Salda Gölü, sadece doğal güzelliğiyle değil, aynı zamanda bilimsel önemiyle de dikkat çekiyor.
Gölün derinliklerinde bulunan stromatolit adı verilen bakteriyel kökenli beyaz kayaçlar, Dünya'da yaşamın başlangıcına dair kritik ipuçları sunuyor. Bu stromatolitler, yaşamın evrimini anlamamıza yardımcı olan fosil kayıtlarını barındırıyor ve bilim insanlarının yaşamın kökeni hakkındaki teorilerini destekleyen kanıtlar sağlıyor. Üstelik, Salda Gölü'ndeki bu kayaçlar, Mars'taki karbonat içerikli kayaçlarla da benzerlik gösteriyor. Bu durum, gölün Mars'ta yaşam araştırmaları için büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.
Ancak Salda Gölü'nün önemi sadece bilimsel değil, aynı zamanda biyolojik çeşitlilik açısından da dikkate değer. Göl, 38 farklı su kuşu türüne ve 301 farklı karada ve suda yaşayan bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Bu zengin biyolojik çeşitlilik, gölün doğal sit alanı olarak korunmasını ve öneminin vurgulanmasını sağlıyor.
Salda Gölü, doğanın sunduğu eşsiz güzellikleriyle birlikte bilim dünyasına da ilham veriyor. Hem evrimsel hem de biyolojik açıdan önem taşıyan bu benzersiz ekosistem, hem yerel halkın hem de bilim insanlarının ilgisini çekmeye devam ediyor.