TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, iklim krizinin etkilerini azaltmak, biyolojik çeşitlilik kaybını sona erdirmek ve sürdürülebilir yaşam ile nesiller arası adaleti sağlamak için toplumun tüm kesimlerinin birlikte harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Ataç, "Çevrenin korunması için atılması gereken adımların önemi büyük" diyerek Dünya Çevre Günü'nün bu yılki teması olan "Bizim Toprağımız. Bizim Geleceğimiz. #RestorasyonNesli"ne dikkat çekti.
Ekolojik Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Ataç, dünya ve Türkiye'nin ciddi ekolojik sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, "İklim krizi, erozyon, çölleşme, ormansızlaşma, sulak alanların azalması ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi büyük küresel sorunların çözümü için hep beraber elimizi taşın altına koymalıyız" dedi.
Modern toplumun hızla tüketim odaklı hale geldiğini belirten Ataç, yapılan araştırmalara göre 1.6 dünya tüketildiğini ve 2023 Ağustos ayının ilk günlerinde yıllık ekosistem kapasitesinin aşıldığını hatırlattı. Ataç, bu durumun doğal varlıklara olan talebin ekosistemin kendini yenileme kapasitesini nasıl aştığını ve tüketim alışkanlıklarının doğaya ne denli büyük zararlar verdiğini gösterdiğini ifade etti.
Orman Tahribatı ve Biyolojik Çeşitlilik Kaybı
Her bir dakikada 11 futbol sahası büyüklüğünde orman arazisinin tahrip edildiğini belirten Ataç, "1990’dan bu yana, dünyada tahrip edilen orman alanı Türkiye’nin dört katı büyüklüğe; 420 milyon hektara ulaştı" dedi. İnsan faaliyetleri sonucunda 1970'den günümüze biyolojik çeşitlilikte %68 oranında azalma yaşandığını ve 1 milyon türün neslinin tehlike altında olduğunu vurguladı.
Ataç, Türkiye'deki ormanların da başta madencilik faaliyetleri olmak üzere birçok yasal düzenlemeyle tehdit edildiğini belirtti. 2012’den bu yana 410 bin hektarlık orman alanına madencilik, enerji ve diğer kullanımlar için izin verildiğini söyleyen Ataç, vahşi madenciliğin ormanlar, meralar, tarım alanları ve akarsular için ciddi bir tehlike yarattığını ifade etti.
Yenileme Çalışmaları ve Gelecek Nesiller
Deniz Ataç, tahrip olmuş alanların %15'inin onarılması durumunda nesli tehlike altındaki türlerin %60'ının kurtulabileceğini belirtti. Ataç, "Gelecek nesillerin haklarını korumak için bu tabloyu tersine çevirmeliyiz. Küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak için doğal varlıkları korumak, doğa tahribatlarını durdurmak ve tahrip edilen alanları onarmak zorundayız" dedi.
Ataç, her bireyin yapacağı küçük eylemlerin büyük değişimler yaratabileceğini belirterek, geri dönüşüm, enerji tasarrufu ve sürdürülebilir ürünler tercih etmenin çevresel farkındalığı artıracağını ve toplu halde atıldığında önemli etkiler yaratacağını ifade etti.
Sonuç
Deniz Ataç, "Unutmayalım ki bizim toprağımız, bizim geleceğimiz demektir. Biz doğayı onaracak nesiliz!" diyerek herkesi Dünya Çevre Günü'nde doğal varlıkları korumaya ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmaya davet etti.