceğiz. Yanlışları da dile getirmek boynumuzun borcu. WhatsApp Image 2024-05-06 at 15.46.08
“Tarım ve hayvancılıkla uğraşmak sanki kumar gibi oldu”
Ninemizin bir sözü vardı; “kuş deneye çöker” derdi. Doğduğu yerde insanlarımız doyarsa orayı terk etmez. Tarım ve hayvancılıkla uğraşmak sanki kumar gibi oldu. 4 yıl önce sayın bakanımız geldi. O zaman ki talebimiz; millet hayvanını kestirecek yer bulamıyordu, ithalat ümüğümüze kadar doldurduğu için yalvarır noktadaydı, üretici zarar etti. Şimdi de para kazanıyor gibi gözüküyor ama değil aslında. Sattığı hayvanın yerine koyarken rakamlar büyüdüğü için yine duman oluyor. Siyasilerde şu hatayı yapıyor; üreticilerin oranı yüzde 20, tüketicelerin oranı yüzde 100. Tüketicilere oynarım oy alırım. Bu doğru değil, önce üretici haklarını savunacağız. Üretici haklarını savunmak veteriner hekimlerin haklarını da savunmayı içeriyor. Dolayısıyla doğduğu yerlerde doyuramazsak hangi projeler, süslü, cilalı lafları yaparsak yapalım olmaz.”

Kaynak: MUHAMMET FATİH BAŞCI