31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerine sayılı günler kala (17 gün kaldı) seçim havasının bir türlü oluşmaması, o eski seçim heyecanlarının olmaması, en çok konuşulan, dikkat çeken gelişmelerin başında geliyor.

Seçime ilişkin o arzulanan atmosferin yakalanamayışına ilişkin tespitler, değerlendirmeler, yorumlar, son günlerde medyada en öne çıkan konu başlıkları arasında yer alıyor.

2024 mart yerel seçimlerinde seçim havasının oluşmayışında, en çok “seçmenin yorgunluğuna ve ekonomik sıkıntılara” dikkat çekiliyor, vurgu yapılıyor.

“Nerede o eski seçimler? O büyük, kıyasıyla, rekabetler, seçim yarışları denildiğinde” seçmenin yorgunluğu  karşımıza çıkarken, ekonomik sorunlar, kaygılar ‘geçim derdi’ öne çıkıyor.

***************WhatsApp Image 2024-03-13 at 22.34.12

Türkiye’de seçim havası yok!

Seçmendeki isteksizlik, umursamazlık!

Gazeteci Deniz Bayramoğlu, medyada seçmendeki yorgunluğa işaret eden isimlerden biri oldu. Milliyet gazetesi’nde 25 Şubat’taki ‘Siyaset Yorgunu’ başlıklı köşe yazısında, seçmendeki isteksizliğe, umursamazlığa yer vererek, “yerel seçime şunu şurasında ne kaldı? Ama öylesine bir ruh hali içine girmiş ki memleket sokaklarda neredeyse bir umursamazlık hakim. Kimsenin kimin kazanacağıyla pek ilgilenmediği bir seçim sürecini tecrübe ediyoruz...

Toplumda yorgunluk!

Açıkçası toplumda bir yorgunluk var. Son 20 senede ortalama 1.5 yılda bir seçim yapıldığı için bu yorgunluğun bir kısmı seçim yorgunluğu.

Siyasetçinin sorun çözmesine inanç kaybı!

Ama ikinci bir sebep var bana kalırsa ve bu hem iktidar hem de muhalefet açısından önemli bir sorun; vatandaşlar ‘siyaset’ yorgunu.

Siyaset erbabı bu durumu ciddiye almak zorunda. Çünkü; siyasetin sorun çözme gücüne dair bir inanç kaybının toplumsal maliyeti çok ağır olur ve bundan en büyük sıkıntıyı da siyasetçi çeker. Bugün büyük oranda yaşadığımız şey de bu...” diye yazmıştı...

Seçim yorgunluğunun yanı sıra Bayramoğlu’nun köşe yazısında vurguladığı diğer nokta siyasetin sorun çözme kabiliyetine olan inancın sarsılması, iktidarın yanı sıra muhalefeti de vatandaşın çözüm olarak görmemesi ilginç bir gözlem, yaklaşım oldu.

***************WhatsApp Image 2024-03-13 at 22.34.13 (1)

“Niye bir türlü seçim ortamı oluşmadığına? dair” bir yazı da ünlü kamuoyu araştırmacısı Bekir Ağırdır’dan geldi. Uzun yıllardır anketlerle seçmenlerin oy verme davranışlarını, tavırlarını yakından inceleyen araştırmacı Ağırdır da seçmendeki yorgunluğa dikkat çekerken, yorgunluğun ötesinde seçmen de umutsuzluk olduğunu vurgulayarak, seçmen psikolojisine vurguda bulundu.

Seçmen, halk seçim yorgunu!

Haftalık gazete Oksijen’de bu haftaki köşe yazısına “seçmen yorgun...” ifadesiyle başlayan Bekir Ağırdır, yazısını şöyle sürdürdü: “Seçmen yorgun, 2011 seçimlerinden beri neredeyse her yıl ya genel, ya yerel ya cumhurbaşkanlığı seçimiya da referandum içen sandık başına gitti. Siyasal ve sayısal sonuçlarda 2019 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarının muhalefete geçmesi dışında radikal bir değişiklik olmadı.

 Halkın gündemi; ‘ekonomi’

Hanenin dirlik, düzeni...

Gerçek dertler ile siyasetin gündemi arasındaki makas açılıyor...

Seçim Havası Yok, Geçim Havası Var!

Seçmen kırgın ve afallamış durumda. Yaşanan hayat pahalılığı, özellikle de gıda ve lokanta fiyatlarındaki savrulma sofradaki yemeği azaltıyor. Eğitim, sağlık, kira, enerji gibi rekabetin ve seçeneğin olmadığı hizmetlerdeki fiyat artışları hanenin dirlik düzenliğini tehdit ediyor. Öte yandan yaşanan gerçek dertler ile siyasetin gündemi ve mevzuları arasındaki yarılma her geçen gün daha da büyüyor.

Muhalif seçmen; ‘umutsuz!’

Doğal olarak bu gerçek dertlerin yanı sıra yıllardır süren seçim rallisinin genel yorgunluğu, iddialarını  kaybetmiş muhalif partilerin seçmenlerinin umutsuzluğu, her gün ekranlarda gördüğü dünyanın karmaşık halleri......

Muhalefet partilerinin iktidardan daha çok birbirlerine muhalif söylemleri...

Siyasete ilgisizlik! Geçim, her şeyin önüne geçti!..

gibi bir dizi nedenle siyasete ilgisizlik artarken, hanenin dirliği düzenliği kaygısı şu anda her şeyin önüne geçmiş halde.

...... İktidar bloku seçmenleri genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmanın moral üstünlüğüne sahip olsalar da ekonomideki ve ülkedeki gerilimin etkisiyle, o moral üstünlüğü sokaklara yansıtacak bir heyecan ve eylemlilik arzusu göstermekte isteksizler.

Muhalif seçmen ise; umutsuz... Üstelik muhalefetteki üç ittifakın da dağılmış olmasından, muhalefet partilerinin sinikliğinden.... umutsuzluğu, yorgunluğu çoğalıyor.

Muhalif seçmen hem seçim yorgunu hem de umut yorgunu!

Bu toplumsal psikoloji...

Muhalif seçmen, seçim yorgunu olduğu kadar ‘umut yorgunu da.’ Umutlanmak bile muhalif seçmene zor geliyor.

Bu toplumsal psikoloji nedeniyle yerel seçim heyecanı yalnızca ekranlarda ve sokaklardaki aday afişleri, bayraklarında görülebiliyor. ”

Kaynak: YENİGÜN MEDYA