Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, “Biz sanki dünyanın merkezinde bir meslek gibi kendimizi lanse etmeye çalışıyoruz, mesleki hak ve yetkilerimiz için bunları ifade etmeye çalışıyoruz diye bir kaygıya da mahcubiyete de kapılıyoruz ama emin olun en önemli kaygımız, bu ülkenin hayvancılığı, bu ülkenin geleceği, bu ülkenin üretimi ve bu ülkenin sağlığıdır.” dedi.
Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, Burdur Veteriner Hekimler Odası’nın düzenlemiş olduğu basın açıklamasına katıldı. 
Arslan, basın toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi;
“Biz istemesek de bu toplum istemese de ya da farkında olmasak da dünyanın sorunları bizi bir yere götürüyor, bir şeyler dayatıyor”
“Biz hep verimlilik diyoruz. Verimlilik deyince de şunu anlamışız, en yüksek verimli inek ırkını buraya getirelim, onu bu şartlara uygun bir hale getirince en yüksek verimi alacağımızı düşünmüşüz. Soya demişiz sanki soya olmadan biz hayvan beslemeyecekmişiz gibi bir kanıya kapılmışız, onu dayatmışlar bize. Aslında tarihimize baktığımızda özellikle veteriner hekimler bununla ilgili uyarılarda bulunmuşlar. Bizim burada yüzyıllardır yaptığımız üretime, dışarıdan kayıtsız şartsız sadece oradaki şartlara ve verimliliğe göre hesaplayıp, buraya bazı ürünleri, bazı canlıları getirirseniz aynı verimi alamazsınız sağlık açısından da ileride problem yaşarsınız demiş meslektaşlarımız, büyüklerimiz. Örneğin tarihte bir Tarhana Osman vardır. Tarhananın faydalarını anlatırken, bu ülkenin nimetlerini anlatırken bu yüzden hapse giren bir meslektaşımızdır. İşi siyasallaştırıp aslında ticaretin önünde halk sağlığını savunan bir meslektaşımızın uğradığı akıbettir. Bugün görüyoruz ki bütün söyledikleri çok doğru, o zamandan bizi uyarmış, soya olmadan da rasyon yapabileceğimizi, soya olmadan rasyon yapmamız gerektiğini işte bugün kuraklık, gölün yaşadığı sorunlar, çevre sorunları bizi kendi yüzyıllardır burada nasıl ayakta kalmışız, nasıl verimi artırmışız biraz oraya dönmemiz gerektiğini aslında bize anlatmaya çalışmışlar. Umarım bugünden itibaren bunu yapabiliriz. Biz istemesek de bu toplum istemese de ya da farkında olmasak da dünyanın sorunları bizi bir yere götürüyor, bir şeyler dayatıyor. Bazı meslekleri dayatıyor. O mesleklere artık önem vermek gerekiyor ve bunlardan en önemlisi veteriner hekimliktir. Bugün gıda kıtlığı, gelecekle ilgili antibiyotik dirençliği ve benzeri sorunları alt alta dizdiğinizde ilk 10 soru içerisinde bizim mesleğimizin ilgili olmadığı neredeyse bir sorun yok. Dolayısıyla çözüm noktasında da veteriner hekimliğin bu ülkede de yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Eğitimi, istihdamı, bilimsel niteliği, üniversiteye girerken öğrencilerin niteliği ile çok ayrı bir yere koymak lazım. Çünkü bu mesleğin yaygın etkileri var. Şöyle bir örnek vereyim, cümlelerimi de dikkatli kullanmak istiyorum. Mühendis bir teknik hata yaptığı zaman belki o cihazla ilgili bir konu ama o teknik hata bir uçakta yapılıyorsa yaygın etkisi vardır. Veteriner hekimin yaptığı bir hata, veteriner hekimin yeterli olmadığı, veteriner hekimin nitelikli olmadığı bir noktada da örneğin salgınlar oluşuyor. Eğer siz veteriner hekimleri yeterli miktarda donatmazsanız, onunla ilgili altyapı ve imkanları sağlamazsanız, hayvancılığınız bitiyor. Toplum sağlığı zora giriyor. Dolayısıyla bizim gerek devlet içerisindeki Bakanlık içindeki yapılanma, gerekse taşrada en ücra köşedeki veteriner hekimlerin birbiri ile iletişim halinde dinamik hareket edebileceği bir yapı mutlaka bu ülkede gereklidir.  WhatsApp Image 2024-05-06 at 16.02.47 (1)
“Yetkililer, üretimle ilgili yetiştirici ile ilgili politikaları gözden geçirmeli”
1984’ten bugüne bütün bitkisel ve hayvansal parametreler kötüye gitmiştir. Birbiri ile paraleldir çünkü o kadar basit bir göstergedir. Bunu mutlaka göz önünde tutmak lazım. Büyük riskler var geleceğimizle ilgili bunları düşündüğümüzde veteriner hekimliğin ayrı bir yere konularak mutlaka gözden geçirilmesi gerekiyor. Biz bunları ifade ettiğimizde bazen şöyle de bir mahcubiyet yaşıyoruz aslında diyoruz ki; biz sanki dünyanın merkezinde bir meslek gibi kendimizi lanse etmeye çalışıyoruz, mesleki hak ve yetkilerimiz için bunları ifade etmeye çalışıyoruz diye bir kaygıya da mahcubiyete de kapılıyoruz ama emin olun en önemli kaygımız, bu ülkenin hayvancılığı, bu ülkenin geleceği, bu ülkenin üretimi ve bu ülkenin sağlığıdır. Biz toplum sağlığı ile ilgili kaygılarımızı dile getirirken mesleki kaygılarımızı dile getiriyoruz aslında bunlar ikisi birbirine o kadar bağlı ki o bakımdan ben yetkilileri yeniden bazı politikaları özellikle üretimle ilgili, yetiştirici ile ilgili politikaları, özellikle iyi örnekler oluşturmuş bölgelerdeki yeni politikaları gözden geçirmeleri gerekiyor. Çobanından tutun da geleceğe katkıda bulunan meslekleri gözden geçirmesi gerekiyor.”WhatsApp Image 2024-05-06 at 16.02.48 (1)

Kaynak: MUHAMMET FATİH BAŞCI